Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “İslamofobi, hain ve karanlık bir projenin adıdır”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslamofobi Forumu'nda 'özeleştiri' çağrısı yaptı. Erbaş, "Bizlere düşen, İslam’ı en güzel şekilde temsil etmek ve yöneltilen ithamları yaşantımızla, ahlakımızla, duruşumuzla tekzip etmek" dedi.

Yayınlanma: 15.03.2022 - 14:54
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “İslamofobi, hain ve karanlık bir projenin adıdır”
Abone Ol google-news

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ATO Congresium’da düzenlenen 2. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu'nda konuştu.

Konuşmasında 'İslamofobi'yi "İslam’ı, şiddet ve terörü besleyen bir ideolojiden ibaret göstererek bunu suni bir korku ile dünya kamuoyunda yaymak için çalışan hain ve karanlık bir projenin adı" diye tanımlayan Erbaş "İslam’ın korku kelimesiyle ilişkilendirilmesi, esasen ardında kirli çıkar ilişkileri ve ırkçılık barındıran bir anlayışın ifadesidir. İslam, kendisinden korkulan değil; bilakis korkuları izale eden bir dindir. Her insanın hayatını, onurunu ve hukukunu teminat altına alan bir hayat nizamıdır. Ne var ki öteden beri söz ve eylemleri ile sürekli Müslümanları hedef alanlar, barış dini İslam’ı, terörle birlikte anmak suretiyle, yapay bir korku ve endişe ortamı oluşturmaya çalışmaktadır" dedi.

“Ne yazık ki İslam’a karşı art niyetli ve ötekileştirici bir yaklaşımla karşı karşıyayız" diyen Erbaş, "Bu noktada Müslümanlar olarak bir temsil sorunu yaşadığımızın da altını çizmek isterim. Özeleştiri de yapmamız lazım" diyerek şu ifadeleri kullandı:

"Bizlere düşen, İslam’ı en güzel şekilde temsil etmek ve yöneltilen ithamları yaşantımızla, ahlakımızla, duruşumuzla tekzip etmektir. Malumunuz olduğu üzere İslam hakkında oluşturulan olumsuz algı ve tasavvurun arka planında kitle iletişim araçlarının ve birtakım medyanın büyük payı vardır. Zira medya, insanların tutum oluşturma, geliştirme ve değiştirmelerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bireysel ve toplumsal ilgi ve algılarının medya vasıtasıyla etki altına alındığı, yönlendirildiği, manipüle edildiği ve hatta toplum mühendisliği yapılarak kitlelerin mobilize edildiği yadsınamaz bir gerçektir. Maalesef medya, nesnellikten uzaklaştığında dini ve ideolojik saiklerle algı yönetiminin, nefret söyleminin ve alabildiğine itibar suikastının yapıldığı bir zemin haline gelebilmektedir.”



İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler