Buğday: En stratejik ürün!

26 Temmuz 2022 Salı

İstanbul’da imzanan “Tahıl Koridoru Anlaşması” insanlık tarihiyle koşut bir konunun bugüne yansıması olarak özetlenebilir. Bu anlaşmanın sağlıklı yürümesini, başta Afrika olmak üzere ihtiyaç bölgelerine tahılın bir an önce ulaşmasını, devamında bölgeye barış getirmesini diliyoruz.

Dünyanın en stratejik ürünü olarak kabul edilen buğdayın üretim ambarlarından tüketim coğrafyalarına ulaşması tarihin her döneminde savaşları, barışları, değişen dengeleri, entrikaları beraberinde getirmiştir. 

1915 Çanakkale Savaşları’nın dünyaya hâkimiyet yarışı içindeki bilinen nedenleri yanında çok önemli bir nedeni de şudur:

Rus buğdayının boğazlardan geçişi!

Osmanlı’nın boğaz ticaretini Rus gemilerine kapatması Batı’da buğday fiyatlarını yükseltmiş, Çarlık Rusyası’nı bitirmiştir. Ocak 1915’te Amerika’da yayımlanan The Ogden Daily Standard gazetesinin başyazısının başlığı şudur:

“Buğday fiyatları ve Çanakkale Savaşı!”

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 1936’da imzalanmasından sonra bütün dünyada yankıları oldu. Almanya’da Algemeine Zeitung gazetesindeki makalesinde Amiral Gadov şöyle diyordu:

“Sonuç olarak Troya savaşı güzel Helene için değil, Pontus zahiresinin boğazlardan sorunsuz geçmesi için yapılmıştı...”

***

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin katıldığı görüşmeler sonrasına varılan anlaşma, Ukrayna limanlarındaki tahıl ve benzeri yiyeceklerin boğazlar üzerinden sevkini öngörüyor. 

Anlaşma yeri olarak İstanbul’un seçilmesi 24 Şubat’ta başlayan Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye’nin izlediği iki tarafı da karşısına almayan dengeli tutumunun sonucudur. O günlerde de vurgulamıştık; Türkiye ucu görünmeyen bu savaştan en çok etkilenecek ülkelerden biri olarak tavrını barıştan yana koymalı, taraf olmamalı demiştik. Bu, aklın yoluydu. 

Türkiye’nin bu tutumu iki tarafa da güven verdi. Dört aydır taraflar değişik nedenlerle bizim ev sahipliğimizde buluşuyor. Sonunda tahıl koridoru anlaşması geldi. Şimdi asıl olan uygulama. Rusya’nın anlaşmanın altına attığı imzanın mürekkebi kurumadan Odessa’da seçtiği “askeri” hedefleri bombalaması uygulamanın çok kolay olmayacağını gösteriyor.

İşte bizim Libya, Mısır, Suriye krizlerinde vurgulamak istediğimiz buydu. Keşke o krizlerde de küresel güçler arasında sıkışmak, ülkelerin içinde taraf tutmak yerine dengeli siyaset izleseydik. 

Türkiye 20. yüzyıl boyunca bunu başardı. İran-Irak savaşında, İsrail’le Filistin, Mısır ve Arap ülkeleri savaşlarında tüm taraftarla görüşebilen başlıca ülkeydi. O günlerden değil ülkeler arası savaşa, ülkelerin içindeki güç dengelerine dahi karışır hale geldik.

***

Ukrayna ile Rusya arasında kurduğumuz dengenin öteki coğrafyalarda da yaşama geçmesi halinde ne olur?

Daha önce birkaç kez dile getirdiğimiz bir hayali paylaşalım...

Suriye ile 900 kilometre sınırımız var. Bu sınırda Soğuk Savaş döneminde mayın vardı, şimdi sıcak savaş döneminde duvar var. En son İran, Rusya, Türkiye liderinin katıldığı Tahran zirvesinde de Suriye konuşuldu. Türkiye’ye söylenen şu oldu;

- ABD politikalarına mesafeli olmanız iyi, Suriye içinde taraf olmanız kötü! Şam’la diyalog kurun Suriye kaynaklı terör sorunu da çözülür!

Bütün bunların ötesinde... Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Suriye ile paylaşılsa...

Sınırda kan akacağına su aksa...

Bombalar patlayacağına bereket patlasa...

Hayal mi? Elbette...

Ama önce hayali kurmak gerek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları