Salih Müslim: Tarih beraber yaşayın diyor

'Kürt koridoru' oluşturulduğu yönündeki iddiaları reddeden Müslim, “Türk Hükümeti’nin kaygıları yersiz. Bu kaygıları bir tarafa bırakıp, diyalog içinde ne gerekiyorsa beraber yapalım’ diyor

Yayınlanma: 22.06.2015 - 08:52
Abone Ol google-news

Suriye Kürtlerinin en büyük gücü olan Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı gücü olan YPG, Akçakale ilçesinin karşısındaki Tel Abyad bölgesini IŞİD’in elinden aldı. Tel Abyad’ın alınmasıyla YPG denetiminde bulanan Kobane ve Cizire kantonları fiilen birleşmiş oldu. IŞİD’in bölgeden çıkarılması AKP’yi rahatsız etti. Kürtleri bölgede etnik temizlik yapmak ve bir oldu bittiye getirerek Akdeniz’e uzanacakları iddiasında bulundu, IŞİD'in çekildiği bölgelerin yönetiminin ÖSO'ya verilmesi istedi. Biz de bu önemli gelişmeyi Demokratik Birlik Partisi(PYD) Başkanı Salih Müslim ile konuştuk.

Tel Abyad’ın önemi sizin açınızdan tam olarak nedir?
Bu, sadece Tel Abyad meselesi değildir. En önemli nokta orada DAİŞ’İN (IŞİD) bulunmasıdır. DAİŞ, nerede bulunursa bulunsun, kökümüzü kazımaya çalışıyor. Araplar, Kürtler hepsini kırıyor ve orada oluşan sosyal ilişkilerin hepsini bozuyor, insanları kesiyor. Bizim toplumumuza uygun olmayan bir şeyi bize dayatmaya çalışıyor. 2 bin yıllık eski düşünceyi hâlâ yürütmeye çalışıyor. Bu bizim için değil, herkes için tehlikelidir. Biz onun için savaşıyoruz. Yani Tel Abyad daha önce de vardı, daha sonra da olacak.

Tel Abyad’daki bir kanton ilan edecek misiniz burada da?
Biz hiçbir şey ilan etmiyoruz. Bu, oradaki Suriyeliler’in geri döndükten sonra kararlaştıracağı bir şey. Onlar karar verecek. Bizim siyasetimiz, güçlerimiz her şeyimiz DAİŞ’i bitirmek içindir. Ondan sonra siviller, oradaki oluşumlar onlar karar verirler, nasıl yaşayacaklarına, ne yapacaklarına.

Burayı almanızda koalisyon güçlerinin nasıl desteği oldu?
Koalisyon güçlerinin çok büyük bir yardımı oldu. Tabii bununla diğer şeyler birbirlerini tamamladı. Burada biz daha örgütlüyüz. Yukarıdan da bir yardım gelince artık büsbütün zafere dönüşmesi kaçınılmaz oldu. Onun için uluslararası koalisyon güçlerinin başarıda payı çok büyüktür. Bunu biz, takdirle de karşılıyoruz tabii. Bu bizim için büyük bir şeydir. Kendimizi yalnız hissetmiyoruz. Bir yandan da davamızın daha haklı olduğunu gösteriyor bu bize. Çünkü bu koalisyonda hem Araplar var, hem diğerleri. Hepsi, beraber bize yardım ediyorlar.

ÖSO’yla yardımlaştınız değil mi?
Tabii tabii. DAİŞ düşüncesine karşı olanlar bizim için önemlidir. En fazla, başta Türkmenler olmak üzere oradaki Araplar, hepsi YPG’yle beraber YPG’nin içinde yer aldı. Raka’nın Devrimcileri ve Fırat Volkanı gibi böyle küçük küçük Özgür Suriye Ordusu’nun oluşumları YPG’yle beraber savaştılar. Ancak, belki YPG’nin daha görünür olması buranın bir Kürt bölgesi olmasından kaynaklanıyor. Burada Kürtler daha çoğunluktadır ve bu bölge Kürtlere aittir.

Tel Abyad’ı almanızın ardından Türk Hükümeti’nin yaptığı açıklamaları nasıl değerlendirdiniz?
Yersiz kaygılardır. Şimdi tutturuyorlar mesela orada ‘ÖSO bayrağı falan konulmalı’ diye. Halbuki orada ilk defa Suriye Özgür Ordusu’nun bayrağı ve yanına da YPG bayrağı konuldu. Bunu vicdanlarında bir değerlendirsinler. Ondan daha da önce ÖSO’nun bayrağı hiçbir zaman kaldırıldı mı? Yani, iki seneden beri IŞİD oradadır. Hiçbir zaman öyle bir bayrak kaldırıldı mı? Daha IŞİD’den önce de başka örgütler vardı? Hiçbirisi kalkıp da o bayrağı kaldırdı mı? Bu kadar bayrağı merak ediyorlarsa işte biz IŞİD bayrağını kaldırdık, bunlara baksınlar. Onun için Türk Hükümeti’nin kaygıları yersiz kaygılardır. Buradaki oluşumla tabii komşu olarak muhakkak istikrar istiyorlar. Biz de buna yardımcı olmaya çalışıyoruz. İşte tek neden yersiz kaygılardır ve Kürt fobisidir. Buradaki Kürtler hiçbir zaman Türkiye’ye düşman olmadı, Türkiye halkına da düşman olarak bakmadı. İşte onun için biz, ‘Bu yersiz kaygılar yerine, diyalog içinde burada ne gerekiyorsa beraber yapalım’ diyoruz. Bunun muhakkak Kuzey’e de etkisi olacak. Burada ne kadar istikrar olursa, -ki bu istikrarı da ancak YPG ve bizim burada bulunmamız sağlar- Türkiye’de de olur. Bizim burada bulunmamız ve beraberce bir şeyler yapmamız gerek.

HDP’nin son seçimlerde yakaladığı başarı, orada nasıl yankılandı?
HDP’nin başarısı bize bugün herkesin, hem Kuzey’de hem Rojova’da, her yerde barış istediğini gösteriyor. Zaten bunu Araplara da söylüyoruz. Eşit olmayı deniyoruz, eşit olmaya çalışıyoruz. Her bakımdan eşit olalım istiyoruz. Sanırım HDP’nin zaferi bir adım daha barışa yaklaşma olarak yorumlanabilir. Onun için çok olumlu olarak görüyoruz. Umarım daha ileri, daha yeni adımlar da kaydedilir.

Daha ileri adımlar nedir mesela?
Anlaştıkları Dolmabahçe mutabakatı vardı mesela. O yönde ilerleme olursa çok iyi olur.

Türkiye’deki koalisyon olasılıklarını değerlendirir misiniz?
Henüz şekillenmiş bir şey yok ama koalisyon en az iki parti arasında olacak. Belirli adımlar, alanlar içerisinde anlaşacaklar. Bu alanların içerisinde, barış sorunu, çözüm süreci yer alırsa bizim açımızdan daha için iyi olacaktır. Muhakkak ki Türkiye’nin istikrarı için de.

 Tercih ettiğiniz koalisyon var mı?
Gerçekten de orada ne dönüyor bilmiyoruz. Yani halen kulislerde konuşulanlar var. Açığa çıkan bir şey yoktur yani. CHP, acaba bu barış süreci üzerinden yürüyecek mi yürümeyecek mi? Onu bilemiyoruz. MHP de aynı şekilde. HDP’den eminiz, HDP muhakkak bir şekilde sürecin sahibidir. Koalisyonda hangi parti olursa olsun, o kadar önemli değildir. Bizim için önemli olan koalisyonu oluşturacak partilerin barış sürecini yürütüp yürütmeyecek olmasıdır.

> Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ortadoğu karışıyor, özellikle de Suriye’de oluyor her şey. Bizim coğrafyanın, tarihinin bize yüklediği şeyler var. Onlardan kaçınamayız. Yani madem tarih-coğrafya bize ‘Komşu olun, beraber yaşayın eşitlik içinde yaşayın, birbirinizi tanıyın’ diyor, bizim de bunu yapmamız gerekiyor. Çatışmaya devam edersek daha da kötü olur, herkes çok çile çeker. Bunun olmasını istemeyiz. Bu yüzden herkesten daha anlayışlı ve daha insancıl davranmalarını istiyoruz. (Birgün-HATİCE İKİNCİ)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler