Aydın Engin

Sallamak serbest: HDP barajı aştı…

14 Mayıs 2015 Perşembe

Solcu aydın masalarının son günlerdeki mezelerinden biri de “HDP’ye oy vermesi düşünülemeyecek olanların HDP’ye oy verecek olması” üstüne fıkra tadında tanıklıklar…
- Abi bizim sokakta, kaç yılın komşusu tanıdıklarımız var. Muammer Abi “Bileğimi kesseler CHP akar, bağrımı delseler 6 ok çıkar” der dururdu. Biliyor musun bu seçimde ailecek ne yapacaklar?..
Masadakilere bıkkınlık gelmiş:
- Biliyoruz, biliyoruz, bu defalık ve bir defalık HDP’ye oy verecekler…
Sazı bir başkası kapıyor:
- Yav Allah sizi inandırsın, Bülent Bey var ya, bizim müdür muavini… CHP’den sandık görevlisi… Ne dedi biliyor musunuz?
Masadakilere daral gelmiş:
- Oyunu HDP’ye verecekmiş…
Tam o sırada masaya bir şeyler getiren garsona sataşılıyor. Garson eski tanıdık.
- Şefik lan, imanına doğru söyle… Seçimde kime oy vereceksin?
Şefik’e gına gelmiş:
- Abi deminden beri konuşuyonuz ya işte… Tayyip’i indirmek için bu seçimde oylar HDP’ye…
Aktardıklarım benim kulağıma kadar ulaşanlar. Bu “muhabbetten” sizlere de bıkkınlık, daral, gına gelmediyse, matrak değil, matrak üstü bir “HDP’ye oy verme” anekdotu aktaracağım.
CHP gençlik kollarında halen aktif çalışan, ay yıldızlı t-shirtlerle dolaşan bir genç kadın arkadaşlarıyla gözleri çakmak çakmak konuşuyor:
- Allah kahretsin!.. Bakar mısın, şu Tayyip yüzünden, bebek katilinin partisine oy vereceğim.
Tutup sakın “Yok artık” demeyin.
Var artık.
Sözüne kesinlikle güvendiğim bir arkadaşımın dolaysız tanıklığını paylaştım sizlerle… Tam da aktardığım gibi, AKP iktidar olamasın, anayasayı değiştirecek çoğunluğa ise asla ulaşamasın diye, genç kadın “Bebek katilinin partisi”ne oy verecekmiş… Hayıflanıyor ama ellerini iki yana açıp çaresizliğini de itiraf ediyor(muş).

***

Bu ve benzeri fıkra tadındaki tanıklıkları dinleyip gülebilirsiniz; kahkahalar atabilirsiniz; biraz saf takımından iseniz, “Tamam işte, kesin… HDP barajı aşıyor” gibi hiçbir bilgiye dayanmayan sonuçlar bile çıkarabilirsiniz… Eh bundan sonrasında HDP için seçim kampanyasına katılanlara, resmen böyle bir görev üstlenmese bile, mahallesinde, sokağında, semtinde, köyünde, kasabasında yakın çevresine HDP’ye oy verilmesi için “propaganda” yapanlara düşen bu çabalara boş verip kulağının üstüne yatmak olsa gerek.
- Öyle ya, bak işte HDP daha şimdiden barajı aşmış…
- Nerden bildin?
- Bilmeyecek ne var? Herkes tanıdığı birinin bu seçimde, bir defalığına yani HDP’ye oy vereceğini söylüyor.
- Herkes? Kaç herkes sence?
- Tıssssss…

***

Bugün HDP’ye oy vereceğini söyleyen teyze ve amcaların yarın sandık başına gidince ne yapacakları bilinmez. Bu biiiiir…
İkincisi, hepsi HDP’ye oy verse bile bu ancak sembolik anlamı olan bir destektir. Çünkü bu “herkes” seçmen kitlesi göz önüne alındığında “epey az bir herkes”tir…
HDP ancak, bugüne kadar, önceki Kürt partilerine (DEHAP, HADEP, BDP vb.) oy vermemiş Kürtlerin, özellikle Batı’da büyük sanayi kentlerine göç etmiş Kürtlerin oylarını alabildiği takdirde barajı kesinlikle aşar.
Bu ise sözünü ettiğim “kent Kürtleri” arasında semt semt, sokak sokak, ev ev, kapı kapı siyasal çalışma yapmakla mümkün.
Haber kanallarındaki tartışma programları yerine evlilik programları, Survivor afyonu, anahaber bülteni adı altında kim kimi öldürdü, kim kimi mıncıkladı yaveleri gösteren ekranlara yapışanların oyları kazanılmadan barajın aşılmasını beklemek “tembel yurttaşın” öteki adı olsa gerek.
Çevremde Demirtaş aldı götürdü bu işi. Hem de pek güzel götürdü” diye yürek serinletip kulağının üstüne yatan o kadar çok kişi belirdi ki şunun şurasında seçime 24 gün kalmışken can sıkmak, moral bozmak pahasına tırmıklamadan duramadım…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları