Sırada Suriye var...

13 Nisan 2022 Çarşamba

Aralık 2010’da başlayan “Arap Baharı”nın ardından Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle yaşanan gerilimli yılların yerini gidip-gelelimli yıllar alıyor.

Ankara’daki hava şu:

“Normalleşme” sırası Suriye’ye geliyor!

Suudi Arabistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Libya ile başlayan yakınlaşma bir anlamda domino etkisi ile devam ediyor. 

Dün Hürriyet’te Nuray Babacan, Milliyet’te Ayşegül Kahvecioğlu imzalı manşette yer alan haberlerin içeriği son aylarda açılan diyalog kapılarının daha da aralanacağını gösteriyordu.

Erdoğan’ın AKP yönetimiyle paylaştığı ifade edilen bilgiler şöyle:

- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar İsrail’e gidecek. Ardından da Erdoğan. 

- Bu süreçten Filistin de bilgilendiriliyor. Olumlu karşılık alınıyor.

- Ermenistan’la ilişkiler Azerbaycan’la koordineli olarak geliştirilecek. 

- Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri iftar için İstanbul’a gelecek.

- Suudi Arabistan’la ilişkiler Erdoğan’ın ziyareti katına çıkarılacak. 

Bu tabloya bakınca sanki yeni bir iktidar geldi de son 10 yılın yanlışlarını düzeltmeye çalışıyor!

***

Bu haberlerin ardından, “Devamı var mı” diye yokladık, Suriye çıktı.

Saray’da bu ülke ile nasıl yakınlaşılacağı yönünde ön hazırlık yapılırken akla ilk güvenlik gelmiş. Ancak buradan başlanmasının on yıllık savrulmayı toparlamaya yetmeyeceği kanaatine varılmış. Bunun üzerine daha “insani” alanları da içeren bir diyalog arayışına girilmiş. 

Suriye ile bunca yaşadıklarımızdan sonra 900 kilometrelik sınırda ne ararsan bulunur; savaş da barış da!

Önümüz bayram, bakarsın buradan yürünür. 

Yöntemin ne olacağı belli değil ama Suriye ile yeni bir dönemin başlayacağını söylemek mümkün.

Beşşar Esad’la Antalya’da aile boyu tatilden Gaziantep’te ortaklaşa bakanlar toplantısına kadar anımsanacak bir dizi hatıra var. Bunca olanlardan sonra olur mu dememek gerek. Neler olmadı ki!

Bu konuda şöyle bir değerlendirme de yapılmış:

- Mısır’la ilişkilerin doğal ayağı Suriye. Kahire ile dostluk köprüsü kurduktan sonra Şam’a uçaktan el sallasan görünür!

Komşu ülkelerle diyalog, yıllarca dünyanın çeşitli ülkelerinde Türkiye’yi temsil etmiş büyükelçilerden sağduyulu akademisyenlere, yazarlardan ülke çıkarını her şeyin önüne koyan siyasetçilere kadar herkesin ortak istemiydi. Ancak iktidar bunu dile getirenlere on yıldır demediğini bırakmadı. Gelinen noktada asıl olan komşularla iyi ilişkiler ve barıştır. Keşke bu noktaya onca yanlışı yaşamadan gelinseydi.

***

Biz de komşularla barışın iç barışa da büyük katkısı olacağına inandık, yazdık. Gelinen noktanın olumlu yanlarına işaret ederken şu noktalarda uyarmadan geçemeyeceğiz:

- Partinizin çıkarları ile ülkenin çıkarları karşı karşıya gelince bugüne kadar olduğu gibi hemen partinizi öncelemeyin. 

- Küresel güçlerle iyi olmak uğruna komşunuzu satmayın.

- Muhatap ülkenin içinde yönetime karşı olan unsurlarla ilişkilere son verin.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları