Ecevit’i Ecevit yapan...

09 Kasım 2022 Çarşamba

Siyasi tarihimizin önemli kilometre taşlarından, dört kez başbakanlık yapmış, CHP ve  DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’i 5 Kasım 2006’da yitirmiştik. 16. ölüm yıldönümünde onu, bıraktığı izlerle yeni kuşaklara anlatmakta fayda var.

Ecevit, korkusuz bir liderdi. Korkusuz olduğu için de kimseyi korkutmaya kalkmazdı. Siyasi yaşamı boyunca 1’i ABD’de olmak üzere 9 kez suikast girişiminde bulunuldu. 12 Eylül öncesindeki kimi mitingleri öncesinde, “Suikast ihbarı aldık, gitmeyin” uyarısı yapıldığında, ihbara inat gitti. 

Ecevit, halkla iç içe bir liderdi. Halktan hiç kopmadı. CHP’den ayrılıp, eşi Rahşan Ecevit’le baş başa kaldığı günlerde de bir hoparlörlü minibüs, bir üstüne çıkıp konuşmak için tabure, ekmek arası köfte ile Anadolu’yu karış karış dolaştı.

Ecevit, paranın satın alamadığı bir liderdi. Çiller’in mal varlığının sorgulandığı Meclis komisyonunun çalışmalarını sulandırmak için “Bütün liderlerin varlığı araştırılsın” denince evindeki çay takımını bile listeye koymuştu. 

Ecevit, okuryazar bir liderdi. Gerçek lider hem okuyan hem yazandır. Düşüncelerini, duygularını şiire dökecek kadar güçlü bir kalemdi.

***

Ecevit, yurtseverliğini görevi başında yaptıklarıyla kanıtlamış bir liderdi. 

Kıbrıs konusunun uluslararası bir kangrene dönüşmekte olduğunu görünce koalisyon ortağı Erbakan ile dünyaya meydan okudu. Adanın ikiye bölünmesine “çözümsüzlük” diyenlere aldırmadı, “Böyle durumlarda çözümsüzlük de çözümdür” deyip attığı adımın arkasında durdu.

Haşhaş yasağına karşı yine ABD’nin dayatmalarına göğüs gererek karar aldı. 

Son başbakanlığı döneminde ABD’nin Irak’ı işgal planına karşı çıktı. Bunun İktidarına mal olacağını bildiği halde duruşunu bozmadı. Öyle oldu.

Ecevit, demokrasinin bir kurumlar ve kurallar rejimi olduğuna inanan, bunun gereklerini kendi anlayışı doğrultusunda dile getiren bir liderdi. 12 Mart rejimine karşı çıkışı, CHP’deki görevlerinden istifa etmesine neden oldu. Bu süreç onu genel başkanlığa taşıdı.

Ecevit, Türkiye’nin temel sorunlarını kullanmak için değil, çözmek için kafa yoran bir liderdi. Düşüncelerini, kendi çevresindekiler karşı çıksa bile açıkça söyler, arkasında dururdu.

FETÖ olayına daha farklı bir pencereden baktı. “Takiye de zamanla içtenliğe dönüşebilir” diyerek geri adım atmadı. Bunun yanında Ecevit’in, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini bütünüyle içselleştirmiş bir lider olduğunu vurgulamak gerek.

***

Ecevit’i, Rahşan Hanım’dan ayrı düşünmek, bütün temel haklara aykırı olur. 

Rahşan Hanım’a kopmaz bağlarla tutkulu, ergen atarlıkları ve platonik aşkı da içeren büyük bir sevdası vardı. Yerine göre gazetecilerin önünde bile Rahşan Hanım’a sesini yükseltmekten çekinmezdi ama onun kendisine neredeyse “evladı” kadar korumacı davranmasına da ses çıkarmazdı. 

Bir yolculukta Ecevit, tabağındaki bütün köfteleri bitirdikten sonra çevresine bakarken iki köfte daha olduğunu görünce şaşırdı:

- Ben köftemi bitirmiştim Rahşan?

Rahşan Hanım çooook hafif gülümseyerek seslendi:

- İki tane daha ye Bülent!

Kim bilir belki yapımcılar “Rahşan’la Bülent” diye bir film düşünür.

Biz de gazeteci-lider diyaloğu içindeydik. Sıcak ve mesafeli bir yakınlığımız vardı. Telefonda bir sorumu yanıtlamadan önce durakladı. Yanıt vermek istemiyor sandım. Az sonra devam etti:

-Size kafiyeli bir yanıt bulmaya çalışıyorum Sayın Balbay!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları