Mor ve Ötesi'nde ziyan olan masumiyetlere

Mor ve Ötesi’nin yeni albümünün adı “Masumiyetin Ziyan Olmaz". Grup üyeleri hayatta aldıkları yolda duruldukları dönemde bu albümü hazırladıklarında hemfikir. Ama bu durgunluk yanıltmasın, elbette Mor ve Ötesi muhalif tavrını törpülememiş. Beyoğlu Emniyeti’ne canlı girip tabutla çıkan Festus Okey'’in hikâyesi de albümde.

Yayınlanma: 06.06.2010 - 06:26
Abone Ol google-news

Mor ve Ötesi üç yıllık bir aradan sonra döndü. Arkalarında bıraktıkları Eurovison macerasından sonra yola devam eden ekip, yeni albümleri “Masumiyetin Ziyan Olmaz”da çıtayı bir adım yukarıya taşımayı başarmış. Yoğun ev provaları ve doğaçlamalarla altyapısı oluşan albüm, söz örgüsü üzerinde de değişimin rahatlıkla görüldüğü bir akıcılığa sahip. Mor ve Ötesi üyeleri albümün oluşum sürecinde grubun hayatta aldığı yolun kolay olmadığını söylüyor. Peki, bu belirleyici dönem ne kadar kendileriyle barışık ya da çatışmalı? Harun Tekin bunun bir denge halinde son bulduğu görüşünde. Yani varılan nokta bir rahatlama. Kerem Kabadayı ise yaptıklarının kendilerine zevk verdiği sürece devamlı olacağını hatırlatıyor. Ne de olsa Mor ve Ötesi uzun soluklu bir müzik grubu. İş böyle olunca kendini tekrar, ciddi bir sıkıntı. Renklerini korurken merak uyandıracak işleri yapmaları kolay değil ama sürekli hareket halinde ve yeniye yakın duruşları aynılıklarının önüne geçmelerini sağlıyor. Popüler muhalif taraflarına, çelişkili gibi görünen dalgalanmalarına rağmen medya ile iyi ilişkilerini korumayı biliyorlar. Kerem Özyeğen'in bu noktada önemli bir tespiti var; “İnsanlara ip ver, kimi kendini asar, kimi onunla yukarı tırmanır.” Doğru söze ne hacet!

Albümün çıkış şarkısı “Yorma Kendini” ironik anlatımı, kara mizahı ile grubun ne demek istediğini çok iyi anlatıyor. Klibin yönetmeni Murat Onbul, grubu iyi tanıyor. Klip karikatür gibi, rock'n roll klişeleriyle dalga geçerken müzik furyasına da inceden değil alabildiğine dokunuyor. Masumiyetin Ziyan Olmaz'ın albüm kapağında kızıl bir soğan var. Bundan ne isterseniz onu anlayabilirsiniz. Grup bunu dinleyiciye bırakıyor. Ama bir hatırlatma gerekirse soğanın katmanları ve herkesin sofrasında olmasına kadar pek çok hikâyeden dem vuruyorlar. İşte neden, niye demiyorsunuz, şaşırmıyorsunuz bu imgeye.

Mor ve Ötesi politik duruşunu ve tavrını söylemekten çekinmeyen bir grup. Her albümde buna özen gösteriyor. Masumiyetin Ziyan Olmaz’da da bu özeni Festus şarkısında görüyoruz. Beyoğlu Emniyeti'ne canlı girip tabutla çıkan Festus Okey'in hikâyesini sert bir dille anlatmışlar; “kim miyim/emniyette bir zenci/yaşar mıyım/ şansım yüzde elli/ Beyoğlu artık güvenli/ lacivert ordu göğsümü gerdi/ sordum onları ne gerdi/ farklı olanlar onların derdi.” Harun Tekin “Bu olay canımızı çok yaktı. Şarkı da propaganda müziği özelliği taşıyor. Ama yalnızca Festus olayına indirgenmesi tehlikeli. Tüme varmak gerekli” diyor. Polis şiddetinin ne olduğunu tecrübe etmiş biri olarak bu ülkede belleklerin sürekli tazelenmesi, yüzleşmelerden kaçılmaması adına bu şarkıya katılmamak ahmaklık olur.

Müziğe dönersek, yeni albümde ses rengi, duyum çok daha diri ve dinlenebilir. Mor ve Ötesi ve Tarkan Gözübüyük birlikteliği belki de en son noktasına varmış durumda. Miksleri Londra’da, Foo Fighters ve Therapy? gibi gruplarla çalışan Chris Sheldon, mastering Los Angeles’ta Evren Göknar tarafından yapılan albümdeki 11 şarkının söz ve müzikleri gruba ait. Şarkı sözlerinde doğrudan anlatımlar fazla, az kelime ile daha çok dert anlatmayı deniyorlar. Hem edebiyat hem de müzik formu olarak farklı şeyler duyuyoruz. Virajlı, engebeli şarkılar ve enstrümanlarıyla imtihan veren duymaya alıştığımız Mor ve Ötesi müziği bu albümün özeti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler