İktidar oligarşisi!

20 Aralık 2022 Salı

Siyasetin kıştan daha sert geçeceğinin anlaşıldığı şu günlerde, birbirini çürüten olasılıkların yan yana durduğu bir süreçten geçiyoruz.

Günlük tartışmalar bir yana 20 yıllık AKP iktidarı döneminde temelsiz bir oligarşi oluştu!

Herhangi bir ideolojik temele dayalı olmaksızın sadece iktidar odaklı bir duyguyla hareket eden kişiler ve kesimler!

Bu yapı şu anda kaderini AKP-MHP iktidar hattına bağlamış durumda. İktidar düşerse sarsılacaklar!

Sözünü ettiğimiz bu oligarşi, iktidarın gücü ve yükü!

Gücü... İktidar onlara diyor ki; “Sizin yaşamanız, ayakta kalmanız bizim iş başında kalmamıza bağlı. O nedenle iktidarın kesintisiz devam etmesi için hepimizin gücünü kullanması gerekir.”

Yükü... İktidar onlara diyor ki; “Size yıllarca özel ayrıcalıklar tanıdım. Ekonomi iyi gitseydi bunun bir önemi yoktu. Kötü gidince size verdiklerim göze batıyor.”

***

Nepotizm en genel anlatımla; adil olmayan şekilde ayrımcılık yapmak demek. Bu iktidar döneminde ayrımcılığın boyutları o kadar geniş ki bugün olmasa bile yakın gelecekte, araştırmalara konu olur. 

Nepotizm, akraba ayrımcılığı ama yaşayarak görüyoruz ki, “yakınlık” şu:

Siyasal akrabalık ve çıkar akrabalığı...

Hele ikisi birden olursa tadından yenmiyor!

Saray döneminde bu akrabalıkların yaptığı tavan hayli yüksek. 

20 yılda oluşan oligarşik yapı öylesine kronikleşti ki bir an şöyle düşünelim:

Seçimlerde AKP-MHP kaybetti. O gece partilerin en azından seçimle ilgili temsilcileri, gereğinin yapılacağını söyledi. Değişikliğin şekli konuşulmaya başladı. Bu durumda sözünü ettiğimiz oligarşi nasıl düşünür?

İki türlü düşünür:

1- Yeni gelen iktidara ulaşma yollarının derin hatlarını önceden usul usul hazırlamışlardır. Onları hızlandırır.

2- İktidarı devretmemenin yolları var mı, ona bakar.

Şu anda bile iktidara yakın durarak büyük ihale alan şirketlerin bir bölümü büyük şehirlerde yerel yönetimlerle, değişik yöntemlerle bağlantı halinde!

“İktidarı devretmeme” tanımını kimsenin aklına dahi getirmemesi gerekiyor. Zira bu, seçmenin sandığa gitme hevesini kırar. Ancak yakın geçmişte, 7 Haziran 2015 genel seçimleri ve 30 Mart 2019 İstanbul Belediye seçimi olmak üzere iki örnek olduğu için kafaların gerisindekini açık konuşmak gerekiyor. 

***

İşin “temelsiz” tarafları, yani salt ihaleye dayalı kısmı böyle. Bir de “düşünsel temele” dayalı bölümü var. 3 Kasım 2002 seçimlerinde o günlerdeki adıyla “Hizmet Hareketi”, şimdiki adıyla “alçak-kalleş FETÖ” iktidar ortaklığı yaptı. Bu 2010 referandumunda çatallaştı, 2011 yılında sona erdi. 15 Temmuz 2016’da fay hattı tümüyle kırıldı. İktidara dayalı kan bağı, kan davasına dönüştü!

Barışırlar mı sorusunu sormayacağız. Zira 2016’dan bu yana her şey dönüştü, başkalaştı! FETÖ’nün içindeki renk yelpazesinde bukalemunu çatlatacak hızda değişimler yaşandı. Geçmişte Zaman gazetesinde çalışıp bugün adını soyadını değiştirmiş olanlar var!

Daha çoook yazı kaldıracak bir durum...

Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, önümüzdeki seçimlerden sonra da mücadele sürece ama şunu vurgulamadan geçmeyelim:

2023 seçimleri bir seçimden çok daha fazlası!

İktidara alternatif olanlar sadece kazanmaya değil, kazandıktan sonra kolları sıvamaya da hazır olmalı. “Enkaz devraldık” dediğiniz an, “en kaz” hale gelmeye başlarsınız...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

100. yılı yaşamak! 7 Mayıs 2024
Güven end-eksi! 2 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları