'Vicdan ve Adalet Nöbeti' 4'üncü gününde

HDP’nin 'Durmayalım Dur Diyelim Faşizmi Durduralım' sloganıyla başlattığı 'Vicdan ve Adalet Nöbeti' 4'üncü gününde devam ediyor.

'Vicdan ve Adalet Nöbeti' 4'üncü gününde
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.07.2017 - 11:34

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), “Durmayalım Dur Diyelim Faşizmi Durduralım” sloganıyla başlattığı “Vicdan ve Adalet Nöbeti” Ekin Ceren Parkı’nda devam ediyor. Polis engeli ve ablukasına rağmen 10 vekilin tuttuğu nöbete destekler büyüyor. Ziyaret için de sadece partinin Merkez Yürütme Kurulu üyelerine ve siyasi parti temsilcilerine izin veriliyor. 

Diha'da yer alan habere göre; Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) 10 milletvekilinin Diyarbakır Ekin Ceren Parkı'nda başlattığı "Vicdan ve Adalet Nöbeti" 4'üncü gününde. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanan milletvekilleri, yüzlerce polisin bariyer ve zırhlı araçlarla abluka altına aldığı parkta yürüyüş yaptıktan sonra, parkta çevre temizliği yaptı. Daha sonra parkta volta atan vekiller, basın emekçileriyle kahvaltı yaptı.

 Ekin Ceren Parkı Diyarbakır'ın bir minyatürü 

Vekillerin nöbetini ziyaret eden HDP Genişlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran ve MYK Üyesi Gülsüm Ağaoğlu, parktaki abluka ve nöbet eylemini değerlendirdi. 

‘Her tarafı bariyerlerle çevrilmiş bir kent’ 

Diyarbakır’daki ablukaya dikkat çeken Taşkıran, parktaki ablukanın Diyarbakır’ın bir minyatürü olduğunu ifade etti. “Her tarafı bariyerlere çevrilmiş bir kentten bahsediyoruz” diyen Taşkıran, halkın seçtiği ve Meclis’in üçüncü büyük partisinin milletvekillerinin vicdan ve adalet nöbeti tuttuğunu, fakat buradaki durumun ne vicdanla ne de adaletle açıklanabilir hiçbir yönünün olmadığını vurguladı.

‘HDP’nin politikalarından korkuyorlar’' 

HDP’ye gösterilen yaklaşımın 7 Haziran seçim sonuçlarından bağımsız olmadığının altını çizen Taşkıran, “HDP’de herkes kendi rengiyle, kendi kimliğiyle, kendi inancıyla var olma hakkına sahip, bu büyük bir korku yaratıyor. Tekçi cumhuriyet bundan çok korkuyor” ifadelerini kullandı. HDP’nin bütün yok etmelere karşı dur diyebilen tek parti olduğunu vurgulayan Taşkıran, 7 Haziran seçimlerinden bu yana HDP’ye karşı düşman siyaseti yürütüldüğünü kaydetti. HDP’nin burada halkla buluşmasının bütün inkar politikalarının ortadan kalkması anlamına geldiğini söyleyen Taşkıran, “HDP’nin burada halkla buluşması demek eşitlik anlayışına uygun bir adalet tesis etmek demektir” diye konuştu.

‘Birlikte değiştirebiliriz’ 

Gezi parkı sürecinin Türk halkının, Kürt sorununun demokratik çözümünün ne anlama geldiğini Kürt halkının ne istediği gerçeğini daha iyi ve açık yüreklilikle sorgulayabildiği bir süreç olduğunun altını çizen Taşkıran, “Bu gidişatın, yani bu yüzleşmenin, bu aydınlanmanın önü alınmaya çalışılıyor” dedi. OHAL sonrası toplumun üzerinde büyük bir baskının olduğuna dikkat çeken Taşkıran, bu gidişatı sorgulayan milyonların olduğunu söyledi. Taşkıran, 16 Nisan’da bu itirazın ne kadar büyük olduğunun görüldüğünü belirterek tam da bundan dolayı mücadele ve direnişin devam ettiğini sözlerine ekledi. 

Bu direnişin büyümemesi için her yere barikatlar örüldüğünü dile getiren Taşkıran, “Cezaevlerinde barikat, üniversite önlerinde barikat, hastane önünde barikat her yerde barikat var” diye konuştu. Halkla buluşulması halinde bu gidişatın durdurulabileceğini ifade eden Taşkıran, “Öncü olmak çok önemlidir fakat birlikte değiştirebiliriz” diyerek halka eyleme destekte bulunması çağrısında bulundu.

‘Herkes eyleme ses vermelidir’

Ülkede yaşanan sürecin halkta daha derin ve sancılı hissedildiğini belirten Taşkıran, ülkede bir düşmanlaştırma siyasetinin yürütüldüğünü söyledi. Yaşadıklarımıza isyanımızın birleşmesi gerektiğini vurgulayan Taşkıran, birleşerek sesimizi ve sözümüzü yüksek sesle dile getirebileceğimizi ifade etti. Taşkıran, “Herkesi vicdanının sesini dinlemeye davet ediyorum” diyerek, herkese adalet için mücadele etme çağrısında bulundu. Vekillerin tutuklanmasına ilk itiraz edenin HDP olduğunu hatırlatan Taşkıran, “CHP’li emekçi kardeşlerimize, AKP tabanındaki yoksul emekçi kardeşlerimize, her gün korkuyla yaşamak istemeyen, başına ne geleceğini bilmeyen bir gelecek yaşamak istemeyen herkese çağrımız bu eyleme ses vermeleridir” ifadelerine yer verdi. 

‘Tecrit Politikaları başarısız olacaktır’ 

Tecrit ve barikat altında bir Diyarbakır gördüğünü ifade eden HDP MYK Üyesi Gülsüm Ağaoğlu ise, nöbet eyleminin yapıldığı alana geldiklerinde iç içe iki barikata hayret ettiklerini belirtti. Alana bin bir zorlukla girdiklerini söyleyen Ağaoğlu, milletvekillerinin halkla buluşmasından korkulduğunu söyledi.

Mevcut görüntünün 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşmaya başladığını dile getiren Ağaoğlu, uygulanan tecritle bu alandaki eylemin görünür olmasının engellenmeye çalışıldığını söyledi. Eylemlerinin İstanbul, İzmir ve Van’da devam edeceğini belirten Ağaoğlu, nöbetlerden sonra 1 Eylül barış mitingleri düzenleyeceklerini ifade etti. Bu mücadeleyi birlikte büyütme çağrısında bulunan Ağaoğlu, “Halkla aramıza set çekmek istiyorlar. Onlar bu şekilde yalıtarak bunu başardıklarını varsaysınlar ama hayat başka şekilde başka mecralarda akıp gidiyor” diyerek, izlenen tecrit politikalarının başarısız olacağını ifade etti. (DİHABER)

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon