Cumhuriyet Söyleşileri sürüyor.
Atılım Üniversitesi İncek Yerleşkesi Orhan Zaim Toplantı Salonu’nda Atılım Üniversitesi ve gazetemiz işbirliğinde “Suriye’deki Gelişmelerin Bölgesel Yansımaları” söyleşisi yapıldı.
Söyleşi kapsamında Suriye’de yaşanan gelişmeler ve gelişmelerin Ortadoğu ile Türkiye başta olmak üzere bölgesel dengelere olan etkileri konuşuldu. Söyleşinin konuşmacıları, Atılım Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Duygu Dersan ile gazetemiz yazarı Mehmet Ali Güller oldu.
İlk olarak Güller söz aldı. Suriye’de Esad'ın yıkılmasıyla yeni bir dönem başladığını anımsatan Güller, Amerika'nın yeni dönemde İsrail hegemonyasında yeni bir Ortadoğu düzenini inşa etmeye çalıştığını belirtti. Güller, bu düzenin merkezinde de Suriye’nin bulunduğunu ifade etti.

‘ANKARA BUNU KOLAY SİNDİREMEYECEK’
Amerika'nın Suriye'de dört temel hedefi olduğunu söyleyen Güller, bunları “HTŞ ve SDG'nin anlaşmasını sağlamak, SDG ile Türkiye'yi uyumlulaştırmak, İsrail'in Suriye ile normalleşmesi, Türkiye ve İsrail'i normalleştirme” olarak açıkladı.
ABD’nin Ortadoğu'da İsrail merkezli bir koalisyon oluşturma hedefi olduğunu kaydeden Güller, “ABD 1991'den 2006' ya kadar Irak'la uğraştı, bir 15 yıl da Suriye ile uğraştı. Önümüzdeki 15 yıl da İran'la uğraşmak istiyor. Ne yazık ki Türk devlet aklı olmadığını düşünüyorum. Bu aklın olmadığını biz Irak'ta yaşadık. Saddam kaçtı. Türkiye güneyinde bir Barzanistan ile sonuçlandı. Saddam karşıtlığı Kürt özerk bölge getirdi. Suriye'nin kuzeyinde de Mazlum Abdi özerk bölgesi getirilecek. Ankara bunu kolay sindiremeyecek” dedi.
Öcalan’ın Türkiye'den bir şey istemediğini ama Suriye’de devlet istediğini ifade eden Güller, “PKK, Türkiye'de silah bıraksa da Suriye'de devlet oluyor. Ankara Rojova da ‘silah bıraksın’ diyor. Öcalan'ı ikna edemediler. Öcalan ‘öyle konuşmadık’ diyerek kabul etmiyor” diye konuştu.

‘ÜLKE GENELİNDE MEMNUNİYET YARATMADI’
Dersan ise konuşmasında özetle şunlara değindi:
“Esad rejiminin devrilmesi ülke genelinde memnuniyet yaratmış değil. Suriye'deki her grubun federasyona yönelik talepleri var. Suriye yönetiminin ‘ortak bir ulus kimlik’ inşası zor.
13 Mart'ta kabul edilen geçici anayasa, Kürtlerin büyük tepkisini çekiyor. Bir tarafta özerklik tartışmaları yapılırken anayasada ‘Suriye'nin Arap devleti’ olduğu yazıyor. Alevi topluluklara yönelik yoğun ve sistematik saldırı oluyor. Rövanşist şiddet devam ediyor.”