Yandaş medya yalanı
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Deniz Feneri davasında belgede tahrifat yaptığı savıyla HSYK tarafından görevden alınan savcı Nadi Türkaslan ile bir yemekte bir araya geldikleri savlarını sert bir dille yalanladı. Nadi Türkaslan da yaptığı yazılı açıklamada, habere konu yemekte bulunmadığını ve yalan haberi yayımlayan televizyon kanalını aramasına rağmen cevap hakkının kullandırılmadığını belirtti.
“Yandaş” bazı TV kuruluşlarında önceki gece “son dakika” haberi olarak “CHP’li vekiller tahrifatçı savcı Nadi Türkaslan ile buluştu” savına yer verilirken dün de bazı internet siteleri ve gazetelerde de aynı haber yer aldı.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Ankara Hukuk Fakültesi mezunu arkadaşlarıyla birlikte önceki gece Yıldız’da bir balık lokantasında bir araya geldiklerini, “son dakika” haberinden, gelen telefonlar ve kapıdaki medya ordusu üzerine haberdar oldukları söyledi. Tarhan, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Milletvekillerimiz İlhan Cihaner ile Süheyl Batum ve Sinan Aygün de vardı. 15 kişi dolayındaydık, hukukçu olmayan tek kişi Aygün’dü. Yemekte okul anılarımızı falan konuşuyorduk, sonra sanıyorum Cihaner’e bir telefon geldi, Ülke TV’nin son dakika haberi olarak CHP’liler Nadi Türkaslan’la buluştu diye haber geçtiğini anlatmışlar. Sonra başka telefonlar da geldi. Ben Nadi Beyi tanımıyorum. Evinde oturuyormuş. O da haberleri duyunca, evde oturuyorum, bu haberler nedir, diye başsavcıyı aramış. Sonra arkadaşlar dışarı çıkmaya başladı, gazeteci ordusu bizi bekliyordu. Biz gülüyoruz. Pes doğrusu, diyoruz. Acaba eşim Umur’u mu benzettiler diye düşündük. Ya, oradan biri telefon etmiş ya da takip ediliyoruz. Ben takip edildiğimi biliyorum. Değişik arabaların beni takip ettiğini bilmeyecek kadar aptal değilim. Dışarı çıktığımızda eşim Umur, ‘Ben Yargıtay üyesiyim, Nadi Türkaslan’ı bekliyorsunuz herhalde, evinde oturan birinin ahını alıyorsunuz’ dedi.”
Tarhan, olayın “birilerinin nasıl hedef alındığını gösterdiğini” vurguladı. Tarhan, sözlerini “Bu adamı yok etmek için her şeyi yaptılar. Benim adımı kullanarak, benim üzerimden hem Nadi Bey hem de CHP yıpratılmak isteniyor. Herhalde Nadi Bey hakkında dava açılacak; ihraç etmek için de malzeme olarak bunları kullanmak istiyorlar. Muhtemelen Nadi Bey’i yok etmeye çalışıyorlar. Hedefe koyuyorlar. Demek ki bildiği, gördüğü, gözlediği çok güçlü şeyler var” diye sürdürdü.
Nadi Türkaslan da yazılı bir açıklama yaparak haberi yalanladı. Ülke TV’de yer alan haberde kendisiyle ilgili anlatılanların hiçbirisinin gerçek olmadığını belirten Türkaslan, “Habere konu yemekte bulunmadım. Bu restorana hayatım boyunca hiç gitmedim. Hatta bu restoranın yerini dahi bilmem. Tamamen yalan, uydurma, maksatlı haberden haberdar olmakla adı geçen televizyon kanalını arayarak cevap hakkımı kullanmak istedim ancak cevap hakkına saygısızlığın sonucu olsa gerek ki yayına bağlanma isteğim yerine getirilmedi. Bu nedenle bu açıklamayı yapma zorunluluğum doğmuştur. Gerçeğe aykırıdan öte tamamen yalan olan bu haberde sık sık Deniz Feneri soruşturmasının eski savcısı olduğum vurgulanarak bu yemek sırasında soruşturma ile ilgili konuştuğum ima edilmiştir. Yapılan maksatlı, yalan ve iftira ile dolu bu haber ve yayın nedeniyle hukuki haklarım saklıdır” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!