Değişim rüzgârları

04 Temmuz 2023 Salı

Herkes aynı hızla yeniliyordu.

Birinciliği CHP’ye verdiler.

Ve değişim aynı hızla çalıyordu herkesin kapısını.

İlk davranıp açan CHP oldu.

Olayın özeti kısaca bu.

Son seçimin ardından, Tayyip Erdoğan’a ilk ve şimdilik tek sandık yenilgisini tattıran, CHP’nin karizmatik İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “değişim” çağrısıyla atıldı ortalığa, sabırlı ve azimli genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Gemiyi limana götüreceğim, sonra değişim” dedi. Oysa CHP gemisinin bırakılacağı en emin liman değişim limanıydı. İkiliden birinin ayaklarını yere vura vura “değişim” diye bağırırken ötekinin önce “güvenli liman” diye sağırlar diyaloğu yapmasına gerek yoktu. Tarihimizin en büyük değişimine ve ardından da nicelerine imza atmış CHP şimdi yeni değişimin gereğini yerine getiremediği için yüzde 25 oy bandına sıkışıp kalmış durumda. CHP’yi zamana ayak uyduramayıp erime tehlikesinden de zaman içinde yeni seçim yenilgilerinden de kurtaracak olan değişimi herkes telaffuz ediyor ama bir türlü ne olduğunu açıklamıyor. Oysa herkes onun gerekliliğini kabul ediyor.

***

CHP’nin kapısını çalan değişim parti içi demokrasidir. Ekrem İmamoğlu’nun içeriği belirlenmemiş değişim çağrısının hedefi parti içi demokrasidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun gemiyi sağ salim teslim edeceği liman, parti içi demokrasi limanıdır. 29 Ekim’de yapılacak kurultay da hem partinin yeni liderine hem de yeni yapısına kavuşacağı oluşumdur. 29 Ekim kurultayı hem en geniş katılımı en yapıcı tartışmalarıyla parti içi demokrasi yani değişim olgusunu gerçekleştirecek hem de böyle bir yenilenmeden sonra herkes için kaçınılmaz hale gelen yeni genel başkan seçimini yapacaktır. Değişimi gerçekleştirecek kurultayda kimse yeni genel başkan seçiminden kaçamaz. CHP’yi hileye hurdaya, baskıya, şantaja, yalana dolana, yağmaya, talana, baskıya, zulme, tarafsızlığını yitirmiş yargıya, diktaya, zulme, emperyalizme karşı tipik bir seçim mücadelesinin öncüsü olabilecek yapıya kavuşturmak küçümsenmeyecek tarihi bir başarı olacaktır. Kemal Bey bunu becerebilirse kendine düşen tarihi misyonu pekâlâ yerine getirmiş sayılabilecektir. Onun için, artık CHP’de herkesin zorunluluğunu kabul ettiği ama bir türlü yaşama geçirmeyi beceremediği parti içi demokrasinin gerektirdiği yapıyı gerçekleştirmenin yaşama geçirecek olan kurultayı, yapısal değişim misyonunun gerektiği bir katılımcılıkla toplayabilmek için birlikte kolları sıvayıp işe koyulmalarının vakti gelmiştir.

***

Böylelikle hem genel ve yerel seçimlerdeki adayların belirlenmesinde hem parti içinde görev yapacak organların oluşturulmasında örgütün katılımı sağlanmış olacak hem de seçimde daha başarılı sonuçlar için şart olan dinamik ve birbiriyle kenetlenmiş bir parti yapısına ulaşılma olanaklarının önü açılacaktır. Bu yeni örgütlenme modelini oluştururken geçmişte her türlü usulsüzlüğe, üçkâğıda açık olduğu kanıtlanmış olan delege ağalığı düzeninin ki yolsuzlukların giderilmesi elzemdir. Türkiye, şimdiye dek emsali görülmemiş çok büyük sıkıntılar yaşamakta olduğu çok ama çok güç bir döneme girmektedir, hatta çarşıya pazara bakarsanız görürsünüz ki girmiştir bile. Bu dönemde her an her şeye karşı hazırlıklı olmak zorunludur. Aslında dikkatle bakıldığında Kılıçdaroğlu’nun da İmamoğlu’nun da özünde aynı şeyi söyledikleri görülecektir. CHP’de kapıyı çalmakta olan zamanı gelmiş olan ayak uydurulması kaçınılmaz parti içi demokrasi ve onun işlerlik kazanmasını sağlayacak olan yeni üye statüsü ile yeni örgütlenme modelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları