Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anayasayı Benzetmek
Mühürsüz oylarla hem anayasayı hem de rejimi değiştirdi. Yetinmemiş olmalı ki ortağının elinden tutacak, anayasayı bir kez daha değiştirecekmiş.
Sanki, iktidara geldiğinden beri anayasayı uyguluyormuş gibi...
Danıştay kararlarını uygulamak anayasa gereği. Uygulamıyor.
Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak anayasa gereği. Ama “Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” diyor.
Dahası...
Anayasa Mahkemesi beğenmediği bir karar verince “Anayasa Mahkemesi yapısında değişiklik olacak mı” sorusuna “İnşallah” yanıtını verdi mi? Verdi.
Bu yüksek mahkemeye dilediği gibi bir savcıyı üye atadı mı? Atadı.
“Eyyyy Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Kararların bizi bağlamaz” diye çığlıklandı mı? Çığlıklandı.
Anayasasında laik olduğu yazılı bu ülkeyi Saray’dan yöneten, “İslam bize göre değil, biz İslama göre hareket edeceğiz” sözünü söyledi mi? Söyledi.
Düşünün, Anayasa Mahkemesi’nce, anayasanın değiştirilemez ilkelerinden “laik”liğe karşı eylemlerin odağı olmaktan 2008’de ceza yemiş bir parti; o gündür bu gündür sürekli anayasa değişikliği yapıyor.
Niye?
Anayasayı kendine benzetmek için.
SADIK CHP SEÇMENİ NE YAPSIN?
Muharrem İnce ile birlikte hareket etmek isteyen ve CHP’den ayrılan üç milletvekili, partiden istifa etmeden önce CHP yönetimi ile görüştü.
Sızan bilgilere bakılırsa birkaç istekleri olmuş. Bunlardan bazılarını sıralarsak:
CHP’nin kuruluş ilkelerinden ayrılmaması. Parti yönetimine egemen olduğunu ileri sürdükleri 10 Aralık hareketinin önlenmesi. Parti içi demokrasinin sağlanması. İttifaklara öncelik vermek yerine tek başına iktidar için gerekli hazırlıkların yapılması...
Muharrem İnce ve arkadaşları, bütün bu isteklerin yerine gelebilmesini sağlamak amacıyla CHP’nin içinde canla başla, usanmadan çalışmak yerine ana gövdeden ayrılıp yeni parti kuruyorlar. Hem işin kolayına kaçıyorlar hem de gücü zayıflatıyorlar.
Siyasi tarihimiz bu tür girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığının kanıtlarıyla doludur. Karizmatik Bülent Ecevit’in eşiyle birlikte kurduğu DSP’nin bugünkü hali, buna çarpıcı örnektir.
Diğer yandan...
CHP yönetimi, Türkiye’deki yurttaşları soluksuz kılan zehirli siyaset ortamından olumsuz etkilenerek “tartışmasız tek seçici liderlik” eğiliminden, “sağ-sol kalmadı” çizgisine saplanma yanlışına düşerek eleştiri ve özeleştiriye kapalı kalmaktan, ittifakları yürütmek adına CHP’nin işlevsel çerçevesini yitirmekten uzak durabilmelidir.
Son yayımlanan birçok ankette CHP’ye yönelen oyların belli oranlar içinde çakılı kaldığına ilişkin gerçeklik, partiye yalnızca hep cepte sayılan seçmenin sadık kaldığını göstermektedir.
O sadık seçmene rağmen yürütülecek bir çizginin başarılı olamayacağı, dolayısıyla temelsiz bir yükseliş sağlanamayacağı açıktır.
AŞAĞIYA
Saray, AKP’den kendini sıyırır gibi gözükerek siyaseten düşüşünü önlemeye çalışıyor.
Ne yaparsa yapsın, iş işten geçti. AKP de Saray da aşağıya bakıyor!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Milletvekili sayısı artacak
- Kadınları 'çarşaf'a çağırdılar
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Altın fiyatları güne nasıl başladı?
- Metin Külünk'ten, Şimşek'e 'fotoğraflı' uyarı
- Mersin’de hasat başladı: 150 bin ton rekolte bekleniyor!
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- Nihal Candan için yeni karar
- Perinçek’in danışmanı Adanur tutuklandı