"İngiliz zırhlısına binip kaçan Vahdettin'i ecdat olarak kabul etmemiz beklenmesin”

KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...

Yayınlanma: 15.09.2022 - 12:07
Abone Ol google-news

Yazıma ilk olarak bu yıl 100. yılını kutladığımız 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu nedeniyle düzenlenen etkinliklerle başlamak istiyorum.

Özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin etkinlikler kapsamında organize ettiği Tarkan konseri müthişti.

Sanırım dünya tarihinde en kalabalık ücretsiz konserler listesinde ilk beşte yer alarak bir rekora imza atmış.

Başta şahsım olmak üzere tüm İzmirliler adına emeğe geçen herkese çok teşekkür etmek isterim.

Gelelim konser ve sonrasında yaşananlara…

Özellikle de Tunç Soyer’in açıklamalarına.

Ne demişti Başkan:

"100 yıl önce bu toprakları yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içindeydi"

Sanki bu tarif çok yeniymiş, ilk defa dile getirilmiş hatta Türk milletinin atalarına söven ve haddi aşan bir açıklama olarak günlerdir dillendirilmekte iktidar cenahı tarafından.

Yahu aynı açıklamayı bundan 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk yapmadı mı?

Nutuk'un birinci sayfasında Mustafa Kemal Atatürk diyordu ki:

“Samsun’a çıktığım gün genel durum ve görüş ülkeyi savaşa sokanlar kendi hayatlarının peşine düşerek ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış. Kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit başkanlığındaki hükümet başarısız, zavallı ve korkak...”

O zaman sorun ne?

Ülkeyi düşmana teslim eden, Sevr'i imzalayan, işgal gemilerine binerek ülkeyi terk eden, Mustafa Kemal Atatürk için idam fermanları çıkartan Vadettin değil mi Allah aşkına?

Bunları dile getiremeyecek miyiz?

Ayrıca Tunç Soyer’de Osmanlı karşıtı olmadığını, Osmanlının hepimizin atası olduğunun altını önemle de çizdi.

Zaten Türk insanın Osmanlı'ya karşı olması mümkün olabilir mi?

İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet ile düşman gemisiyle ülkesini terkeden Vahdettin elbette bir olmayacak. Bu nedenle sap ile samanı karıştırmamak gerek diye düşünenlerdenim.

Kimse bizlerden İstanbul’u düşmana teslim edenleri, ardından da İngiliz zırhlılarına binip gerisin geri kaçanları ecdadı olarak kabul etmemizi beklemesin lütfen!

Sadece İzmir için değil tüm Türkiye adına olağanüstü bir seyir zevki veren, ihtiyacımız olan birliğin ve beraberliğin çok yoğun yaşandığı bir etkinlikten sonra Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlıyı karşı karşıya getirmeyi arzu edenlere ve bundan dolayı faturayı Tunç Soyer’e kesmelerine izin vermeyeceğimizi belirtmek isterim.

İstiyorlar ki insanlar mutsuz olsun!

Konserler olmasın, festivaller olmasın…

İnsanlar kömüre, makarnaya bir topan ekmeğe muhtaç olsun!

Olsun ki düşünemesin, yorumlayamasın…

20 yılı aşkın süredir insanların eğlencesini, neşesini kaçıranlardan başka ne beklenirdi ki?

Bir çeyrek asır suni krizler, sıkıntılar ile geçti onlar sayesinde.

Vatandaş umudunu, gülümsemesini kaybetti.

Bizler artık onların neler yapmak isteğinin farkındayız.

Ama oyuna gelmeyeceğiz.

Bir ve beraberce daha nice kutlamaları, konserleri, festivalleri el ele kutlayacağız.

Umutsuzluğa yer yok…

Biliyoruz ki az kaldı İzmir’in dağlarında çiçekler açmasına…


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler