Ukrayna’ya Çin’in bakışı: Başrolde ABD var!

05 Nisan 2022 Salı

Rusya’nın Ukrayna topraklarında NATO ile girdiği savaşın uzun süreceği görülüyor. Yazı aramızda biz de daha ilk haftadan buna dikkat çekmiştik. 

Silahlar patladı mı ilk ölen gerçekler olur diye bir söz vardır. Buna şöyle bir ek yapmak da mümkün:

Savaş başladı mı ilk kirlenen bilgi olur!

Savaşın tarafları kendi güçlerini abartmakla kalmazlar karşı tarafa ne kadar büyük zayiat verdirdiklerini listelemeye doymazlar.

Büyük ölçüde bunu yaşıyoruz.

Rusya’nın ana muhatabı NATO, ABD, AB görünüyor ama bütün dünya Çin’in takınacağı tutumu da merak ediyor. 

Çin’in Ankara Büyükelçiliği’nden bu ülkenin resmi politikalarını anlatma yetkisindeki diplomatlarla sohbet ettik. Dört ana başlığımız vardı:

Ukrayna krizi, Çin’in gelecek hedefleri, Türkiye ile ilişkiler ve Uygurlar.

***

Çin’e göre ikinci ayına giren Ukrayna krizinin genel görünümü ve şu ana dek çıkan sonuçlar şöyle:

- Soğuk Savaş’ın bitiminden bugüne gelinen aşamaların hemen tümünde başrolde ABD var. 

- Son 30 yılda NATO beş kez büyüdü, Rusya sınırına dayandı. Biz Ukrayna’ya insani yardım yapıyoruz, bir an önce barışın sağlanmasını istiyor, Rusya’nın güvenlik kaygılarını anlıyoruz. 

- ABD’nin Rusya’ya karşı yaptırım uygulamasının başlıca nedeni savaşı uzatmaktır. ABD bu yöntemle Rusya’nın hızla yıpranacağını hesap ediyor. 

- Yaptırımlarla beraber Rusya’nın çökeceği, bunun belirtilerinin ortaya çıktığı yönünde haberler yayılıyor ama biz böyle bir durum görmüyoruz.

- ABD açısından Soğuk Savaş politikası devam ediyor. Bunun özü hegemonya. Hedeflerine ulaşıncaya dek, her türlü savaşı da göze alarak devam edecekler. ABD, 250 yıllık tarihinde sadece 16 yıl hiçbir ülkeyle savaş halinde ya da herhangi bir savaşın tarafı olmamıştır.

- Bunun dışında hep savaşların içinde. Bugün Putin’in savaş suçu işlediğini söylüyorlar. O zaman ABD’nin Irak’ta, Suriye’de, Afrika’da yaptıklarını nereye koyacağız?

- Dünya düzeni ABD’den ibaret değil. ABD, uygulamalarıyla bir “zorba güç” konumunda. 

- Almanya’nın ABD ekseninde savunma harcamalarını olağanüstü artırması, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en ciddi karardır. Bizce, Birleşmiş Milletler eksenli dünya düzeni korunmalı.

- ABD, dünyanın en büyük gücü olarak kabul ediliyor. Çin şu an ABD’nin yüzde 75’ine ulaştı. Bu sadece ekonomik büyüklüğümüz değil, uzayda, yapay zekâda ve yüksek teknolojide de varız.

***

Çin açısından Türkiye ile ilişkiler hem bölgesindeki öneminden hem de potansiyelinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin Ukrayna’da barış merkezli bir siyaset izlemesini Türkiye dahil herkesin yararına buluyorlar.

Ekonomik ilişkilere örnek verirken  Huawei’i anımsatıyorlar:

- Huawei büyüdükçe ABD tedirgin oldu. İşin içine güvenlik sorununu bile kattılar. Ama Huawei kabul görmeye devam ediyor. Çin dışında Huawei’in en büyük ikinci yatırım üssü Hindistan’dan sonra Türkiye’de. Buradaki çalışanlarımızın yüzde 90’ı Türk.

Çin-Türkiye ilişkilerini etkileyen önemli unsur Sincan-Uygur Özerk Cumhuriyeti’ndeki durum. Değerlendirmeleri şöyle:

- Bu konuyu en çok ABD kaşıyor. Doğrudan konuşunca anlaşacağımıza inanıyoruz. 

- Çin Halk Cumhuriyeti kurulduğunda, 1949’da burada ortalama ömür 30’du. Şimdi 72. Çin ortalamasını yakaladı. 

- 1980’lerdeki çocuk kısıtlamasından bu bölgeyi muaf tuttuk. 

- Çin’de 55 etnik grup var. Hepsi büyük Çin ailesinin parçası. Hiçbirini ötekinden ayırmıyoruz. Türkiye’de yeterince anlaşılmamış olmamıza üzülüyoruz.

Çin’in tutumu yeni bir dünya dengesinin kurulmakta olduğunu gösteriyor. Bu yöndeki  gözlemlerimizi sonraki yazıya bırakalım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Güven end-eksi! 2 Mayıs 2024
Emek en cüce değerdir! 1 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları