Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü canlanıyor

Devlet Su İşleri (DSİ) 4. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Beyşehir Gölü'nde geçen yıl şubat ayında 2 milyar 606 milyon metreküp olan su miktarı bu yılın aynı döneminde 3 milyar 340 milyon metreküpe ulaştı.

Göl kotasında şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre 1 metre 33 santimetrelik bir artış olduğunu ifade eden DSİ yetkilileri, ''Gölün kotası bin 121 metre 69 santimetreden, bin 123 metre 2 santimetreye yükseldi'' diye konuştular.

Göldeki su miktarının son 12 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını anlatan yetkililer, Gembos Projesi kapsamında Derebucak Prof. Dr. Yılmaz Uslu Barajı'ndan yılda 185 milyon metreküp su aktarılmasının ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden yağışların göldeki su miktarının artmasında etkili olduğunu söylediler.

Gölden Çumra Ovası'na bırakılan su miktarının da yarı yarıya azaltıldığını ifade eden yetkililer, bu durumun da su seviyesinin yükselmesinde etkili olduğunu vurguladı.

Beyşehir Belediye Başkanı İzzet Taşçı, Beyşehir Gölü'nde 1985 yılından beri su seviyesinin sürekli azaldığını ve bu durumun birçok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini belirtti.

Olumsuz tablonun son iki yıldır tersine dönmeye başladığını ve son iki yılda gölde sevindirici gelişmelerin yaşandığını ifade eden Taşçı, mevsim normallerinin üzerinde seyreden yağışlar, Gembos Projesi'nin hayata geçmesi ve DSİ'nin son yıllarda uyguladığı tarım politikalarıyla su seviyesinin yeniden yükseldiğini söyledi.


1 metre daha gerekiyor

Su seviyesinin gölde şu an 1123 kotlarında olduğunu ancak bunun yeterli olmadığını, kirlilikle mücadele edilen gölde bu kotanın en az 1 metre daha yükselmesi gerektiğine işaret eden Taşçı, şunları kaydetti:
''Gölün su seviyesi artınca kirlilik kısmen azaldı. Ancak gölün tamamen temizlenmesi için kotanın 1 metre daha artıp 1124'e ulaşarak dalga oluşturması gerekiyor. Dalgalar sayesinde sahilde oluşan balçıklar ve göldeki otlar temizlenecek. Böylelikle gölde doğal bir temizlik gerçekleşecek. Bu nedenle gölün su seviyesinin artmasını çok önemli bir gelişme olarak görüyoruz.''

Taşçı, ekosistemi bozmamak adına gölde insan eliyle bir temizlik yapılmadığını vurgulayarak, sulama politikalarının ve yağışların aynı şekilde devam etmesiyle göldeki su seviyesinin nisan ayı gibi 1 metre daha yükselerek, bin 124 kotasına ulaşacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Gölde su seviyesinin düşmesiyle güneşin gölün dibine daha fazla etki ettiğini ve göl kenarında bataklıklar, sığ yerlerde de otlanmanın meydana geldiğini belirten Taşçı, bu nedenle su seviyesinin yüksek olmasının kirliliğin önüne geçilmesinde önemli bir unsur olduğunu söyledi.
Tarımsal sulama nedeniyle gölden yılda 200 milyon metreküpe yakın su çekildiğini ancak en fazla su kaybının buharlaşmadan kaynaklandığını da dile getiren Taşçı, buharlaşmayla yılda 500 milyon-1 milyar metreküp arası suyun yok olduğunu, gölün kotasının yüksek tutulmasının buharlaşmayı yarı yarıya azaltacağını kaydetti.

Taşçı, son yıllarda DSİ ile uyum içinde çalışmalar gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekledi.


"Kota düşürülmemeli"

Beyşehir Göl, Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Bekir Sami Tan da gölde su seviyesinin yükselmesiyle bataklığın eridiğini ve çevre kirliliğinin azaldığını söyledi.

Gölde su seviyesinin artmasıyla birlikte balık türlerinde de bir canlanma yaşanacağını ifade eden Tan, gölün kotasının sulama nedeniyle kesinlikle düşürülmemesi gerektiğini belirtti.
Tan, kotanın mahkeme kararıyla belirlendiğini, bu rakamın altına düşmesinin göle zarar vereceğini, kotanın daha artması ve dalgaların oluşmasıyla milli değer olan Beyşehir Gölü'nün gerçek kimliğine bürüneceğini sözlerine ekledi.