Türkiye'nin gizli cennetleri: Doğu Anadolu
Geçmişten günümüze medeniyetlerin beşiği olan Doğu Anadolu, karlı zirvelerindeki yaylaları, termal kaynakları ve toprağından fışkıran tarihiyle tatilcilerin mutlaka keşfetmeleri gereken bir coğrafya.
7 coğrafi bölgeye ev sahipliği yapan ülkemizin gizli kalmış bazı cennet köşelerini bu haberle tanıyabileceksiniz....
FOTO GALERİ İÇİN: http://www1.cumhuriyet.com.tr/?im=galeri&kid=322&sn=1#sd
Bingöl'de yüzen adalar mutlaka görülmeli
Bingöl'ün Solhan ilçesinde bulunan yüzen adalar ile merkeze 45 kilometre uzaklıktaki Zağ Mağarası, kentin önemli turizm bölgeleri arasında yer alıyor.
Elazığ Havaalanı'ndan yaklaşık 1.5 saatlik kara yolu ulaşımının ardından varılan Bingöl'de Solhan ilçesi Hazarşah köyünde bulunan Aksakal Gölündeki yüzen adalar, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. 300 metrekarelik alana sahip gölde ıslah çalışmalarının yapılması planlanıyor. 50 metre derinliğe sahip gölün ortasında bağımsız hareket eden üç ada bulunuyor.
Muş'un lale tarlaları
Muş'un Varto ilçesinde bulunan Büyük ve Küçük Hamurpet Gölleri'nde yapılan çevre düzenleme çalışmalarıyla Alparslan Tarım İşletme Müdürlüğü'nde bulunan lale tarlaları, yerli ve yabancı turistlerin gözdesi olabilecek özellikleri taşıyor.
Muş'a 75, Varto ilçesine ise 35 kilometre uzaklıkta bulunan Büyük ve Küçük Hamurpet Gölleri'ne ulaşım için İl Özel İdare Genel Sekreterliği tarafından 200 bin TL harcama yapıldı. Gölde yetişen aynalı sazan balığına yerli turistler büyük ilgi gösterirken, Büyük Hamurpet gölünün çevresindeki yürüyüş parkurları misafirlerin ilgisini çekiyor.
İlkbahar aylarında Muş Ovası'ndaki Alparslan Tarım İşletme Müdürlüğü tarlalarında kendiliğinde yetişen Muş lalesi kentin önemli doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Bölgeye giden yerli ve yabancı turistler lale tarlalarını görmeden kentten ayrılmamaya özen gösteriyor.
Tunceli doğaseverleri bekliyor
Tunceli, yaz tatilini doğadan ve doğa sporlarından yana kullanmak isteyenlerin mekanı olarak doğaseverleri bekliyor.
Munzur Vadisi Milli Parkı, Munzur ve Pülümür çayları ve Keban Baraj Gölü gibi su sporları ve yüzme için alternatif mekanların yer aldığı Tunceli'de, 3 günlük programla gezilebilecek önemli turizm alanları bulunuyor.
Tunceli'ye gelen ziyaretçilere, kent merkezinden geçen Munzur Çayı, akarsu içine konulan masalarda kavurma ve alabalık yerken serinlemenin keyfini sunarken, kente 60 kilometre uzaklıkta, Ovacık ilçesinde bulunan Munzur Çayı ve gözeleri de doğanın tüm güzelliklerinin sergilendiği manzarasıyla görenleri büyülüyor.
Kars tarih hazinesi gibi
Tarihi ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkan Kars, Türkiye'nin en doğu sınırında, her köşesinde birçok medeniyetin izini taşıyan bir tarih hazinesi gibi. Kars'a gelen bir kişinin 3 gününü ayırarak gezip görebileceği birçok turizm alanı bulunuyor.
Kent merkezine 2 kilometre uzaklıkta bulunan, 1153 yılında Saltuklu Sultanı Melik İzzeddin'in emriyle yaptırılan 90 metre uzunluğunda ve 4 kapılı Kars Kalesi, kentte ayrı bir görünüm katıyor.
