Krize çare bulunamadı

Fed, küresel krizin yıldönümü olan bu hafta faiz artırımını değerlendirirken, kurtarıcı görülen para politikaları krizin izlerini silemedi. Hatta işsizlik, eşitsizlik ve yoksulluğu artırdı.

Yayınlanma: 15.09.2015 - 06:43
Abone Ol google-news

ABD’nin finans devi Lehman Brothers’ın 15 Eylül 2008’de iflas bayrağını çekmesiyle başlayan küresel krizin üzerinden tam 7 yıl geçti. Dünyayı etkisi altına alan krizin temel nedenleri arasında, likidite bolluğu, batık krediler, emlak balonu, kredi türev piyasalarının genişlemesi, bankacılık düzenleme sisteminin yetersizliği yer alıyordu. Avrupa’da ise buna paralel olarak kamu borcu, yüksek bütçe açığı ve işsizlik sorunları vardı.

Krizin yayılmasının ardından gelişmiş ülke merkez bankalarının genişletici para politikaları kurtarıcı olarak görüldü. Başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere pek çok banka tarihte görülmemiş şekilde koordineli bir biçimde faizleri düşürdü. Tahvil alım programlarıyla piyasalar rahatlatılmaya çalışıldı.

İşsizlik arttı

Krizin ardından geçen altı yılda 3.9 trilyon dolar tahvil alan Fed, geçen yıl ekim sonunda parasal genişleme programını sonlandırdı. Şimdi ise krizin yıldönümü olan bu hafta faiz artırımını değerlendiriyor. Ancak geriye dönüp bakıldığında parasal genişleme ve düşük faizin krizin etkilerini silmeye yetmediği görülüyor. İşsizlik ve genç işsizliği artıyor. Faizler 0 noktasını görmesine rağmen büyüme yavaşlamayı sürdürüyor. En zengin yüzde 1 ile en yoksul yüzde 1 arasındaki uçurum artarken, krizin etkilerinin ne zaman silineceği hâlâ bilinmiyor.

Eşitsizlik son 30 yılın zirvesinde

Kriz sonrası yükselen işsizlik azalma eğilimine girse de kriz öncesi seviyeler yakalanamadı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde 2007’de yüzde 5.58, 2008’de yüzde 5.91 olan işsizlik oranı 2014’te yüzde 7.34’e çıktı. İşsizlik, ABD’de 2008’deki yüzde 5.78’den 2014’te 6.17’ye, AB’de yüzde 6.99’dan 10.21’e, Avro bölgesinde yüzde 7.49’dan 11.60’a yükseldi. Dünya genelinde 2007’de yüzde 11.6 olan genç işsizliği de 2014’te yüzde 13.2’ye yükseldi. OECD ülkelerinde 2007’de yüzde 12.03, 2008’de 12.73 olan genç işsizliği 2014’te yüzde 15.05’e ulaştı. AB’de 2008’de yüzde 15.36 olan oran 2014’te 21.72’ye çıktı. ABD’de kriz öncesinde yüzde 10.54 olarak kaydedilen genç işsizlik oranı kriz yılı 2008’de yüzde 12.84 iken 2014’te yüzde 13.40’a ulaştı. G7 ülkelerinde 12.59’dan 14.01’e, Yunanistan’da yüzde 21.87’den yüzde 52.41’e, İtalya’da 21.20’den 42.68’e, İspanya’da 24.45’ten 53.20’ye çıktı.

Uçurum büyüdü

OECD, mayıs ayında üye ülkeler arasındaki gelir dağılımı adaletsizliğinin son 30 yılın zirvesinde olduğunu açıkladı. Son açıklanan 2012 verilerine göre ortalama olarak üye ülkelerde nüfusun en zengin yüzde 10’u, nüfusun en fakir yüzde 10’undan 9.6 kat daha fazla kazanıyor. Bu oran 1980’lerde yüzde 7.1, 1990’larda yüzde 8.1, 2000’lerde ise yüzde 9.1’di.

Büyüme yavaşlıyor

Credit Suisse’ye göre dünyadaki en zengin yüzde 1’lik kesimin varlığı, 2009’da yüzde 44 iken, 2014’te yüzde 48’e yükseldi. 2000 yılında 117 trilyon dolar olan küresel servet neredeyse son 14 yılda 2 kat artarak 263 trilyon dolara ulaştı.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik hesaplamalarında gini katsayısı, küçüldükçe gelirin daha adaletli dağıtıldığını gösteriyor. OECD üyesi ülkelerde gini katsayısı 2008’de 0.30 iken 2012’de 0.32’ye yükseldi. OECD bölgesinde ortalama yoksul oranı ise yüzde 11.2’ye çıktı. Artan eşitsizliğin de istenen büyüme oranlarının yakalanamamasına neden olduğu belirtiliyor. Dünya Bankası, Haziran 2014’te küresel ekonominin yüzde 3.4 büyüyeceğini tahmin etmişti. Bu tahmin Ocak 2015’te yüzde 3’e, Haziran 2015’te ise yüzde 2.8’e çekildi. IMF’nin küresel büyüme tahmini haziranda yüzde 3.5’ten yüzde 3.3’e çekildi. Diğer yandan krizden sonra devreye sokulan kredilerin ve parasal teşviklerin ürünü olan Çin’deki yüksek borç düzeylerinin mali krizi hızlandıracağı yönünde artan kaygılar var.

KARA PAZARTESİ YEDİNCİ YILINDA

Tam yedi yıl önce bugün ABD’liler Lehman Brothers’ın iflas bayrağını çektiği bir güne uyandı. Takvimler 15 Eylül Pazartesi’yi gösteriyordu. Kara Pazartesi olarak anılan günün ardından finans devleri bir bir çöktü. ABD yönetimi dev mortgage şirketleri Fannie Mae ve Freddie Mac’e el koydu. Merrill Lynch de dahil 25 banka Hazine’nin kontrolü altına girdi.

Ardından mali kriz genişledi, küresel ekonomik krize dönüştü. Otomotiv ve perakende sektörleri ağır darbeler aldı. Amerikan otomotiv endüstrisinin üç dev şirketi General Motors, Chrysler ve Ford iflas noktasına geldi. ABD’de finans sektörünü rahatlatmak için 700 milyar dolarlık sorunlu varlıkları kurtarma programı hazırlandı. Sanayinin yeniden canlanması için de 800 milyar dolarlık teşvik planı uygulamaya konuldu. Ancak kriz ABD sınırları içinde kalmadı. Avrupa’dan Uzakdoğu’ya neredeyse hemen her yerde etkilerini ciddi şekilde gösterdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler