Veli Saçılık'tan çağrı: Diktatörlük değil, özgürlük istiyoruz

2000'de tarihinde Hayata Dönüş Operasyonu sırasında cezaevi duvarını yıkmaya çalışan dozerin kepçe darbesi sonucu bir kolunu kaybeden ve 677 sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edilen Veli Saçılık, Yüksel Direnişi'nin de sembol isimlerinden biri oldu.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutuklu kaldıkları süre boyunca da Yüksel Caddesi'ndeki direnişini sürdüren Saçılık, sosyal medyadan paylaştığı bir video ile 'özgürlük' çağrısı yaptı.

Saçılık'ın video ile ses verdiği  "Diktatörlük değil, özgürlük istiyoruz" denilen çağrı metni şöyle:

AKP her geçen gün özgürlüklerimizi yok ediyor. Sokağa çıkmak, toplantı yapmak, söz söylemek, muhalefet sayılabilecek her şey sokak ortasında işkence görmemiz için bir sebebe dönüştürülmüş durumda. Balya balya insan yığınları gözaltına alınıp, tutuklanıyor, hapishaneler hıncahınç dolu. OHAL KHK’leri ile örgütlerimiz, haklarımız ortadan kaldırılıyor. Daha birçok söz söylenebilir olanlar için ama gerek yok. AKP diktatörlüğü anlatılmaz, yaşanır ve biz yaşıyoruz. Topyekûn, tarihsel bir saldırıyla karşı karşıyayız. Tek başımıza karşı çıkmamız çok zor. Herkes bir şeyler yapmak gerektiğinden bahsediyor ama nedense bir türlü hepimizi aynı hedefe yönlendirecek bir hareket başlamıyor. Bir şey yapmalı! Bir şey yapmalı… Ne yapmalı peki?

AKP basını ele geçirdi, televizyon kanallarını susturdu, internet sansürlü, gazeteciler cezaevinde. Bir avuç solcu, devrimci, insan hakları savunucusu sokağa ağır bedellerle çıkmayı göze alabiliyor. Toplum bir cendere altında “bir yol bulsak ta ses çıkarsak” diyenlerin sayısı hiç az değil. Bir avuç “cesurun” değil, milyonların ses vereceği bir toplumsal eylem gerekiyor. AKP bizden çok neyi çaldı? Tabi ki ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ. Milyonların pasif ve aktif şekillerde katılabileceği bir “ÖZGÜRLÜK” kampanyası yapabilir miyiz? Neden olmasın. “Ey Özgürlük” şarkısında olduğu gibi;

 EY ÖZGÜRLÜK ! 

Okulda defterime

Sırama ağaçlara

Yazarım adını

Okunmuş yapraklara

Bembeyaz sayfalara

Yazarım adını

Yaldızlı imgelere

Toplara tüfeklere

Kralların tacına

En güzel gecelere

Günün ak ekmeğine

Yazarım adını

Tarlalara ve ufka

Kuşların kanadına

Gölgede değirmene yazarım

Uyanmış patikaya

Serilip giden yola

Hınca hınç meydanlara adını

Ey özgürlük!

Kapımın eşiğine

Kabıma kacağıma

İçimdeki aleve

Camları oyununa

Uyanık dudaklara

Yazarım adını

Yıkılmış evlerime

Sönmüş fenerlerime

Derdimin duvarına

Arzu duymaz yokluğa

Çırçıplak yalnızlığa

Yazarım adını

Geri gelen sağlığa

Geçen her tehlikeye

Yazarım ben adını,

yazarım

Bir sözün çoşkusuyla

Dönüyorum hayata

Senin için doğmuşum haykırmaya

Ey özgürlük!

PAUL ELUARD

 Her kişi, her örgüt, her çevre kendi ÖZGÜRLÜK kampanyasını yürütemez mi?

Diktaya karşı ÖZGÜRLÜK, Tek tipe karşı Özgürlük, Milletvekillerine ÖZGÜRLÜK ,Tiyatroya ÖZGÜRLÜK, Avukatlara ÖZGÜRLÜK, Üniversiteye ÖZGÜRLÜK… Her yerde ÖZGÜRLÜK için sesini yükselt diyemez miyiz? Birçok alandan önde gelen insanların ayrı ayrı çağrısıyla HAYIR çalışmasında olduğu gibi yan yana gelemeyen kişi ve çevreleri ÖZGÜRLÜK başlığı altında birleştirebiliriz.

Eylem etkinlik önerileri:

-Bütün sokakları ÖZGÜRLÜK yazı ve afişleriyle donatmak, “geçilmez” yazan trafik tabelalarına ÖZGÜRLÜK yazmak.

-Paraların üzerine ÖZGÜRLÜK yazmak

-Spor müsabakalarında belli bir dakikada “Ey ÖZGÜRLÜK” şarkısı söylemek

-yapılan bütün eylem ve etkinliğin başına mutlaka ÖZGÜRLÜK eklemek

-Her akşam belli bir saatte kafe-bar vb. müzik yapan yerlerde ÖZGÜRLÜK şarkısı söylemek

-Eylem niteliği taşımayan ama insan yoğunluğu oluşturacak ani olarak bir sokak ya da mekanda toplanmak.

-Cep telefonlarının kaplarına ÖZGÜRLÜK çıkarmaları yapıştırmak ve cep telefonu melodisini ÖZGÜRLÜK şarkısı olarak ayarlamak.

-Sosyal medyada video ve afişlerle kampanyayı yaygınlaştırmak.

- Ses sanatçıları ÖZGÜRLÜK albümü ve klibi çekebilir, Tiyatrocular ÖZGÜRLÜK oyunları sahneleyebilir, edebiyat dergileri ve diğer yayınlar ÖZGÜRLÜK başlığı ile yayınlanabilir…  

Özgürlüğe Manuş

Ne seattle ne cenova ne latin amerika’da

Ne hindistanda bir arayışta

Özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük

Özgürlük sen nerdeysen orada

Ne sokakta ne meydanda ne kampüste ne yolda

Ne maphusta ne torna tezgahında

Özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük

Özgürlük sen nerdeysen orada

Hem seattle hem cenova hem latin amerikada

Hem hindistanda bir arayışta

Özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük

Özgürlük sen ordaysan orada

Hem sokakta hem meydanda hem kampüste hem yolda

Hem maphusta hem torna tezgahında

Özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük

Özgürlük sen ordaysan orada

ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ

 Karanlık bir yolda birlikte yürüyoruz, görmeden önümüzü, boğuntuyla geçiyor günler ve boğazımızda düğümleniyor söyleyemediklerimiz. Gittikçe azalıyor sesler, hak vermiyoruz ama ezici bir gücün yarattığı baskı bedenlerimizden geçiyor, hak vermiyoruz ama dilimizi mühürlüyor, kapatıyor bizi kişisel hapisanelerimize. Karanlık bir zamandan geçiyoruz ve her şeyi görüyoruz, geleceğimizden başka.

 Gelecekten gelen bir ses soruyor; “bütün bunlar olurken siz nerdeydiniz” diye. Yutkunup “kuşatılmıştık çepeçevre” diyebiliyoruz sadece. Sonra anlatıyoruz içinde bulunduğumuz durumu, o sorgulayan sese: “Herkesi ufacık bir itiraz karşısında bile gözaltına alıyorlardı, hapisaneler tıkabasa dolmuştu ve bütün hakları askıya alan bir olağanüstü halde delirmemeye çalışıyorduk” diye. Basın susturulmuştu, susmuştu televizyonlar, her şey aniden bir suça dönüşmüştü, yurttaşlık bir suç biçimiydi, çok zordu diyoruz, her şey zordu. “Kimse bir şey yapmamış mıydı sahiden?” diye üsteliyor gelecekten yükselen o ses, diyoruz ki yapmıştı elbet ama çok azdı ve gittikçe azaldı sayıları. Ses kayboluyor ama sorusu asılı kalıyor ortak göğümüzde. Kimse bir şey yapmamış mıydı sahiden, kıyamet koparken?

Kötü bir zamandan geçiyoruz evet ama bir şey yapmalı.

Susmak ortak olmak bir haksızlığa diye bir şey yapmalı.

Çoğunluğu içine alacak ve bize yeniden iyi bir gelecek için ümit verecek bir şey yapmalı.

Her gün elimizden alınan yaşam sevincimizi diriltmek için bir şey yapmalı.

Kendimize ülkenin asıl sahipleri olduğumuzu hatırlatmak için bir şey yapmalı.

Kapatıldığımız düşünsel kafesleri parçalamak için, yeniden cesaret toplamak için bir şey yapmalı.

Ve ne yapacaksak bu ortak bir çığlıkla başlamalı, gaspedilen özgürlüğümüz için bir çığlık atamadığımızda, bize kalacak utancı düşünerek bir şey yapmalı.

ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ çıkaracağımız sesin konusu bu olmalı. Her şeyden önce özgürlüğümüz alındı elimizden. Herkesin etrafında birleşebileceği bir şey özgürlük istemi, herkesin katılabileceği bir şarkı, özgürlük şarkısı.

Özgürlük istiyoruz diye bağıracağımız bir kampanya yapmalıyız, herkesin kolektif ya da kişisel, kendi bulunduğu düzlemden destek verebileceği bir kampanya olsun bu. Aklımıza gelebilecek bütün yöntemlerle birbirimize duyuralım sesimizi, herkesin yaratıcılığını katabileceği bir süreç olsun:

Sanatçılar, sanatları için haykırsınlar “özgürlük” diye,

Hukukçular, sağlık çalışanları,

Bütün iş kolları kendi alanları için özgürlük istesinler,

Gazeteler özgürlük manşetleriyle çıksın,

Yazılar özgürlüğü anlatsın, videolar, kısa filmler, sosyal medya iletileri,

Perdeler açılırken bir yerine özgürlük sözünü iliştirsin ya da bu konuda yapılmış şarkıları, şiirleri kullansın.

Bizim aklımıza gelmeyenler gelsin başkalarının aklına…

Telefonların melodisi özgürlük şarkısı çalsın,

Duvarlara, paraların üstüne yazılsın, pasif ya da aktif bütün yollar kullanılsın…

Ve ülke 16 Mart 2018 tarihinden başlayarak özgürlük sesiyle çınlasın.

 Bu bir davettir. Beklediğimiz kendimizdir. Biat değil özgürlük diyenlerin büyük buluşmasıdır. Seni de bu kampanyaya katılmaya, özgürlük diye haykırmaya çağırıyoruz. Memleket Biziz! Sen, ben, hepimiz birlikte haykırdığımızda yeniden hatırlayacağız bunu.

 Kampanya 16 Mart Perşembe günü Veli Saçılık’la çekilmiş bir videonun yayınlanmasıyla başlayacak.

16 Mart 2018 itibariyle sizler de çektiğiniz özgürlük videolarınızı, fotoğraflarınızı, eylemlerinizin görüntülerini #eyözgürlük etiketi ile hem kendi hesaplarınızdan hem de bizlere ulaştırarak paylaşılmasını, yaygınlaşmasını sağlayabilirsiniz.

 Önerilen Özgürlük Şarkıları:

Ey Özgürlük- Zülfü Livaneli

Şubadap Çocuk- Sağım solum özgürlük

Bandista- Özgürlüğe Manuş