'Yoksulların hocası' Dilmener'i öğrencileri ve dostları anlattı: Yoksullara bakardı, kapısında devamlı hastalar bekleşirdi...

Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden İstanbul Tıp Fakültesi’nin duayen hocalardan 78 yaşındaki Prof. Dr. Murat Dilmener için sağlık çalışanları fakülte önünde saygı duruşunda bulundu. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Tufan Tükek konuşmasında, “Bize iletmiş olduğu mirası sürdüreceğimize ve göstermiş olduğu insancıl, barışçıl ve iyi bir doktor olma prensibine uygun davranacağımıza söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Yayınlanma: 04.05.2020 - 14:09
'Yoksulların hocası' Dilmener'i öğrencileri ve dostları anlattı: Yoksullara bakardı, kapısında devamlı hastalar bekleşirdi...
Abone Ol google-news

İstanbul Tıp Fakültesi’nde yetiştirdiği öğrencilerle hocaların hocası ismiyle anılan 78 yaşındaki Prof. Dr. Murat Dilmener koronavirüs (Covid-19) nedeniyle hayatını kaybetti.

Bir aylık yoğun bakım sürecinin ardından hayata gözlerini yuman Prof. Dr. Murat Dilmener için İstanbul Tıp Fakültesi önünde saygı duruşunda bulunuldu. Yardımseverliği ve zor durumda olan hastaları ücretsiz tedavi etmesiyle bilenen duayen Hoca Dilmener’in mesai arkadaşları ve öğrencileri duygularını paylaştı.

“BÜTÜN ÖĞRENCİLERE BİR BABA GİBİYDİ”

İstanbul Tıp Fakültesi Hematoloji öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Nuri Yenerel, “Murat hocamız bambaşka biriydi. 1983 yılında fakülteye girdim. Üçüncü seneden itibaren Murat hocayı tanımaya başladık. Bütün öğrencilere bir baba gibiydi” diye konuştu.

“HER RAMAZAN AYINDA VE HER BAYRAMDA TÜM PERSONELE ERZAK DAĞITIRDI”

Dilmener’in uzun yıllar İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptığını ifade eden Yenerel, “O dönem her Ramazan ayında ve her bayramda tüm personele erzak dağıtırdı. Bunu yapan ben bir Murat hocamı biliyorum. Başkasını da görmedim. Çoğu zaman kendi bütçesinden bazen de bağışlar bularak bu geleneği sürdürdü” dedi.

“HASTALARI HİÇBİR ZAMAN ONUN PEŞİNİ BIRAKMADI”

Dilmener’in herkese karşı çok yardımsever olduğunu söyleyen Yenerel, “Bir kere çok iyi hekimdi. Eskinin dahiliye hocası olarak bilgisi mükemmeldi ve bize de bunu aktarmaya çalıştı. Hastaları hiçbir zaman onun peşini bırakmadı. Emekliliğinden beri hala hastaları hep onu sorar. Bazen hastaları bize yönlendirir. Hastalarını tarafından sevildiğini oradan biliyorum. Acımız çok büyük. Bu pandemi sürecinde kaybedeceğimizi hiç beklemiyorduk. Bu üçüncü hocamız oldu” şeklinde konuştu.

"BİZİM İÇİN ÇOK SARSICI"

İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, "Aslında Tüm tıp camiasının, Türk milletinin başı sağ olsun. Gerçekten çok önemli bir hekimini kaybetti. Covid-19 pandemisinin kurbanlarından birisi oldu ne yazık ki. Aslında kaderin garip bir cilvesi mi, nasıl anlatırım bilmiyorum ama,1983-99 yılları arasında Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda çalıştı kendisi. Bunun 8 yılını anabilim dalı başkanı olarak geçirdi. Yani enfeksiyonlarla mücadelenin hep ön safında yer aldı ama bir enfeksiyona yenik düştü. Bir pandeminin kurbanı oldu. Bu bizim için çok sarsıcı bir durum" ifadelerini kullandı.

"YOKSULLARA BAKARDI, KAPISINDA DEVAMLI HASTALAR BEKLEŞİRDİ"

Eraksoy sözlerine şöyle devam etti:

"Hiç kendini düşünen bir insan değildi. Hep hastalarını, çevresini, ailesini düşünürdü. Son yıllarında bir kas hastalığı vardı, o nedenle hareketliliği büyük ölçüde azalmıştı. Ona rağmen hastalarına bakmaya, çevresine yardım etmeye devam etti. Bu gerçekten inanılmaz, örnek bir davranıştı. Bizim için gerçekten acı bir kayıp, böyle kaybetmek de ayrıca çok üzücü. Yoksullara devamlı bakardı. Kapısında devamlı hastalar bekleşirdi. Onlara mutlaka çare arardı. İnanın, biz çevresindekilere de çare arardı. Bir sıkıntımız olduğu zaman, hiç ilgisiz kaldığını hatırlamıyorum, mutlaka bir çözüm bulurdu. Hastalarına da son derece yardımseverdi. O hastaların başka doktorların alanına giren sorunları varsa, onlara yönlendirirdi. Bir ara da müfettişlerin soruşturmasına maruz kaldı. Çünkü ücretsiz hasta bakılması ile ilgili kurallar vardı ve o kurallar ne yazık ki Murat hocamızın bir şekilde mahkemelik olmasına yol açtı. Aslında tamamen iyilikseverliğinden kaynaklanan birtakım yetkiler kullanmıştı. Akabinde aklandı ama o onu çok üzmüştü. Bunlar geride kaldı fakat hatırası her zaman yaşayacak."

"ERKEN YAŞTA ÖLEN KARDEŞİNİN ÇOCUKLARINA DA BAKIYORDU"

Dilmener'in ailesine de çok düşkün olduğunu anlatan Eraksoy, "3 çocuğu var. 2 oğlu ve bir kızı, ayrıca torunları da var. Ailesine çok düşkündü. Örneğin kardeşi erken yaşta ölmüştü. Onun çocuklarına da bakardı. Onun da çok sayıda çocuğu vardı. Onlara da amcaları olarak bir baba gibiydi. Aslında o yardımseverliği sayesinde birçok hayırseverin de desteğini alırdı. Örneğin kliniğe bir ihtiyaç olduğunda, yardım toplamak gerektiğinde çok kolay bunu sağlayabilirdi. Çünkü herkese o kadar iyiliği dokunmuştu ki, birçok insan bir ricası ile, onun için koşardı" dedi. 

“BU DÖRDÜNCÜ BÜYÜK KAYBIMIZ”

Saygı duruşunun ardından konuşan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Tufan Tükek, “Bu iki aylık süre içerisinde bu dördüncü büyük kaybımız. Covid-19 pandemisiyle mücadele içerisinde bir yandan önemli çalışmalar yapılırken bir yandan da kıymetli hocalarımızın kaybı bizi derinden etkilemiştir. Murat Dilmener hocayı anlatmak kelimelere sığacak bir ifade olmayacaktır. Bizim öğrenciliğimizden hocalık seviyesine yükselişimize kadar her seviyesinde bize emeği olan, bizim yanımızda olan çözüm odaklı bir insandı. 1970-1980’li yılların klinik pratiğinde yetişmiş, klinisyenliği özümsemiş, fizik muayene ve anamnezde hastanın tanısını koyacak kadar gelişmiş yetenekleri olan doktor kitlesinin son temsilcilerinden birisiydi” dedi.


Dilmener’in insani değerlere vermiş olduğu önemin çok büyük bir örnek teşkil ettiğini belirten Tükek, “Sağlık alanında çalışanların da bu şekilde davranması gerektiği konusunda hemen hemen herkesin hemfikir olduğu bir davranış modeli sergilemiştir. Biz kendisini hiçbir zaman unutmayacağız. Rahmet ve saygıyla kendisini uğurlarken onun yetiştirdiği öğrenciler olarak ve bu konuda söz sahibi kimseler olarak onun bize iletmiş olduğu mirası sürdüreceğimize ve göstermiş olduğu insancıl, barışçıl ve iyi bir doktor olma prensibine uygun davranacağımıza kendi adıma ve arkadaşlarım adına söz vererek konuşmamı tamamlamak istiyorum" dedi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler