Uzmanlardan GATA ve asker hastaneleri çağrısı: 'Bu yanlıştan dönün'

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun "Askeri hastaneleri yeniden açacağız. GATA'yı yine şanlı ordumuza teslim edeceğiz" açıklamasıyla GATA tartışması yeniden gündemde. Konuyla ilgili Cumhuriyet'e konuşan Eski GATA Komutanı E. Tümgeneral Dr. Tarık Özkut, "Ordusu, askeri olan her ülkenin Askeri Sağlık Sistemi vardır, Türkiye’mizde 2016’dan beri yok. Bir an önce bu yanlıştan dönülmeli" ifadelerini kullanırken, Eski GATA Tıp Fakültesi Farmakoloji bölümü Ana Bilim Dalı başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “GATA sadece askeri değil, bilimsel alanda da dünya çapında araştırmalar yapan bir kurumdu. Türkiye’nin zenginliğiydi. Yeniden eski sisteme dönülmeli” dedi.

Önceki gün Edirne’de gerçekleşen partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, GATA ve asker hastaneleri ile ilgili olarak  “dünyada hastanesi olmayan tek ordu, bizim ordumuz. Askeri hastaneleri yeniden açacağız. GATA’yı tekrar şanlı ordumuza teslim edeceğiz” ifadeleri kullandı. Bu açıklama sonrası konu yeniden gündeme gelirken gazetemize konuşan uzmanlar GATA ve asker hastanelerinin eski sistemle yeniden açılması gerektiğini belirttiler.

“ASKER HASTANELERİ”

Alanında dünyanın sayılı ve saygın kurumlarından olan GATA ve Askeri Hastaneler, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında günah keçisi ilan edilen kurumlardan olmuş ve 17 Ağustos 2016 tarihli OHAL Kararnamesi ile kapatılmıştı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sonrası konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren İstanbul Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Eski GATA Haydarpaşa Komutanı Emekli Tümgeneral Dr. U. Tarık Özkut, ordusu, askeri olan her ülkenin Askeri Sağlık Sistemi olduğunu ancak Türkiye’de 2016’dan beri böyle bir sistemin olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:

Tarık Özkut

“’Askeri hastane’ deyimi yanlış kullanılıyor, doğrusu ‘Asker hastanesi’dir. Avusturya’nın 34.000 askeri için 3 Asker hastanesi, Almanya’nın 185.000 askeri için 5 Asker hastanesi, Fransa’nın 278.715 asker için 8 Asker hastanesi var. GATA Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Askeri Sağlık sisteminin en üstünde, en gelişmiş eğitim, tedavi ve rehabilitasyon merkeziydi.

AFET VE FELAKETLERİN KRİTİK KURUMU

GATA bünyesinde Eğitim okulları ve üniversite hastanesi düzeyinde İstanbul ve Ankara’da iki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bir rehabilitasyon merkezi vardı… Ayrıca yurt sathına yayılmış asker yoğunluğuna göre yapılandırılmış 35-40 Asker Hastanesi, kuvvetlerinin özelliklerine göre uzmanlaşmış Deniz, Hava Hastaneleri. Tüm sistemi destekleyen bir ikmal bakım onarım teşkilatı. Adli konularda, tıp etiği konularında uzmanlaşan birimler vardı. Personel ve ikmal tedarik konuları Milli Savunma Bakanlığınca tek elden yürütülürdü.

Savaşta en uçtaki birliğin hemen yanındadır sıhhiye onbaşı, ayırma istasyonunda. Buradan yaranın derecesine göre geriye doğru tahliye edilir, muharip asker. Birbiri ardındaki daha kapsamlı sağlık birimlerine doğru. Ayırma istasyonunun gerisinde sırasıyla ilk yardım yeri, revir, asker hastanesi ve en geride memleket içinde en kapsamlı asker hastanesi bulunur.

Günümüzde basamak şeklinde kurulan sağlık sevk zinciri gibi. Çatışma koşullarındaki asker yaralanırsa gene bir silah arkadaşı tarafından en uygun tedavi yerine kadar taşınacağından emin olarak görevini yapar. Yarası ne kadar ağır olursa olsun asker hastanesine ulaşınca ölmeyeceğine inanır.

Çatışma koşullarındaki asker yaralanırsa gene bir silah arkadaşı tarafından en uygun tedavi yerine kadar taşınacağından emin olarak görevini yapar. Yarası ne kadar ağır olursa olsun asker hastanesine ulaşınca ölmeyeceğine inanır.

Bu sistem, salgın hastalıklar, deprem yangın gibi afetlerde de hızla çevresine yardım ve destek sağlardı. Korana günlerinin ilk pandemi hastaneleri eski Asker Hastaneleri olmadı mı?

Her Tabip, fakülte eğitimi süresince tatil dönemlerinde askeri eğitimden geçer. Tıp Fakültesi sonrası bir yıl süreyle GATA’daki "askerî tababet" eğitiminde, sivil tıp eğitiminde olmayan “harp psikozu”, “savaş sonrası psikoz”, “harp cerrahisi”, “nükleer ve biyolojik yaralanma”, “zehirli gazlar” ve ”korunma” gibi dersler alırlar, teorik ve pratik eğitim yaparlar. Diğer asker sağlık çalışanları da benzer eğitimden geçer.

Bu özellikleri nedeniyle, hain darbe girişiminin faturası yalnız askeri kurumlara kesilmemeli, kapatılmayan diğer sistemler gibi askeri sağlık sistemi ve askeri eğitim sistemi geleneksel yapısıyla yeniden ulusumuza hizmete devam etmelidir.”

“STRATEJİK MESLEK”

GATA’nın sadece askeri alanda değil, bilimsel alanda da çok önemli işler yaptığını ve eski köklü sisteme dönülmesi gerektiğini söyleyen Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı ve Eski GATA Tıp Fakültesi Farmakoloji bölümü Ana Bilim Dalı başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, GATA ve asker hastanelerinin bilimsel araştırma, eğitim ve uygulama olmak üzere üç boyutu olduğunu belirtti.

Tayfun Uzbay

GATA’nın ve askeri sağlık sisteminin ülke için büyük bir zenginlik olduğunun altını çizen Prof. Uzbay, “Askeri Hekimlik stratejik bir meslektir. Kurumun en önemli özelliklerinden birisi, savaş ve terör saldırıları kapsamında önemli sayıda vaka görmesi ve bilgi birikimi” derken, “kurumun yanık merkezi, ortopedisi, plastik cerrahisi dünya çapındaydı” dedi. Psikofarmakoloji Araştırma ünitesinin bilimsel üretim bakımından dünyadaki sayılı laboratuvardan olduğunu vurgulayan Prof. Uzbay şunları söyledi:

FETÖ’NÜN HEDEFİNDEKİ BULUŞ

“Bilimsel alanda önemli çalışmalar yapıyorduk. Benim şizofreninin tanısı ve tedavisi üzerine çalışmam vardı. Bu konuda bir ilaç bulduk ve patentini aldık. Çok önemli bir gelişmeydi bu çünkü ülkemize ekonomik anlamda büyük katkısı olacak 25 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz. Ancak sonrasında kumpas dava sürecinde hedef olduk. Bu kapsamda 9 ay İzmir Askeri Cezaevinde yattım. O sırada tüm laboratuvarımız dağıtıldı. Hapisten çıktıktan sonra döndüğümde hiçbir şey kalmayınca GATA’dan ayrıldım.

Türkiye, etrafındaki tehditleri ile diken üstünde bir ülke. Bu yüzden ordusu güçlü olmak zorunda. Çünkü askeri sağlık sistemi güçlü bir ordunun vazgeçilmezidir.