Yazı aramızda bu köşede yazmayı arzu etmediğimiz başlıca konu silahlanmaya ilişkin. Dünyada silahlanmaya dakikada 3 milyon dolar harcanıyor. Bu yazıyı 4 dakikada okuduğunuz hesap edilirse, bu zaman diliminde 12 milyon dolar silahlanmaya gitti.

Keşke savaş ekonomisi yerine barış ekonomisi öne çıksa. O zaman görünecek ki barış ekonomisinin insanlığa katkısı her bakımdan daha fazla. Korkarız bunun için daha çok savaşmak gerekecek!

Madalyonun öteki yüzü de şu:

Sağlıktan iletişime pek çok alandaki buluşun altında askeri hedeflere dayalı Ar-Ge çalışmaları var. Tomografinin kökeninde füze sistemi, internetin altında daha güçlü askeri haberleşme var.

Bunun yanında yüzyılların birikimiyle şu söz de sonraki kuşaklara armağan edilmiş:

Hazır ol cenge ister isen sulh-u salah!

Günümüz Türkçesiyle:

Kalıcı bir barış istiyorsan, savaşa hazır ol.

***

Peşrevi kısa tutup konuya girmek gerekirse... Türkiye’nin tank üretme hedefi on yıllardır gündemde. 1990’lı yılların başında somut adımlar atıldı ve “Altay” adıyla bir tank modeli geliştirilmeye başlandı. Konu 2010’ların ikinci yarısından itibaren Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası’nın o dönem Saray’a yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak’la anılmaya başlaması ile Türkiye gündemine oturdu. 

Özellikle son dört yıldır giderek siyasallaştı ve iktidarın yanıt vermekte zorlandığı bir boyut kazandı. 2018’de dönemin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli 2019 sonu 2020 başında ilk tankımızın sahaya çıkacağını söyledi. Ardından seri üretim gelecekti. 2022’nin ortasına geldik bırakın seriyi prototip bile yok. Şimdi verilen söz 2023!

Tank Palet Fabrikası’nın Katar’a sunulması, Ethem Sancak’ın ihaleyi almasının sağlanmasından sonra kenara çekilmesi çok konuşuldu.

Ankara’da bugün sorulmakta olan soruları ana hatlarıyla paylaşalım:

1- Tank motoru için Güney Kore ile bir mutabakata varıldığını geçen mayıs ayında Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir açıkladı. Ancak bu motorları Güney Kore’nin kendi tankları için uygun bulmadığı bilgisi var. Güney Kore’nin kendi tankına takmadığı motoru biz niye takıyoruz?

2- Ethem Sancak bu projeden çekildi ama ortada nereye harcandığı açıklanamayan 2 milyar dolara yakın bir paranın olduğu, Katar’ın bunu mesele yaptığı söyleniyor. Doğru mu?

3- Sancak’tan sonra Tank Palet’in ve BMC’nin Katar ortaklı sahibi olan Tosyalı grubunun da yol almakta zorlandığı dikkati çekiyor. Hatta Tosyalı temsilcilerinin, “Bu bizim uzmanlık alanımız değil ki... Kime devretsek” diye arayışa girdiği söyleniyor. Doğru mu?

***

Sorular, sorunlar uzayıp gidiyor. Tank Palet Fabrikası’nda yaşananlar Türkiye’nin nasıl yönetildiğinin bir göstergesi...

Tank Palet’le adı ayrıca öne çıkan British Motor Company (BMC) Türkiye’nin sanayileşmesi açısından ilginç bir örnektir. Adı üstünde bir İngiliz şirketi. 1965’te İzmir’de Özakat grubu ile ortak yatırıma girdi. Türkiye’nin kamyon üretiminin önemli bir bölümünü gerçekleştirdi. Yıllar içinde Özakat grubu tümüne sahip oldu ve 1989’da yüzde yüz yerli hale geldi. Karamehmet, Sancak, Tosyalı derken bugün yarısı Katar ordusunun!

Beğenmedikleri Türkiye yabancı yatırımı yerlileştirmiş, bugünkü yönetim lime lime dağıtmış...

Neredeeen nereye...