Wushu'yu bıraktı, CHP'ye hakarete başladı

Türkiye Wushu Federasyonu Başkan Vekili Abdurrahman Akyüz, Wushu Federasyonu'nun resmi internet sitesinde CHP'ye hakaret eden bir makale yayınladı. Akyüz, 17 Mart 2019 tarihli makalesinde 'Ya hizmet ya sefalet tercih edilecek' diyerek propaganda yaptı.

Akyüz'ün makalesinden bazı bölümler şöyle:
Hepimiz mesulüz.!
Yıl 1974-1975 İstanbul’ da lise öğrencisiyim, bir taraftan da çeşitli branşlarda Uzakdoğu sporları (Kung Fu) eğitimi alıyorum. Türkiye’ nin İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere hemen hemen bütün şehirlerinde CHP’li Belediye Başkanları işbaşında.

Sokaklar çöp dağları, yollar çamur, çukur, hava kirli.

Yıl, 1981-1982-1983-1984 İstanbul, Ankara yine CHP’li Belediye başkanları iş başında. Yine çöp , çamur, çukur, hava kirliliği hat safhada. Göz gözü görmüyor, kışın özellikle nefes alamıyorsunuz ve özellikle de İstanbul susuz, çeşmelerde, evlerde, hatta camilerde bile damla su yok. Haftalarca, aylarca öğrenci arkadaşlarımızın evlerinde kalıyoruz. Haftada bir gün gece 02.00’dan 04.00’ a kadar sular akıyor. Banyodaki depoya su yarıya kadar doluyor ve 1 hafta o suyla idare ediyoruz. Yalnız abdest alabiliyoruz.

Susuz İstanbul yaşanılmayacak halde, yollar çamur, çukur. Haliç’in kokusu 5 km’den etkiliyor. Kokudan burnunuzu tutuyorsunuz.

İstanbul’un çarpık yapılaşmasını söylemeye ne hacet. 1981-82-83-84-85’ li yıllar İstanbul’da spor çalışıyorum.

Sakarya’da üniversite okuyorum. Ankara’ya da bazen gidip geliyorum.

Sakarya’da su sorunu İstanbul gibi değil.

İstanbul’un susuzluğu çöl gibi. 4 tarafı Denizlerle çevrili ama musluklarda gram su yok. Hava kirliliği hat safhada. Sokaklar çöplük, çukur ve çamur şehir mezbelelik.

Ankara’ ya gittiğimizde 10 metre önümüzü göremiyoruz hava kirliliğinden, nefes alamıyoruz, çöp, çukur orda da mevcut . Her tarafta aynı manzara.

Kısacası Trabzon’dan Of’ dan köyden geldik ama şu koca şehirler yaşanır gibi değil.

27 Şubat 2011’de bundan 8 yıl önce ebediyete uğurladığımız Erbakan Hocamıza Allah(c.c) gani gani rahmet eylesin.

Türkiye’ de belediyeciliğin ve hizmetin markası onun sayesinde Refah Partisinin il, ilçe belediyeleri almasıyla oluşmaya başlamış ve oluşmuştur. 1989 yılında alınan Konya, Urfa, Van, Kahramanmaraş, il belediyeleri ile Bahçelievler, Kağıthane, Tuzla, Esenler, Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Kartal, Pendik gibi İstanbul’un büyük ilçelerinin Belediyelerini almasıyla oluşmaya başlamış ve oluşmuştur . Örnek bir hizmet belediyeciliği daha sonra 1994 yılında başta İstanbul , Ankara gibi büyük şehirler ile Türkiye‘nin bir çok il belediye şeçimlerinde Refah Partisi’nin hizmet belediyeciliği tercih edilmiştir.. Akabinde yapılan efsane belediyecilik hizmetleri bir hizmet markasını ortaya çıkarmıştır.

İşte 1994’de ki belediye seçimleriyle başlayan bu efsanenin en önemli şehri olan İstanbul’ un başında olan kişi bu günkü Cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan’ın ta kendisidir.

Susuz, havasız , çukur, çöplük, çarpık binalarıyla Haliç’i 5 km’den lağım kokan İstanbul’a Ne mi oldu, Şimdi gidin görün.
...
1994 öncesi havası kirli, susuz, haliçi pis kokulu, sokakları çamur çukur, çöp dağları susuz İstanbul’u arkadaşlarıyla beraber efsane hizmetleriyle havası temiz, Haliç’i kokusuz ,sokakları,temiz ve düzgün, suları şarıl şarıl akan yaşanabilir İstanbul haline getiren ve akabinde bir aradan sonra 16 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ,tıpkı Refah Belediyesi dönemindeki gibi bu kez tüm yurt sathında başlıca Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Osmangazi Köprüsü , Çanakkale Boğazı Köprüsü , yurt genelinde bütün şehirleri birbirine bağlayan duble yol ve tüneller büyük şehir hastaneleri başta olmak üzere önemli bir çok büyük hizmetlerle bütün yurt sathında, batısından, doğusuna, kuzeyinden, güneyine, güneydoğusuna bütün şehirleri terörüde ortadan kaldırarak yaşanabilir dünya markası şehirler, Türkiye’yi de Dünya’nın yaşanılabilir önemli güzel güçlü ülkesi haline getirmeyi başaran Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları 31 Mart 2019 Yerel seçimlerinde bu hizmetin daha da ileri seviyede yapılaması konusunda göreve devam seferberliği içindedir.

Bu işin şakası yoktur ve maceraya da gerek yoktur. Ya hizmet ya sefalet tercih edilecek .

Bize düşen sonucu ne olursa olsun, başından beri yerimizi doğru olarak seçmemiz ve doğru yerde durmamızdır. Doğru yerimizde dimdik,sapasağlam olarak ayakta kalmalıyız.

Hizmeti Hak için yapan, bunun içinde başarılı olanlarla her zaman sonuna kadar beraber olmalı ve yalnızca Allah(c.c) rızası için Hak davanın hizmet ehline, hizmetin markasına bütün gücümüzle desteğimizi vermeliyiz."

Unutmayalım ki yaşanılabilir şehirleriyle, yaşanabilir yeniden büyük Türkiye ve yaşanılabilir yeni bir Dünya için hepimiz mesulüz…."