Anadolu'nun en önemli turizm alanlarından biri olarak değerlendirilen, Kars kent merkezinin 45 kilometre uzaklıktaki Ani Ören Yeri, Ocaklı köyü sınırları içinde bulunuyor.
Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran, Arpaçay Nehri'nin batı yakasını oluşturan Ani, birçok medeniyetin izlerinin taşıyor. Ani'de, cami ve katedrallerin bir arada bulunması dikkati çekiyor.
Ardahan'da kahvaltı keyfi
Ardahan'da sahip olduğu bitki zenginliği ile dikkatleri çekmekte. Tatil yapmak isteyenlerin bir haftalık programla, kent merkezinde 3 yıldızlı otellerde konaklayarak kentin tarihi ve doğal güzelliklerini görme şansını yakalayabiliyor.
Ardahan'dan 40 dakikaya Çıldır Gölü kıyı kış mevsiminin yanı sıra ilkbahar ve yaz mevsimlerinde de güzelliği ile görenleri büyülüyor. Çıldır Gölü'ne 15 dakikalık bir mesafede olan Aktaş Gölü'nü ve yine Çıldır Gölü'ne 15 dakika uzaklıktaki Şeytan Kalesi de turistlerin ilgisini çekecek nitelikteler.
Iğdır'ın üç ülkeye sınırı var
Türkiye'de üç ülkeye sınırı bulunan tek kent olan Iğdır, farklı bir tatil geçirmek isteyenlerin adresi olabilir.
Şehrin girişinde gelenleri Ağrı Dağı'nın karşıladığı Iğdır'da, kent merkezine yarım saat mesafedeki Tuzluca ilçesindeki peri bacaları ve mağaralar ziyaretçileri adeta büyüler.
Kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki tarihi Ejder Kervansarayı ise ildeki gezilebilecek tarihi eserler arasında yer alıyor.
Hazar gölü ve hazarbaba dağı
Elazığ'a 22 kilometre uzaklıktaki Sivrice ilçesi yakınlarındaki Hazar Gölü ve Hazarbaba Dağı, kentin önemli turizm potansiyelleri arasında yer alıyor. Hazar Gölü'nün kıyısında Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli otel, motel, lokanta ve günübirlik piknik alanı, ayrıca özel kuruluşlar tarafından işletilen balık evleri bulunuyor. Göl kenarındaki kimi tesisler çadır ve karavan alanlarıyla ziyaretçilerine kamp imkanı da tanıyor.
Sivrice'de Hazarbaba Dağı'nda bulunan kayak merkezi, kış turizmi açısından Elazığ'a çevre illerden ziyaretçilerin gelmesini sağlarken, son yıllarda yamaç paraşütçülerinin de ilgi odağı oldu. Sporcular Hazarbaba Dağı'ndan havalandıktan sonra Hazar Gölü'nün üzerinde eşsiz bir seyahatin ardından gölün kıyısına inerek vakitlerini değerlendiriyor.
Malatya'yı keşfetmeye antik çağlardan başlayın
Malatya, Mezopotamya ve Anadolu'nun kesiştiği bir noktada bulunması ve tarihi kervan yolları üzerinde olması nedeniyle antik çağlardan bu yana pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı.
Antik çağlarda ''Melita'' olarak da adlandırılan Malatya'da 3 yıldızlı çok sayıda otel bulunmakta. Din ve doğa turizminin öne çıktığı Darende ilçesinde de 3 yıldızlı bir otel bulunuyor.
Darende'de rafting
Darende ilçesinin 10 kilometre batısındaki Günpınar Şelalesi, izleyenlere büyülü bir güzellik sunar. Son yıllarda bu şelalede rafting yapılmaya da başlandı. Aynı ilçedeki Somuncu Baba Camisi, bu caminin balıklı havuzu, balıkların çıktığı kuyu, caminin hemen yanında akan Tohma Nehri'nin geçtiği vadi, doğal güzelliğiyle insanları kendisine çeker.
1849 yılından bu yana saf kan Arap atlarının yetiştirildiği Akçadağ ilçesindeki Sultansuyu Harası da Malatya merkeze 30 kilometre.
Alaska'dan sonraki en büyük meteor çukuru
Doğubayazıt'ın 35 kilometre doğusunda, İran sınırına 2 kilometre uzaklıktaki meteor çukuru, 1892 yılında düşen gök taşının meydana getirdiği bir çukur. Doğu Beyazıt'taki bu çukurun, dünyada büyüklük ve derinlik itibariyle Alaska'dakinden sonra ikinci büyük meteor çukuru olduğu belirtiliyor. Meteor çukurunun genişliği 35 metre, derinliği ise 60 metre olarak biliniyor.
''Vanadokya'yı duymuş muydunuz?"
Urartu Medeniyeti'ne başkentlik yapan, tarihi kaleleri ve doğal güzelliklerinin yanı sıra mutfağıyla da dikkati çeken Van, ziyaretçilerini bekliyor.
Kent merkezine 5 kilometre mesafede, Urartu Kralı Sarduri tarafından MÖ 9. yüzyılda inşa ettirilen Van Kalesi, görülmeye değer tarihi yapılardan biri. Kaledeki kaya mezarında, Urartular'dan kalan ve ''Horhor Yazıtları'' olarak adlandırılan uzun bir yazıt bulunuyor.
Van'ın Gevaş ilçesi sınırlarında yer alan ve merkeze 45 kilometre uzaklıktaki Akdamar Adası, bölgede en çok ziyaret edilen doğal güzelliklerden biri. Gevaş ilçesinden teknelerle 20 dakikada ulaşılan ada, Ermeni Kralı 1. Gagik tarafından MS 915-921 yılları arasında dört yapraklı yonca biçimli haç planı şeklinde inşa edilmiş.
''Vadideki yeşil şehir"
5 bin yıllık tarihiyle kültür ve medeniyet şehri Bitlis, yörede ''Vadideki Yeşil Şehir'' olarak adlandırılır. Bitlis, Doğu Anadolu'yu Güney Doğu Anadolu'ya bağlayan, doğal geçit üzerinde, bir vadi kenti olarak kurulmuş. Anadolu'da tarihi dokusunu koruyan ender şehirlerden biri olan Bitlis, çok sayıda medeniyete, farklı inanış ve yaşam biçimine ev sahipliği yapmış ve yüzlerce kavmin geçiş yolu olmuş.
Kentin ismini, Makedonya Kralı Büyük İskender'in komutanlarından Leis'ten aldığı rivayet edilir. Hindistan seferine çıkan İskender, komutanı Leis'e, Hindistan seferinden dönünceye kadar Bitlis'e çok sağlam bir kale yapmasını ister. Bu emri alan Leis, yedi yıl gibi bir sürede kalenin yapımını bitirir. Seferden dönen İskender, karşısında muazzam bir kale görür. Bunun üzerine komutanını ödüllendirmek isteyen İskender, şehrin yönetimini Leis'e devreder. Ayrıca şehre ''Bedleis'' adının verir. Bu isim ''Leis'in Kalesi'' anlamına gelir. Zamanla bazı harf değişikliklerine uğrayan isim ''Bitlis'' olarak kalır.
Van gölü'nün incileri: Tatvan, Ahlat, Adilcevaz
Sahip oldukları tarihi yapılarıyla Van Gölü'nün çevresini hilal gibi çevreleyen Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçeleri, doğal güzellikleriyle dikkati çekiyor.
Türkiye'nin en büyük dağlarından Süphan Dağı, dünya harikası Nemrut Krater Gölleri ve Ahlat'ta dünyanın en büyük Müslüman mezarlığı olarak bilinen Tarihi Selçuklu Mezarlığı, Bitlis'in en büyük kültür miraslarından.
Tatvan'a 13 kilometre mesafede bulunan Nemrut Krater Gölleri, dünyanın en büyük ikinci krater gölü olma özelliğini taşıyor. İçinde irili ufaklı 5 krater gölünü, buhar bacalarını, buz mağaralarını barındıran kaldera, onlarca farklı endemik bitki ve hayvan türüyle doğa meraklılarının görmesi gereken mekanlar arasında. İl Özel İdaresi tarafından Nemrut Dağı'nın yamacına inşa edilen Nemrut Kayak Tesisi ise, kayak severlere Van Gölü manzarasıyla kayak yapma olanağı tanıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi