Kimin gömleği kimin sırtında

17 Mart 2023 Cuma

AKP, 14 Mayıs seçimi için, siyasal İslamın bütün şubelerinin kapılarını çalıyor. Bir zamanlar baba Erbakan’ın Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını, kapitalizm ve emperyalizm ile uzlaşmayı sağlayacaklarını ilan edenler, Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah’ının kapısını çalınca, oradan kendilerine 6284 sayılı yasanın gözden geçirilmesi ve LGBTİ+ derneklerin kapatılması önerisi gelince önce bu konuda bir sorun olmadığını söylediler. Ama genelde bütün kadın kuruluşlarının sert tepkilerine özelde AKP’li kadınların da katılması üzerine ağız değiştirdiler.

Gerçekten, AKP’nin kadın konusunda her türlü baskıya, şiddete taraftar olduğu biliniyor. Nitekim uluslararası toplantının ev sahibi olması nedeniyle ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden hemen bir kararname ile çıkan AKP, bu konuda en ufak bir uzlaşmaya dahi yanaşamayacağını bütün dünyaya açıkça ilan etmişti.

Aslında AKP’nin İstanbul Sözleşmesi’ne AKP’nin tahammül etmesine imkân olmadığı nedenleriyle birlikte bu sütunda açıklanmıştır. İstanbul Sözleşmesi esas olarak AKP zihniyetine karşı hazırlanmış bir metindir. Siyasal İslamın özü ile İstanbul Sözleşmesi birbirlerine tümüyle zıttır.

***

AKP özgürlük konularıyla ilgili uluslararası anlaşmalara fütursuzca imza koymakta ama o imzanın gereğini yerine getirmemekte bir beis görmemektedir.

Bu defa da öyle olmuş, AKP sözleşmeyi imzalamış ama yerine getirmeyi hiçbir zaman düşünmemiştir. Yalnız, konunun kamuoyunun dikkatini çekmesi üzerine, kendi kadın konusundaki tutumuyla yüzde yüz zıt olan görüşe arka çıkamayan AKP çark etmek zorunda kalmıştır. 6284 sayılı yasada da durum böyledir.

AKP 6284 sayılı yasaya karşı çıkmamakta ama uygulamasında ipe un sermektedir. Hatta İstanbul Sözleşmesi’nin kabul edilmesinin nedeni AKP ve benzerlerinin bu konudaki tutumlarına karşı mücadele isteğidir.

Fatih Erbakan ile AKP’nin kadını; erkeğin malı, ikinci sınıf yaratık olarak algılamalarında herhangi bir fark yoktur.

AKP, kadın haklarını korur görünen metinleri kabul etmekte ama uygulamamakta direnmektedir. Bu ikiyüzlü tutum, AKP’nin tabanının tepkilerini yatıştırmaktadır.

Nitekim Yeniden Refah’ın çağrısı üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık tepkilerini dile getiren bir çıkış yapmak zorunluluğunu hissederek duyarlılıklarını vurgulamak zorunda kalmıştır.

Sayın Yanık’ın koltuğunda oturduğu bakanlığın adı bile AKP’nin olaya yaklaşımının ipucunu vermektedir. Kadın ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın adı AKP’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmuştur. Çünkü AKP, kadını erkek ile eşit bir yurttaş olarak kabul etmemekte, onu yalnızca aile içinde kutsal analık işleviyle var olarak görmektedir. Kadını, evin sınırları ve ana sıfatı dışında yok kabul etmek isteyen AKP’nin kadına yüklediği toplumsal cinsiyete ise İstanbul Sözleşmesi tümden karşıdır.

***

AKP kadını ikinci sınıf gören zihniyetinden vazgeçmemekte, onu erkeğin malı olarak görmeyi sürdürmektedir. Kadın ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı haline sokarak, kadın ninnileri bakanlığı işlevine kavuşturan Sayın Derya Yanık ise AKP’nin kadın politikasının zaman zaman havasını alacak çıkışları ile uyutma politikasının temel taşlarından biri olmaktadır.

Sayın Yanık’ın çıkışını da bu açıdan görmek ve yanılgıya düşmemek gerekir. Yoksa AKP’nin kadını erkeğin malı olarak gören düşüncesinde en ufak bir sapma olmadığı gibi, Sayın Yanık’ın da bu politikanın özüne en ufak bir itirazı yoktur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları