"Yanlış yapan herkes hesap verecek"
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, yargının bağımsız olduğu, laik düşüncenin, ulus devletin ve hukuk devletinin olduğu bir ülkede, yanlış yapan herkesin hesap vereceğini ifade etti.
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneğinin (ADD) düzenlediği, ''Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı'' konulu konferansa katıldı.
Atatürk Kız Meslek Lisesi Salonu'nda düzenlenen konferans öncesinde, gazetecilerin, salı günü Ergenekon soruşturması kapsamında ifadeye çağrılması konusundaki görüşlerini sorması üzerine Kanadoğlu, şu cevabı verdi:
''Ben, o açıklamayı benden isteyenlere yaptıktan sonra sizlere de yapacağım. Lütfen benden şimdilik bunu istemeyin. Ama şunu söyleyebilirim. Sadece Ergenekon değil. Yargının bağımsız olduğu, laik düşüncenin, ulus devletin ve hukuk devletinin olduğu bir ülkede yanlış yapan herkes, her kurum ve o kurumda çalışan herkes hesap verecektir.''
Kanadoğlu, konferansta yaptığı konuşmada ise siyasallaşmış bir yargının, bir ülke için felaket olduğunun akıllardan çıkarılmaması gerektiğini söyledi. Siyasallaşmış bir yargının ne yapacağının bilinemeyeceğini ifade eden Kanadoğlu, ''Zaten halk, gücünü siyasi bağımsızlığı için harcamıyorsa, ona gerekli uyarıları yapmıyorsa yani yargısına sahip çıkmıyorsa, başına gelecekleri iyi hesaplamalıdır'' dedi.
En büyük sıkıntının Anayasa'daki Yargı Kanunu'nun değiştirilmesi olduğunu belirten Kanadoğlu, bunun öteki hükümetlerde olmadığını, bu hükümette de hiç olamayacağını savundu. Konuşmasında, açılım konusuna da değinen Kanadoğlu, Türk halkının dışında kaldığı hiçbir proje ve planın başarılı olamayacağını öne sürdü.
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- Şu pişkinliğe bakar mısınız!
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- Milletvekili sayısı artacak
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?
- Okyanus kadar derin 4 burç
- Eski çağ heykellerindeki penisler neden bu kadar küçük?