Çoklu aday, hırs ve hile

21 Aralık 2022 Çarşamba

Altılı masada cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir süredir sessiz bir şekilde süren çekişme, “ahmak davası” ile iyice su yüzüne çıktı.

Kılıçdaroğlu Berlin’deyken Saraçhane’de İmamoğlu ile Akşener’in verdiği görüntü CHP’de rahatsızlık yaratınca Kılıçdaroğlu Ankara’da televizyon kanallarının temsilcileri ile kahvaltı yaptı. “Bir parti başka bir partinin içişlerine karışmamalı” diyerek Akşener’e ince ayar verdi. Ayrıca “Altı lider bir araya gelip ‘Bizim adayımız sizsiniz’ derlerse elbette aday oluruz” diyerek isteğini bir kez daha dile getirdi.

Kendisine yanıt, hemen ertesi gün Fatih Altaylı ile konuşan İmamoğlu’ndan geldi. Aşağıda alıntıladığım ifadelerden de anlaşıldığı gibi, İmamoğlu, adaylıktaki ısrarının işaretini verdi:

“Tek başıma kendimi rakip olarak görmüyorum elbette. Ama Erdoğan’ın karşısındaki rakip takımın bir oyuncusuyum. Teknik direktör beni oyuna sokar veya sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum. Ve işin güzeli, bugün bizim takımda oyuna girmeye ve sonucu değiştirmeye aday, o kapasitede pek çok oyuncu var artık. Dün sayamazdınız bu oyuncuları, bugün ise pek çok oyuncumuz var rakibe gol atabilecek. Bu zenginlik artık muhalefet tarafında var. Tek seçeneğe mahkûm olan iktidar tarafı, muhalefet değil” 

Görüldüğü gibi İmamoğlu, aday değilim demedi; muhalefet cephesinde “çoklu aday” konuşulur oldu. Bu tam da Erdoğan’ın istediği sonuçtu. 

Bu kargaşayı “zenginlik” olarak halka yutturmak mümkün deği elbette. Adaylık krizini aşamayan altılı masadaki siyasetçilerin, birbirlerine medya üzerinden mesaj göndererek AKP’nin ekmeğine yağ sürmeye devam etmesi, kamuoyunda huzursuzluğa neden olunca İmamoğlu CHP grup toplantısına katılıp Kılıçdaroğlu ile sarıldığı bir fotoğrafı paylaştı.

Ardından Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı, Soylu’ya yüklenerek İmamoğlu’na sahip çıktı; Akşener ve İmamoğlu’nun “abla-kardeş” görüntüsüne karşılık olarak İmamoğlu ile “baba oğul” gibi olduklarını söyledi. Erdoğan’a hitap ederken İmamoğlu’nun da aralarında olduğu grubuna bakarak “hırsına yenilme” dedi ve asıl mesajını kürsüden inerken bir cümleyle verdi: “Herkes Bay Kemal’i beklesin!”

Kılıçdaroğlu, bu manevra ile açıkça CHP’nin adayı benim dedi. Kesin olan şu: Altılı masa cumhurbaşkanlığı adayını kesinleştirene kadar bu çekişme sürer. 

ERDOĞAN 3. KEZ ADAY OLSUN DİYE OY VERECEKLER

Cumhurbaşkanlığı adaylığında uzlaşamama sancıları yaşayan altılı masa, bir yandan da Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasındaki hukuksuzluğu sineye çekme, hatta onunla da yetinmeyip destekleme niyetinde. 

Anayasanın 101. maddesi, açıkça “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” diyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanı olabilmesinin tek yolu, görev süresi bitmeden Meclis’in erken seçim kararı alması.

AKP ise “2017 anayasa değişikliğine göre, Erdoğan, ilk defa 2018’in 24 Haziranı’nda cumhurbaşkanı seçildi. İki defadan fazla seçilemez kuralı buradan işlemeye başlıyor” diyerek anayasayı kendi kafasına göre çarpıtıyor.

Oysa YSK, Erdoğan’a iki kere cumhurbaşkanlığı mazbatası düzenledi. İlkini 10 Ağustos 2014’te, 12. cumhurbaşkanı olarak, ikincisini 24 Haziran 2018’de 13. cumhurbaşkanı olarak verdi. 

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri, normal tarihinde yani 18 Haziran 2023’te yapılırsa Erdoğan’ın bir daha aday olması olanaklı değildir. Durum buyken CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Bizim kanaatimiz nisan başına kalmadan yapılacak her erken seçim teklifine ‘tamam’ demek yönündedir” dedi. Yani erken seçim kararı alınması için gereken 360 oyu tamamlayacak şekilde oy vereceklermiş...

AKP, işine geldiği gibi anayasayı eğip bükerken muhalefet, anayasada iktidarın görüşünü destekleyecek bir değişiklik yapılmadığını söyleyerek hukuku savunacağı yerde, Erdoğan’a mağduriyet kartını vermeyelim korkusuyla itiraz etmiyor.

Anayasa açıkken bir kez daha hile ile onun arkasından dolanılıyor. Hukuk devletini ara ki bulasın!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları