İzmir’in havası S.O.S. veriyor

ÇEVRE Mühendisleri İzmir Şubesi’nin hazırladığı “Hava Kirliliği Raporu”na göre, kirlilik kentin bütün ilçelerinde korkutucu boyuta ulaştı. Hava kirliliğinin nedenleri arasında sanayi siteleri, çimento fabrikaları, taş ocakları, kalitesiz kömür, artan araç sayısı geliyor.

Yayınlanma: 21.10.2022 - 07:07
İzmir’in havası S.O.S. veriyor
Abone Ol google-news

İzmir’de gün geçtikçe düşen hava kalitesi ve yaşanan kirlilik artık alarm veriyor. Birçok ilçede ulusal sınır değerler ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kriterlerine göre kirli sayılan havada insan sağlığını etkileyecek çok sayıda maddeyi fark etmeden soluyor, aldığımız her nefeste daha fazla zarar görüyoruz. Yapılan ölçümlerde Aliağa, Torbalı, Kemalpaşa ve Ödemiş ilçelerinde çıkan sonuçlar tehlikenin boyutunu gözler önüne sererken, uzmanlar kirli havanın uzun vadede insan sağlığı açısından doğurabileceği hastalıklara ve alınması gereken tedbirlere dikkat çekti.

ALİAĞA EN RİSKLİ İLÇE

Çevre Mühendisleri İzmir Şubesi tarafından hazırlanan 2022 Yılı Çevre Durum Raporu’na yansıyan veriler, İzmir’de uzun yıllardır yaşanan ve kış aylarında yurttaşların kâbusu haline gelen hava kirliliğinin korkutucu boyutunu gözler önüne serdi. Kent genelindeki 23 ayrı hava istasyonunda bulunan hava kalitesi izleme istasyonlarından alınan rakamlara göre, Aliağa ilçesinin başını çektiği listede havası en kirli bölgeler, Alsancak, Bornova, Gaziemir, Karabağlar, Buca, Karşıyaka, Menemen, Torbalı, Kemalpaşa ve Ödemiş olarak belirlendi. Havası en temiz ve tehlikenin en az olduğu ilçeler ise Çeşme ile Karaburun olarak tespit edildi.

ALSANCAK, BORNOVA VE BAYRAKLI’NIN HAVASI KİRLENİYOR

Havada bulunan kükürtdioksit, azotdioksit, karbonmonoksit, ozon gazı, katı yakıt kullanımından kaynaklanan ve “Sessiz katil” olarak da nitelendirilen PM 10 ve PM 2.5 gibi partikül maddelerin ölçüldüğü listede en dikkat çeken nokta ise İzmir’deki tüm ilçelerde kirletici etmen miktarının DSÖ ve Avrupa Birliği tarafından belirlenen standartları aşması oldu. Söz konusu kirletici etmenlerde Aliağa, Alsancak, Bornova, Gaziemir, Karabağlar, Menemen, Ödemiş’te çıkan sonuçlar ulusal sınır değerleri aşarken Torbalı, Kemalpaşa, Ödemiş gibi sanayi tesislerinin yoğunlukta olduğu ve gelişmekte olan ilçelerde ise ulusal sınır değerlerin iki katına çıktığı belirlendi. Alsancak, Bornova, Bayraklı gibi noktalarda yaşanan hava kirliliğinin son bir yılda hızla yükseldiği de tespit edildi.

ÖNLEM ALINMALI

Raporda kentteki hava kirliliğinin başlıca sebepleri ise endüstriyel faaliyetler ve sanayi tesislerinden kaynaklı kirlilik başta olmak üzere maden ocakları, çimento fabrikaları, yoğun yapılaşma, kış aylarında kullanılan kalitesiz kömür ve fosil yakıtlar, trafik kaynaklı gaz emisyonu olarak sıralandı. Kentin kuzeyindeki Aliağa’daki sanayileşmenin kapasitesini aştığı vurgulanırken raporda ayrıca termik santrallar, demir çelik, petrokimya tesislerine dikkat çekilerek ilçede acil önlem alınması gerektiği detayına yer verildi.

EYLEM PLANI HAZIRLANIYOR

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Bilim Danışma Kurulu Üyesi Helil İnay Kınay, “Kentimizde plansız yapılaşma, yeşil alanların yok olması, yüksek katlı yapılaşma, sosyo ekonomik faktörlere de bağlı olan kalitesiz yakıt kullanımı, Aliağa bölgesindeki kirletici vasfı yüksek tesisler ile kentteki sanayi tesisleri, taş ocakları ve benzeri faktörler nedeniyle hava kalitesi giderek kötüleşiyor. Kente gelen nüfus ve yapı yükü ile ısınma, trafik kaynaklı kirleticiler de artarken, azalan yeşil alanlar, betonlaşmanın getirdiği olumsuz etkiler ile birlikte sorunlar da büyümeye devam ediyor. İzmir için en önemli kirleticilerden birisi olan Aliağa bölgesinin kirlilik yükü ve etkisi de artan yatırım ve kapasite artışları ile birlikte devam ediyor. Artan fiyatlar nedeni ile doğalgazdan kömüre dönüş, kalitesiz yakıt kullanımı, sosyoekonomik faktörler kirliliği tetikliyor. Sağlıklı nefes alma hakkımız için de kent bütününde tüm faaliyetlerin bir planlama ve eylemlilik bütününde gerçekleşmesi gerekiyor. Bütünsel bir “Hava Kalitesi Eylem Planı” kapsamında kente yönelik yapısal planlama, yeşil alanların miktarının artırılması, sanayi tesisleri, taş ocakları gibi diğer kirletici kaynaklara yönelik mevcut ve planlama kararlarına ilişkin değerlendirmeler yapılması gerekiyor” dedi.

“DENİZ VE ÇEVRE KİRLENİYOR”

Deniz ve çevre kirleniyor Aliağa Çevre Platformu Sözcüsü Zeki Küçükakyüz ise, “Kirliliğin esas sebebi küçücük bir ilçe olan Aliağa’da Türkiye'nin en büyük 10 sanayi kuruluşunun yer alması. Petro kimyadan tutun da demir çelik sektörüne, termik santralına kadar tüm ağır sanayi kuruluşlarının tesisleri 1967 yılından bu yana bizim ilçemizde. Fabrikalar karadan, gemi söküm tesisleri ise denizden ilçemizi kirletmeye devam ediyor. İnsan yaşamı hiçe sayılıyor. Şirketlerin daha fazla para hırsı ön planda. Bunun önüne geçilebilir. Devlet isterse her türlü tedbir alabilir. Teknik olarak ve yönetmelik açısından her türlü önlem alındığı iddia ediliyor ama asıl durum böyle değil. Aliağa Türkiye’nin sayılı kirli ilçelerinden bir tanesi. Hatta ilk beş ilçe arasına yer alıyor. Hava kirliliği sadece Aliağa ile de sınırlı değil. Buradaki durum kuzey rüzgârlarının etkisiyle tüm İzmir’i etkiliyor. Karşıyaka’dan tutun da İzmir’in içine kadar zehirli hava her yeri etkiliyor. Tesis izinlerine itiraz ediyoruz, dava açıyoruz ama sonuçta burası sahipsiz bırakılmış vaziyette. Aliağa’da kapasite doldu. Hatta raporlarda 2012 yılında Aliağa’nın dolduğu ve çivi dahi çakılmaması gerektiği belirtiliyor. Ama buna rağmen sürekli yeni tesis izinleri geliyor” ifadelerini kullandı.

“SADECE HAVA DEĞİL, SUYUMUZ VE TOPRAĞIMIZ DA TEHDİT ALTINDA”

Tire Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın da, “Hava kirliliğinin gün geçtikçe arttığı Tire’de jeotermal tesisler ile maden ocaklarının ciddi etkilerini yaşıyoruz. Bunların yanında bir de insan kaynaklı, yani kış aylarında fosil yakıtların kullanımından ötürü yaşanan bir kirlilik var. Bölgemizde nüfus hızla artıyor, göç çok fazla. Doğalgaz olmadığı için odun ve kömür kullanımı nedeniyle hava kalitemiz giderek düşüyor. İlçemizde yaşayan birçok insan alerjik astım hastası. Nefes darlığı, astım ve diğer üst solunum yolu hastalıklarında ilçe olarak belki de en üst sıralardayız. Kronik hastalıklarda inanılmaz bir artış var. Hastanede göğüs hastalıkları bölümü en yoğun bölüm. Yakında bu üst solunum yolu hatalıkları gibi kanser gibi alt solunum yolu rahatsızlıkları da artacak. En fazla satılan ilaçlar solunum hastalıkları ilaçları. Hava kirliliğinin etkilerini sonuna kadar hissediyoruz. Uzun vadede daha kötü etkileri de göreceğiz. Madenler sadece havamızı değil, su kaynaklarımızı, besin kaynaklarımızı, toprağımızı, doğamızı da kirletiyor. Yani biz bu havadaki zehri solumakla kalmıyoruz, aynı zamanda yiyoruz ve içiyoruz. Tire genelindeki tarım alanlarımızın ve gıdalarımızın kalitesi düştü. Köyde yaşamamıza karşın rüzgarlı havalarda camlarımızı açamıyoruz. Bu hava bizi yavaş yavaş öldürüyor. Madenlerin insan ve çevre sağlığına tercih edilmemesi gerekiyor” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon