Beyaz altının hayatta kalma mücadelesi

Cape Yarımadası’nın Atlantik Okyanusu sahilindeki bir vadide yer alan Hout Bay liman kasabasında yaşayan insanlar genellikle geçimini balıkçılık, derin deniz olta balığı turları, fok adası gezileri ve denizaltı kelp ormanları dalışlarından sağlar. Kapalı bir koyda bulunan Hout Bay limanında gezerken anahtar deliğinden okyanusa bakar gibisinizdir...

Yayınlanma: 27.11.2022 - 05:00
Beyaz altının hayatta kalma mücadelesi
Abone Ol google-news

Ancak kapıyı araladığınızda adeta gezegenin 7 okyanusu açılır gözlerinizin önüne. Atlantik Okyanusu’ndan yayılan tarifsiz bir his gelir yapışır üzerinize, huzursuzluk yaratır. Etten kemikten yaratılmış insanoğlunun istisnasız kırılganlığını farkına varmasının, hücrelerine bilgece sızma halidir bu kanımca. Hout Bay kumsalının köpüklü dalgalarının ayaklarımın altındaki kumları süpürmesi bu coğrafyadaki gelgit fenomeninin gücü, Benguela akıntısının güney kutbundaki eriyen buzullardan önüne kattığı soğuk suların merhametsizliği, bana fiziksel bedenlerimizin doğa karşısında hâlâ ne kadar zayıf kaldığını hatırlatır. Kâşifler Mariana Çukuru’na indiler, okyanusun en derin bölümünden örnekler topladılar, diğer gezegenlere inceleyebilmek için araçlar ve roketler gökyüzüne fırlatıldı. Ancak gerekli teknik donanım olmadan 10 dakikadan daha fazla su altında kalamıyoruz değil mi? Fiziksel bedenlerimizin milyonlarca yıl önce evrildiği hali güncellenemiyor adeta, sadece beynimiz yeni sürümleri kabul ediyor. Sualtında yüzgeçlerimiz çıkmıyor, dünya atmosferi dışında nefes alamıyoruz. 

RIZKININ PEŞİNDEKİ ABALONE AVCILARI

Tüm bunları düşünürken çatık kaşlı bakışlarını okyanusa dikmiş, sırtında oksijen tankı, elinde paletleri, eprimiş balık adam kıyafeti içinde bir dalgıç beliriveriyor limanda demirli teknenin havuzluğunda. Bu coğrafyada fiziksel bedeninin sınırlarını test edenler sanırım sadece rızkının peşine düşen aç insanlar. Tehlikeye düştüklerinde yaptıkları iş yasadışı olduğundan yardım istemek akıllarından bile geçmez. Hayatta kalma mücadelesinde her türlü olumsuzluğu ve tehlikeyi göze alan insanlar, Hout Bay’de karşımıza kaçak abalone avcısı olarak çıkar. Daha geçenlerde iki kaçak avcı dip akıntısına kapılarak boğuldu, bir diğeri arkadaşlarının gözünün önünde büyük beyaz köpekbalığı saldırısında yaşamını yitirdi. 

Kısıtlı avlanma Abalone veya Afrikaans dilinde perlemoen (incilerin anası) olarak bilinen Güney Afrika’nın Atlantik kıyısında bulunan büyük deniz salyangozunun aşırı avlanmadan dolayı türünün tehdit altında olması, yetkilileri deniz kabuklularının avına kota getirmesine neden oldu. Kısıtlı avlanma sezonu, kapanan balık ve balık yemi fabrikaları bölgede var olan işsizliği daha da derinleştirdi. 

Apartheid dönemi sonrası yerel halk tarafından kıyı şeridinde zahmetsizce kelp ormanlarının arasından ve kayalardan toplanan abalone; Asya kıtasında köpekbalığı fini ve deniz hıyarı gibi statü sembolü olarak kabul görüldüğünden, açlık sınırı altında yaşayan civar balıkçılarının iştahını kabarttı. Çin’de yükselen orta sınıfın yüksek talebi ile birlikte abalone stokları çabuk tükendi. Ailesinin geçimini sağlamak için dalan kaçak avcılar için abalone sadece büyük deniz salyangozu olmaktan öte “deniz dibindeki beyaz altın” oldu. Hayatınızı riske atmaya değer mi diye soranlara ise “Kimse bu işin hayalini kurmaz. Karada zaten açız, açık denizde dalmak tehlikeli ancak yakalanma şansımız düşük. Bereketli bir dalışın sağladığı gelir için bu riski göze almaya değer” şeklinde cevap verilir. Kilosuna yüzlerce dolar ödenen abalone Çin mutfağında özel gün kutlamalarında, onur konuklarına verilen özel ziyafetlerde ve Çin Yeni Yıl kutlamalarında aranan deniz ürünlerinin başında yer alıyor. Hatta deniz hıyarı, abalone, köpekbalığı fini ve bazı balıkların yüzme keselerinin yer aldığı “Buddha’yı duvardan düşüren lezzet” adındaki yemeğin adını, bir keşişin havaya yayılan enfes yemek kokusunu takip ederken birinin bahçesine düşmesinden aldığı rivayet edilir. Eğer doğru pişirilirse eti yumuşak ve kremamsı, yeterince iyi marine edilmediğinde ise eti sert, kaygan ve kauçuk kıvamında çiğnenmesi zor bir lokma halini alır. Abalone, Güney Afrika’da fakir balıkçıların deniz mahsülleri güvecinde (potjie) kullandıkları ucuz bir deniz salganyozu iken günümüzde kişisel kullanım için bile avlanması yasadışı ve büyük cezalara tabi. Kaçak avlanırken yakalananlar 15 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırılabiliyor. Şimdilerde sadece özel çiftliklerde yetiştiği iddia edilen abalonelar, yabancı turistlere servis edilmek üzere lüks restoranlarda büyük su tanklarının içinde sergileniyor. Kabuğu da dahil kilosu 300 dolardan alıcı bulabiliyor. Restoran sahibinin elindeki “bu abalone yasaldır” yazan fatura ile hatıra fotoğrafı çektiren müşteri ise sosyal medyada yayımlamayı planladığı fotoğrafın altına yazılacak linç içeren yorumları şimdiden önleme çabasında. Hem statü yaparım hem sosyal mesajımı veririm duyar kasmaları!

ABALONE MEZARLIĞI

Dünya üzerinde bize önemsiz gelen alt tarafı bir tür su salyangozunun insanlığın refahı için değeri nedir diye sorabilirsiniz. Avlanan her abalonenin üreme olgunluğuna ulaşması için en az 7 yıl geçmesi gerekiyor. Aşırı avlanma abalone yataklarına yeniden üretim için yeterli zamanı tanımıyor ve türünün devamını tehlikeye sokuyor. Midyeler, deniz tarakları, istiridyeler ve tüm deniz kabukluları suyu filtreler ve temizler. Okyanusların ekosistemleri için hayati öneme sahiptirler.  

Rızkının peşindeki kaçak abalone avcılarına kızmakla ne okyanusları koruyabiliriz ne de sosyal adaleti sağlayabiliriz. “Ekonomik büyüme” ve “tüketici kültürü” merkezine alan sistemlere yönelik en derin çözümlemelerden biri sosyal gözlemci ve çevreci akademisyen Eileen Crist’e ait. “Dönüştürme, yok etme ve metalaştırma girişimlerini meşrulaştırmak için balığı ‘su ürünleri’, hayvanları ‘sürü’, ağaçları ‘kereste’, nehirleri ‘tatlısu’, dağ zirvelerini ‘yüzeyesel jeolojik yük’ ve sahilleri ‘denize nazır’ diye adlandırmaya son vermeliyiz.”

[email protected]


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler