Av. İsmail Sami Çakmak; 27 Mayıs’ta Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukatlık unvanı yerine bir yurttaş olarak HSK'ye başvuran Çakmak, şikayet dilekçesinde; “ Gürlek, siyasi bir kişiliktir. İşgal ettiği makamı mensubu olduğu iktidarın siyasetinin bir aracı olarak kullanmaktadır. Bu kişinin İBB Başkanlığını tüm kurumlarıyla ve bağlı birimleriyle çökertmeyi amaçladığı saklanamaz bir hale gelmiştir. Gürlek kamu düzenini bozmaktadır” dedi.
Gürlek’in emirlerinin “kanunsuz” olduğunu; emirleriyle haksız ve hukuksuz gözaltı kararları vererek makamını “dalga geçilme makamı haline getirdiğini” vurgulayan Çakmak; “Gürlek eylem ve söylemleriyle hukuki kavramların anlam ve ciddiyetini yitirmesine neden olmuştur” ifadeleri kullandı. Çakmak, HSK’ya yönelik de “Bu cesaret ve gücü HSK’den de alıyorlukları’ bizim aklımızın köşesinden bile geçmez’” ifadeleriyle kinayeli bir biçimde eleştiride bulundu.
TEBLİĞDE OLMAYAN ‘ŞİKAYETÇİ’ OLUŞTURULDU
HSK, Sami Çakmak’ın şikayet dilekçesini işleme koymadı. Çakmak’a gönderilen tebliğ yazısında; HSK Birinci Dairesi’nin kararıyla şikayetin işleme konulmadığı; ancak sonucunun iletileceği, kararın gönderilmeyeceği belirtildi. HSK tarafından gönderilen tebliğde bir hata ise dikkat çekti. Av. Çakmak; 27 Mayıs tarihli şikayet dilekçesini “vekil avukat” belirtmeden göndermişti. Ancak HSK Şikayet Bürosu’nca gönderilen tebliğ de şikayetçi adı “İsmail Çakmak”, diğerler vekili avukatı olarak da Av. Sami Çakmak’ın adını yazdı. Yani, şikayetçi Sami Çakmak’ı vekil avukat olarak gösterilip, dilekçeyle ilgisi bulunmayan bir kişiyi “şikayetçi” olarak gösterildi.