Yola devam!

23 Aralık 2022 Cuma

Bir süredir, Türkiye’nin altında ezilmekte olduğu AKP sultasından kurtulma olanağı belirdi. 

Beşte birini daha şimdiden geride bıraktığımız, 21. yüzyıl ile birlikte ülkenin üstüne karabasan gibi çöken AKP iktidarı son darbeyi indirmeden önce, birbirlerini izleyen, son irdelemede hepsi de siyasal İslamın hedeflerine ulaşmasına hizmet eden sağ iktidarlar döneminde, önce toprak ağaları, sonra komprador burjuvazisiyle mürtecilerin el ele vererek sabırla ördükleri irticanın ağı zaman içinide artan bir birikim gücüyle Cumhuriyet Devrimi’nin bütün kazanımlarını ortadan kaldırmış, Aydınlanmanın ışığını zulmete çevirmiş, “cici demokrasi” diye adlandırılırken belki de bir zamanlar, abartılı şekilde küçümsenen “pseudo” demokrasinin yarım yamalak demokratik kurumlarını da tümüyle işlemez hale sokmuştur.

Türkiye’nin bölgede kendininkiler de dahil bazı ülkelerin sınırlarını yeniden çizmeyi de kapsayan Amerikan planı BOP’un eşbaşkanlığına soyunduğunu görülmemiş bir aymazlık ve kan donduracak bir fütursuzlukla ilan ettiği AKP dönemi çok pahalıya mal olmuş, laik Cumhuriyet yıkılma tehdidi ile burun buruna gelmiştir.

***

Laik, demokratik Cumhuriyet Devrimi’nin kazanımları, İkinci Paylaşım Savaşı sonrasının, çok yanlış bir şekilde çoğulculukla karıştırılan çok partili rejiminin iktidara gelmesiyle başlayan karşıdevrim döneminin saldırıları karşısında kendini koruyamamış, geri adım atmak zorunda kalmış, ancak yine de ilk dönemin kazanımları sayesinde tümüyle yıkılmamayı ve teslim olmamayı becermiştir. Laik Cumhuriyet yanlılarının karşılaştıkları zulüm ve baskının boyutları göz önünde bulundurulunca yine de övgüye değer başarının AKP’nin saldırıları karşısında ülkeyi kurtarmak açısından yetersiz olduğunu kabul etmek gerek. Ürkek devrimciler ile mahcup laiklerin irtica ve emperyalizmin darbeleri karşısında yeterince koruyup kollayamadıkları laik demokratik düzeni yeniden ayakları üstüne dikebilmek için muhalefetin geniş bir kesimini bir araya getirerek harekete geçirmek, altılı masanın oluşturulmasıyla sağlandı. Bu arada MHP’den ayrılanların kurduğu İYİ Parti’nin ortanın sağında laiklikle barışık bir oluşumun başarı şansını görerek bu role talip olmasının da katkısıyla Türkiye’de dengeler değişti. Yerel seçimler de CHP’nin büyük başarısı da bu değişimin sonuçlarından. Türkiye’de AKP’nin sonunu getirecek yeniden yapılaşma dönemini oluşturan gelişmelerden biridir.

Türkiye’nin sağ ayağı topal olduğu için bir türlü ayakları üzerine sağlam basamayan demokrasisi sağın da katkısıyla demokrasiye doğru yürüyüşe başlamıştır. Kamuoyu da bu gelişmeyi ve yeni oluşumun somutlaştığı “altılı masa”nın önemini kavramakta, demokrasi çabalarının içselleştirildiğinin belirtilerini göstermektedir.

***

Bu gelişmelerin hepsinin yaşama geçirilmesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun uzun yıllar içinde oluşturduğu, sabırla özveriyle, alçakgönüllükle yürüttüğü politikalar sayesinde olmuştur.

Kendisini aşan olaylar ve altılı masa karşısında kendi politikasını düzeltmekten aciz AKP ise sonunu haber veren bu oluşum karşısında sadece onu sarsacak manevralara başvurabilirdi. Altılı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki rekabet üzerinden yapılacak manipülasyonların AKP’nin beklediği çatlamayı yaratacağı korkusu bir an gerçekleşecek sanıldıysa da bu olasılık, bütün tarafların dikkatiyle saf dışı edilmiştir.

İyi de olmuştur. Altılı masaya can ve Türkiye’ye demokrasi umudu veren politika Kemal Kılıçdaroğlu’nun eseri olduğuna göre gün TELE1’de Merdan Yanardağ ile yaptığı 18 dakika programında Emre Kongar Hoca’nın hatırlattığı Metin Toker’in deyimiyle “çözümü makulde arayan” tutum da bunu gerektirmekteydi.

Son gelişmelerden “altılı masa” da CHP de güçlenerek çıkmışlardır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları