İnsan zekâsı önemli!

11 Aralık 2023 Pazartesi

Yapay zekâ uygulamaları gün geçtikçe yaygınlaşıyor, günlük hayatın akışında özellikle gençler arasında kullanımı artıyor. Beş, on yıl önce filmlerde gördüğümüz, iyi senaryoymuş diyerek yarı hayret yarı dalga geçerek gülüp geçtiğimiz pek çok teknoloji şu an yaşamımızın “yeni normali”. Ancak teknolojinin bu baş döndürücü gelişimi heyecanla birlikte insanlığın geleceği açısından kaygılara da yol açmıyor değil. Sanayiden sağlık, finans, danışmanlık, medya, müzik sektörüne pek çok alanda yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaşması bilgi akışını, verimliliği artırırken diğer yandan da küresel çapta istihdama ciddi etkilerinin olması bekleniyor. Bildiğimiz mesleklerin bazılarının ortadan kalkabileceği, bu çerçevede üniversite eğitiminde kimi bölümlere gereksinim kalmayabileceği görüşleri de tartışmaların merkezinde.

Güç kimde olacak?...

Dijitalleşme, yapay zekâ teknolojisinin yaygınlaşmasıyla, bireysel haklar ile yönetim ve egemen güç mücadelesinde bunu kimin, nasıl kullanacağı, sınırlandırmaların hangi çerçevede olacağı da can alıcı konulardan. Etik kısmı kritik önemde. Küresel çapta uzun süren pazarlıklar ve değerlendirmelerin ardından geçen hafta Avrupa’dan önemli bir adım geldi. Avrupa Birliği (AB), dünyada yapay zekâ kullanımını düzenleyen yasa tasarısı üzerinde uzlaşı sağlandığını duyurdu. Kararın yürürlüğe girmesi için en erken 2025’e işaret ediliyor. Bu adımla Avrupa ülkelerinde kullanılacak yapay zekâ sistemlerinin güvenli olması, temel haklara ve birlik değerlerine saygı göstermesi hedefleniyor. Güvenlik güçlerinin yapay zekâ uygulamalarına yönelik sınırlama getirmesi hedefleniyor. Önergede tüketicilerin şikâyette bulunma hakkı, ihlalin görülmesi halinde uygulayıcının cezalandırılmasına ilişkin maddeler yer alıyor. AB yetkilileri kararı “tarihi” olarak değerlendirirken yasanın temel hakların korunması ilkesini dikkate alarak teknolojinin gelişimine yardımcı olacağını savunuyor. Şimdi gözler ABD, İngiltere ve Çin’in atacağı adımlarda.

Konuya ilişkin düzenlemeler elbette olumlu ancak uzun vadeye yönelik sorular çok... Örneğin, insanlık teknolojik gelişmelerle birlikte yapay zekâ-robotumsu insanla dengesini nasıl kuracak, en önemlisi iktidar olmanın anahtarı yapay zekâ imparatorluklarından mı geçecek... Algoritmalar üzerinden algı, yönlendirme tehlikesine karşı etik değerleri koruyacak, kural, yasa, yargıyı belirleyecek kurum kim olacak, bağımsız, şeffaf bir yapı sağlanabilecek mi...

Kimi uzman, yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesine yönelik rekabet artarken bunun insani değerleri tehlikeye atmasını önleme hedefiyle küresel uzlaşıyla güçlü kontrol mekanizmasının oluşturulmasının önemine vurgu yapıyor.

Öte yandan uzay çağına koşar adım giden insanlık; tüm bu teknolojik devrimlerin ortasında ekonomik, siyasi tüm açılardan adalete yönelik çözüm üretememesiyle yerinde sayıyor. İklim kriziyle mücadelede sınıfta kalıyoruz; savaşları bitiremiyoruz; tüketme, rant kültürüne teslim oluyoruz. Eğitimden gıdaya, barınmaya, sağlığa küresel çapta derin haksızlıklara karşı uluslararası yasalar, Birleşmiş Milletler gibi örgütler yetersiz kalıyor. Dün 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ydü. Karnemizin iyi olduğunu söyleyebilecek biri var mı... Yolsuzluk, yoksulluk, yozluk çemberinde dönüp duruluyor. İnsana bir düzen formatı atar mısın diye yapay zekâya mı sorsak... Aman diyeyim, onu da bu dünya insanı güç delisine çevirir mi çevirir...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Söz değil eylem gerek 8 Temmuz 2024

Günün Köşe Yazıları