Meral Akşener, depremin vurduğu Diyarbakır'da: Bıktık atanmışların talimat vermesinden

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, depremin vurduğu Diyarbakır'ı ziyaret etti. Üniversiteler için uzaktan eğitim kararı verilmesine tepki gösteren Akşener "Derhal bu olmayacak karardan vazgeçin. Bıktık atanmışların talimat vermesinden" ifadelerini kullandı.

Yayınlanma: 20.02.2023 - 16:04
Abone Ol google-news

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yüzlerce can kaybına ve yıkıma yol açtığı illerden Diyarbakır'da ziyaretlerde bulundu. 

Depremzedeleri ziyaret eden Akşener, daha sonra basın toplantısı düzenledi.

Akşener'in basın açıklamasından satırbaşları şöyle:

“ŞEHRİN İHTİYAÇLARINI HEM TÜRKİYE’Yİ YÖNETEN İKTİDAR PARTİSİNE HEM DE KAMUOYUNA DUYURMA GÖREV EDİNDİK”

“Ülkemiz, milletimiz çok ağır bir afetle karşı karşıya kaldı ve büyük bir deprem yaşadık, çok büyük bir kaybımız var. Sonuç itibariyle pek çok şehre yayılan bir deprem oldu. Ben de İYİ Parti Genel Başkanı olarak, Kocaeli depremini yaşamış birisi olarak ilk 72 saatin arama kurtarma çalışmaları için çok önemli olduğunu yaşamış, bilmiş tecrübe etmiş bir insan olarak 72 saat sonra her bir ilimize; az etkilensin, çok etkilensin önce çok etkilenmişlerden başlayarak arkadaşlarımızla beraber ziyaretler gerçekleştirip vatandaşlarımızın durumunu görüp, şehrin ihtiyaçlarını tespit edip hem Türkiye’yi yöneten iktidar partisine, onların yöneticilerine hem de kamuoyuna bu sesi duyurmak gibi görev edindik.

Ben 5’e çeyrek kala uyandırıldım özel kalemim tarafından depremin olduğunu öğrendim. O saatten itibaren Genel Sekreterimiz Uğur Poyraz ve arkadaşları saat 5.30’ta diğer arkadaşlarımız 9.30’dan itibaren bu şehirlere bölündüler ve gittiler. Bunu niye anlatıyorum. Sahadan doğru bilgileri alıp… İYİ Parti’nin siyaset anlayışı… Siz seçmenler bizim velinimetimizsiniz, iktidar sizler tarafından hizmet etmek için görevlendirilmiştir, bizim gibi muhalefet partileri de sizin sesiniz olmak üzere seçmen tarafından görevlendirilmişizdir.    

"BU ENKAZLAR ORTADAN KALDIRILINCAYA KADAR O GÖREVİ YERİNE GETİRECEĞİM”

İki buçuk yıldır, esnafları gezerken; seçmen olarak verdiğiniz bu talimata uydum. Hem iktidarın, hem kamuoyunun bu sesi duymasına gayret ettim… Şimdi depremle ilgili de bu yaptığımız çalışmaların öznesi vatandaşımız, sizlersiniz, zarar görenler, ihtiyaç sahipleri…

Bunun iki yol var; birincisi milletimiz tek yürek olduğu için milletimizin imkanlarıyla ihtiyaç sahiplerini birleştirmek, yani birinci öncelliğimiz büyük bir STK gibi çalışmak oldu. İkincisi ise sahanın sesini iş görmekle mükellef, hizmet etmekle mükellef olan iktidara bunu iletmek oldu ve kamuoyunun gündemine getirmek oldu. O görevi bu enkazlar ortadan kaldırılıncaya kadar yerine getireceğim. Hala sahada çalışıyoruz. Özne sizsiniz, bizim görevimiz de bu sesi duyurmak.

“ÇOCUKLARIMIZIN TABLET EKSİKLİĞİ VAR, BU KONUDA ÖZELLİKLE ÇADIR KENTTEKİ ÇOCUKLARIMIZIN”

Bugün Diyarbakır’da taziye ziyaretlerinde bulundum ve bir çadırkenti ziyaret ettim. Aynı zamanda o çadır kentte yaşayan çocuklarımızla bir araya geldim. Diyarbakır’da şikayetleri dinledim, olması gerekenleri öğrendim, bunları da ulaştıracağım ve çözüm olması için gayret edeceğim.

En çok çocuklardan bana bildirilen; üniversiteler uzaktan eğitime geçtiler, pandemi de Türkiye’de ısrarlı bir biçimde yüz yüze eğitim yapılamadı. Ortaokul, ilkokul talebelerimizin o günlerdeki internet eksikliklerini ve tablet eksikliklerini ısrarla söylemiştim. Ama elden gelen öğün olmaz derler atalarımız, dolayısıyla bunu devleti yöneten iktidarın çözmesi lazımdı. Bugün de Diyarbakır’da gördüğüm şey şu; çocuklarımızın tablet eksikliği var, bu konuda özellikle çadırkentteki çocuklarımızın.

“BİZİM AİLE MAHREMİYETİMİZE, ALTI KİŞİYİ, 10 KİŞİYİ BİR YURT ODASINA SIĞDIRMAK MÜMKÜN DEĞİL”

İkna edilmeleri gerekiyor, evlerinin sağlamlılığı konusunda. Son derece bilimsel, düzgün yapılan çalışmayla o ailelerinin evine; ‘Senin evine bir şey olmaz’ denilmesi, eğer yoksa, varsa da ‘Senin evin kötü, yıkılacak’ denilmesi lazım. Burada bir dürüstlük, şeffaflık istiyor vatandaşımız.

Önce üniversitelerin KYK yurtlarına aileler yerleştirilmeye kalkışıldı. Ben bugün de Diyarbakır’dan sesleniyorum; bizim aile mahremiyetimize, altı kişiyi, 10 kişiyi bir yurt odasına sığdırmak mümkün değil, doğru değil. Sadece aile mahremiyeti açısından yanlış. Çünkü erkek ve kız yurtları birbirinden ayrıdır, banyoları ve tuvaletleri, mutfakları ortaktır. Böyle bir şey olamaz. KYK yurtlarındaki aileler kalamaz, derhal bu karardan vazgeçilmelidir.

İstanbul Finans Merkezi diye bomboş duran bir yer var, 100 bin insanın çok güzel yaşayabileceği bir yer, derhal onu deprem bölgesinden tahliye edilen kardeşlerimizin yaşayabileceği bir alan haline getirilmelidir.

Size soruyorum kalabilir misiniz? Ortak komşularınızla banyo, tuvalet kullanabilir misiniz? Olmaz, aile mahremiyetine uygun değil.

“SAYIN ERDOĞAN’A İLETMEK İSTERİM; BIKTIK SEÇİLMİŞLERİN KARŞISINDA ATANMIŞLARIN TALİMAT VERMESİNDEN”

Üniversiteye karşı bu alerjinin sebebini anlayamadım? Dün itibariyle YÖK, özellikle vakıf ve özel üniversite diye bildiğimiz üniversitelerin rektörlerine, yöneticilerine bir talimat verdi; ‘Asla yüz yüze eğitim olmayacak. Zoom üzerinden olacak’ Rektörlere yanlış talimat veren bir YÖK Başkanından bahsediyorum. Tıbbiyede okuyan çocuklarla ilgili… YÖK Başkanı’nın verdiği talimat şu; ‘Hoca gidecek odasına, öğrenciyle hoca yan yana gelmeyecek, açacaklar bilgisayarlarını konuşmayı oradan yapacaklar.’ Aziz milletim, ne yapılmak istendiğini ben bir insan, hoca, anne, babaanne olarak anlamam mümkün değil. Buradan Sayın Erdoğan’a Diyarbakır’dan sesleniyorum; derhal bu olmayacak karardan vazgeçin. Üniversite öğrencilerinin, yüz yüze eğitim yapmalarının, hocaları ile beraber çalışmalarının önünü açın. Ekonomik durumu kötü olan ailelerin çocukları pandemi ile zaten iki yıl kaybetti. Ekonomik durumu iyi bir ailenin çocuğuyla, ekonomik durumu kötü bir ailenin çocuğunun yarın üniversite sınavlarında rekabet edilebilmesinin yolunu kaybettirdin. Şimdi de başka bir kaos, yanlış, gençlere dair kötülükle karşı karşıyayız. Bundan derhal vazgeçilmesini Sayın Erdoğan’a iletmek isterim, ona seslenmek isterim. Bıktık seçilmişlerin karşısında atanmışların talimat vermesinden, bıktık milletin iradesini hiçe sayan saygısız, kaba, nobran atanmışların tavır ve davranışlarından. Bu yanlış yoldan derhal vazgeçin.”

SEÇİMLER SORUSUNA, 'YAPILACAK' YANITINI VERDİ

Akşener, bir basın mensubunun seçimlerin zamanında yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusuna; “Bence yapılacak” yanıtını verdi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler