Garantörlük tartışması: Muhalefet, Bahçeli’nin Gazze’ye yönelik çağrısına farklı görüşlerle yaklaştı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gazze’deki saldırılarla ilgili “24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa Türkiye süratle devreye girmeli” dedi. Bahçeli’nin bu kapsamda bölgede Türkiye’nin garantörlüğünü işaret ettiği, Filistin’de Türkiye’nin öncülüğünde taraflar arasında anlaşmalar imzalanabileceği Türk askerinin de bölgede barış sürecini yönetmek üzere görevlendirilebileceğini belirtti.

MHP’nin bu önerisini muhalefet partilerinin kurmayları Cumhuriyet’e değerlendirdi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Bahçeli’nin önerisine ilişkin “Bir yandan yabancı askeri davet eden tezkereye imza atacaksın diğer yandan Türk askerini Gazze’ye göndermekten bahsedeceksin... Sonradan parti kaynaklarına dayanarak düzeltme demeçleri vereceksin, garantörlük diye top çevireceksin. Öyle görünüyor ki bir hevesle, savaş çığlıklarıyla ortaya atılanlar, uyarılmaları üzerine çark etmeye başladılar. Söylenen sözleri ciddiye almak mümkün değil” dedi.

‘TEM YAPAMAYIZ’

Cumhuriyet’e konuşan İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Naci Cinisli, Bahçeli’nin demecini gerçekçi bulmadıklarını belirterek, “Çünkü orada şu anda belirsiz bir ortam var. Türkiye demokratik ve laik bir devlet. Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi şartlarda orayı savunacağı da anayasada yazılı. Bizim kendi başımıza tasarrufta bulunmamız olası değil. Uluslararası organizasyonlar nezdindeki çalışmalara katılma ihtimali olabilir. Burada tabii Meclis’in de onayı gerekli. Devletin alacağı herhangi bir doğru hukuki her türlü kararı İYİ Parti olarak destekleriz. Mehmetçiğimizin siyasetin günlük çıkarlarına feda edilmesine müsaade edemeyiz. Bahçeli’nin demecinden sonra el yükselten başka demeçler duyduk. Mehmetçik siyasette el yükseltme aracı olamaz” ifadelerini kullandı.

Demokrat Parti İzmir Milletvekili Salih Uzun ise Bahçeli’nin açıklamalarının net bir çerçevesi olmadığına dikkat çekerek, “Mehmetçiğin doğrudan bir rol üstlenmesini gerektirecek bir durumun bu aşamada doğru olmadığını düşünüyorum. Garantörlük çabasını doğru bulmakla birlikte Türkiye’nin neyin garantörü olacağının bilinmesi lazım. Garantörlük misyonunun altını dolduracak bir netlik yok. Bu nedenle havada kalmış bir söylem. Ama hükümetin diplomatik çözüm yolunun doğru olduğunu, şu aşamada bunu geçmenin gerekli olmadığını düşünüyorum” yorumunu yaptı. 

‘EYLEME GEÇİLMESİ LAZIM’

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, “Önerinin kamuoyuyla paylaşılması kıymetli. Ancak gerçek anlamda değerli olması için Sayın Erdoğan’ın bunu kamuoyuyla paylaşması lazım. Eyleme geçilmesinin fazlasıyla vakti geldi. Sayın Bahçeli normal bir muhalefet lideri gibi çağrıda bulunacak bir makamda değil. İktidar ortağı olarak onu icra makamında görüyoruz. Bu çağrıyı topluma yaptığı gibi Sayın Erdoğan’a da yapmalı” dedi.

Garantör devlet olarak Türk askerinin bölgede yer alabileceğini söyleyen Şahin, “Bu konu parlamentoya nasıl gelecek bunu görmek lazım. Garantör ülke olabilmemiz için Birleşmiş Milletlerin buna ‘evet’ demesi lazım. Sadece Türkiye’nin ‘İkili anlaşma yapalım’ demesi yeterli olmaz. Birleşmiş Milletler, Türkiye’yi garantör ülke yaparsa bundan memnuniyet duyarız. Türk askeri de orada görev yaptığı süreçte bir kalkan olur” ifadelerini kullandı.

‘OLUMLU BAKARIZ’

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya ise “Bölgede bir barış gücüne olumlu bakarız. Zaten genel başkanımız da Devlet Bey’in çıkışına desteğini ortaya koydu. Türkiye’nin Filistin’deki gelişmelere kayıtsız kalması doğru olmaz. Tarihi gerçekler ve bölge gerçekleri bunu bize gösteriyor” dedi.