Önderleri laiklik ve kadın düşmanı şeyh

26 Haziran 2022 Pazar

“Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamı ile medeniyetin ışığı karşısında filan veya falan şeyhin uyarmasıyla maddi ve manevi mutluluğu arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum.

Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.” - Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos 1925, Kastamonu. 

Yazıma bu alıntıyla başlamamın nedeni, İsmailağa Cemaati’nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun vefatından sonra siyasetçilerin ardı ardına yayımladıkları baş sağlığı mesajları.

Ahmet Davutoğlu, “ülkemizin kanaat önderlerinden kıymetli Hocaefendi” diye anmış. 

Ali Babacan, “değerli alim, mutasavvıf” demiş.

Temel Karamollaoğlu, “ülkemizin manevi önderlerinden” olduğunu söylemiş.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ömrünü İslama vakfeden, ülkemizin manevi rehberlerinden” diye tanımlamış.

Süleyman Soylu, “örnek yaşayışıyla, İslamın büyük hizmetkârı” demiş.

Fatih Erbakan, “Anadolu’da binlerce talebe yetiştiren alim” diye nitelemiş.

FETÖ lideri Fethullah Gülen ise “irfan dünyasının güneşlerinden, kutlular ufkundan ender insan” diyerek coşkuyla anmış.

Devlet erkânının akın ettiği cenaze törenine CHP Milletvekili İlhan Kesici de katılmış...

Siyasal İslamın temsilcileri, dini siyasette araç olarak kullandığından, bir cemaat şeyhinin ardından övgüleri şaşırtmadı. Ancak tarikatların ve cemaatlerin Türkiye’de  1925 yılında devrim kanunu ile kaldırıldığını düşünecek olursanız, durum vahim.

KADIN DÜŞMANINA ‘ALİM’ DİYENLER

Ölenin ardından kötü konuşulmaz denir ama ben bu şeyh hakkında gerçekleri söyleyeceğim.

Çünkü “kanaat önderimiz” dedikleri Ustaosmanoğlu’nun kadınların araba kullanmasına “şehevata girer” diyerek karşı çıkan bir gerici olduğu bilinmeli. 

Ömrünü kadınların okumamasına adadığı, cenazesine bile kadınların gelmemesini istediği duyulmalı.

Türkiye’nin görev başında katledilen ilk müftüsü Hasan Ali Ünal’ı öldürmekten yargılanan Turgay Taş’ın cinayete dair “fetvayı Ustaosmanoğlu ve merkez vaizi Ahmet Vanlıoğlu’ndan aldıklarını” söylediği bilinmeli.

Ustaosmanoğlu’nun “Mahmud Efendi Hazretleri’nden Duyulan Hikmetli Sözler” isimli kitaptaki ifadeleri kayda geçmeli:

“Kadınların dükkân açmasını asla helal görmüyorum.”

“Kadından memur olmaz. Kadınlar mektebe gitmez!”

“Kadın sokakta gezecek bir şey değildir, erkeğe gözükecek bir şey değildir.”

“Bu düzen içinde kızınızı doktor yapmak Allah’a harp açmaktır. Yazık değil mi bir kız erkekleri muayene edecek, ovuşturacak.”

“Kadınlar okullardan, dairelerden çekilmelidir. Kız çocuğunun orta mektepte, lisede işi yoktur. Kadınların vazifesi; ev işleri yapmak, efendisine itaat etmek ve millete, memlekete hayırlı evlat, asker yetiştirmek. Budur kadının vazifesi, başka yok!”

SİYASAL İSLAMCILAR BİNLERCE YIL GERİDE

Kadınları aşağılayan, Cumhuriyetin tüm değerlerinin karşısında olan gerici bir zihniyetin sahibini “manevi önder”, “alim” olarak görenlerin kadınlara ve topluma vaat edebileceği hiçbir şey yoktur.

Oy için tarikatları siyasete bulaştıranların Türkiye’ye katabileceği hiçbir değer yoktur.

Atatürk’ün Kastamonu’da yaptığı konuşmanın üzerinden 97 yıl geçti ama siyasal İslamcılar ondan hâlâ binlerce yıl geridedir. 

Bu ülkenin üzerine çöken karanlığı dağıtacak olanlar, hiç kıvırmadan, eğmeden bükmeden, başına birtakım sıfatlar getirip içini boşaltmadan laikliğe ve Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkanlardır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları