'Mozart Neden Önemli? Gel Sana Bir Anlatayım..'

05 Ekim 2011 Çarşamba
\n\n\n

Bir toplumu ötekileştirmekten kurtarmanın en önemli ve belki de en basit aracı müzik. Bunu ağustos ayında Türkiyeye de gelerek konser veren Venezüella Gençlik Senfoni Orkestrası ile yakından gördük. Gençleri müzikle kucaklayan, yoksulluğun ve suçun dünyasından uzaklaştırarak onları üreten bireyler haline getiren El Sistema, bugün 280 müzik merkezinde 350.000 gence ulaşan, bünyesinde 150yi aşkın gençlik, 70 çocuk ve 30 senfoni orkestrası barındıran geniş çaplı bir sosyal sistem. 1975ten bu yana, farklı politik görüşlerden 10 farklı yönetimin desteğini alarak bugünkü hayranlık uyandıran konumuna gelen El Sistema, devlet ve bağışçıların destekleriyle yaşatılıyor. Önümüzdeki beş yıl içinde Venezüellada bir milyon çocuğa ulaşmayı hedefliyor...

\n

Pazar günü Viyanada izlediğim 95 genç insan bana bunları düşündürttü. Yaşları 16 ila 22 arasında değişen genç müzisyenler onlar... Türkiyenin dört bir yerinden.. Adanadan, Antalyadan, Eskişehir, Bursa, İstanbuldan... Şef Cem Mansur yönetiminde Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrasının çalgıcıları... Pazar günü Viyananın tarihi konser salonlarından Wiener Konzerthausda son derece başarılı bir konser verdiler. Hem konseri hem de provasını izledim, gençlerle sohbet etme fırsatı buldum. Edirneli bir çocukla, Adanalı bir çocuğun yan yana gelip üstelik Beethovenın Mozartın kenti Viyanada çalarken neler paylaştığını görmek heyecan vericiydi. Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası ülkenin yozlaşmış eğitim ve kültür sistemi içinde bir vaha gibi. Her yıl konservatuvarlardan başvuran 400e yakın genç arasından sınavla seçiliyorlar...

\n

Sabancı Vakfının desteği, Akbankın öncü sponsorluğu ve Toplum Gönüllüleri Vakfı çatısı altında çalışmalarını yürütüyor. Şefleri ise Cem Mansur. Sınavda başarılı olan gençler Sabancı Üniversitesinde 3 haftalık yoğun bir kamptan sonra Avrupada turneye çıkıyorlar. Proje 2008 yılından beri sürüyor. Bu yıl Köln ve Münih ile başladı. Viyana ile sürdü. Orkestra Linz ve Essen konserleri ile turneyi tamamlayarak Türkiyeye dönecek. Cem Mansur gençlere üst düzey orkestra müzisyenliği bilgisi ve sosyal sorumluluk bilinci verdiklerini söylüyor. Aslında asıl verilmeye çalışılan siz yapabilirsinizi göstermek.

\n

Gençlik Filarmoni Orkestrasının Avusturyalıları bile ayakta alkışlatan konserini izlerken Türkiye’nin eğitim sistemi, kültürsüzlük, yozlaşı yeniden yüreğimi dağlıyor. Madem yapabiliyoruz... Pırıl pırıl gençleri yetiştirebiliyoruz neden bunu katman katman ülkenin geneline yayamıyoruz? Neden toplumun önemli bir kesimi evrensel değerlerden bu kadar bihaber? sorusu tekrar tekrar beynimi oyuyor...

\n

Konserin ertesi günü Mansur ile kahvaltıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Orkestra Mansurun çocuğu gibi ama sohbet ilerleyip de Türkiyedeki eğitim sistemine bütünsel olarak yaklaştımızda sorunların büyüklüğü de ortaya çıkıyor. Mansur Türkiyede müzisyen olmak 40 yıl önce bugün olduğundan çok daha itibarlıydı. Bugün ana babalar çocuğum çalgıcı mı olacak deyip çocuklarını konservatuvara göndermek istemiyor diyor. Üstelik bugünün konservatuvarlarının eskiye kıyasla çok daha donanımlı ve çok daha iyi eğitim verdiğinin de altını çizerek.

\n

Öğretmeni eğitmek

\n

Öyleyse bu tezat niye? Maden iyi bir eğitim var neden istenmiyor? Mansur bunu YÖKle birlikte konservatuvarlarda parasız yatılı eğitimin kaldırılmasıyla açıklıyor. Eskiden diyor Anadolunun en ücra köşelerinde bile öğretmenler kulağı olan öğrenciyi bulur, ailesi ile konuşur onu parasız yatılı olarak konservatuvarı olan bir ilde okumaya ikna ederdi...

\n

Tabii talep olmamasının başka nedenleri de var. Cem Mansur Gençlerde profesyonel müzisyen olma idealini oluşturamamızın nedenlerinden biri de gençlerin önlerini göremiyor olması. Ciddi bir kadro sorunu var. Bir giren emekli olana kadar orada kalıyor, dolayısıyla gençlere yeterli kadro yok diyor.

\n

Klasik müziği insan hayatının içine sokmanın aslında zor olmadığını Diyarbakırda Mardinde verdiğimiz klasik müzik konserleri ile gördük diyen Mansur topluma nasıl olsa onlar anlamaz diye baktıkça sorunun süreceğini, Bethoven, Mozart neden önemli? Gel sana bir anlatayım...demenin zor olmadığını vurguluyarak Çoksesli müzik aydınlanmanın bir ürünü. Özgürlüğün, insanca yaşamın, insan haklarının, demokrasinin ürünü. Aydınlanma döneminde bu değerler için mücadele verildiği için bu adamlar ortaya çıktı diyor.

\n

Tıpkı Fazıl Say, tıpkı Cihat Aşkın gibi Cem Mansur da müziği toplumun damarlarının içine sokmaya çalışan bir sanatçı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında yürüttüğü Müziğin Dokunduğu Yaşamlar projesi kapsamında öğrenciler kadar müzik öğretmenlerine dokunmaya ve müzik sohbetleri yaparak onlara müziğin bir toplumdaki en önemli eğitim aracı olduğunu anlatmaya çalıştı. Keza 2005 yılında mimar Mehmet Selim Bakiler tarafından kurulan ve varoş çocuklarını müzikle tanıştıran Barış için Müzik oluşumu gibi...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları