"Ülkeyi IMF'ye mahkum ediyoruz"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ülkenin borç ve buna bağlı olarak “emir almaktan” kurtarılması gerektiğini belirterek, “Benim en çok zoruma giden, ağrıma giden, ülke olarak başkasından talimat almak. Hepimiz, IMF ve AB’ye kızıyoruz. Ama ülkeyi de oraya mahkum ediyoruz. Olmaz böyle bir şey” dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.10.2008 - 12:49

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de iki güçlü çıpanın olması gerektiğini, bunların “Güçlü ekonomi” ve “Kaliteli demokrasi” olduğunu kaydetti. Bu iki unsurun birbirinden ayrılamayacağını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ekonomi güçlendirildiğinde demokrasinin kalitesinin artacağını, bununla da ekonominin güç kazanacağını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, kendisinin kayıt dışında sadece iş adamlarının bulunduğunu sandığını, oysa Türkiye’de hesabını verebilecek kişi sayısının çok az olduğunu ifade etti.

Türkiye’de muhasebe defterlerini korkmadan denetletebilecek kaç kişi bulunduğunu soran Hisarcıklıoğlu, hiç kimsenin hesap veremediğini, hesap veremeyenin de hesap soramayacağını dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, söz konusu durumda kaliteli demokrasinin olamayacağına işaret etti. Kaliteli demokrasiye geçilmek isteniyorsa, öncelikle hesap vermek ve hesap sormak gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bunun da kayıt dışı ekonıminin yok edilmesine bağlı olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, söz konusu durumun yapısal bir sorun olduğuna işaret ederek, öncelikle mevzuatın basit, anlaşılır ve ödenebilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Artık her bireyin hesap sorması lazım. Bunun yolu da kayıtlı ekonomiden geçiyor. Anayasa ve siyasi partiler yasasının hızla değişmesi lazım. Kavga ederek Anayasa değişmez, uzlaşarak değişebilir. Hedef süper ligde oynamak ise mevcut Anayasa’daki prangaları sökmek lazım. Bugün Türkiye’de kalkınma, gelişme, zenginlik girişimcilerce olacak. Siyasi partiler yasasının değiştirilerek halka hizmet eder hale getirilmesi lazım. Türkiye’de bunları yapabilirsek, müthiş fırsatların olduğu bir döneme girmiş olacağız.”

 

Ekonomik krizin etkileri

Türkiye’de reel sektörün yurt dışı borçlanmasının yüksek olduğunu ve artmaya devam ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, ancak uzun dönemli borçlanma sayesinde riskin azaldığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 47 milyar dolarlık döviz açığının bulunduğunu belirterek, yüksek cari açıkta finansmanın kalitesinin bozulduğunu söyledi. Küresel krizin Türkiye’ye etki kanallarına bakıldığında finansman, dış ticaret ve kamu maliyesinin ön plana çıktığını belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin kamu maliyesinin 2001’den farklı bir yapıda olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin mali sisteminin denetim ve gözetiminin güçlendirilmiş durumda olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, bu noktada BDDK, SPK ve Merkez Bankası’nın kurumsal yapılarının ve saygınlıklarının önemine işaret etti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler