Tanrılar ve krallar

Gladyatör(2000) filmiyle Antik Roma’yı yeniden canlandıran İngiliz yönetmen Ridley Scott, 14 yıl sonra On Emir’i büyük bütçeli Exodus: Gods and Kings’le (Exodus: Tanrılar ve Krallar/2014) yeniden diriltti.

Yayınlanma: 28.11.2014 - 17:42
Abone Ol google-news

Mart 2013’te ABD’inde yayımlanan TV dizisi The Bible’dan(İncil) sonra stüdyolar bu konuyu sinemaya
uyarlama kararı aldılar. İngiltere’deki efsanevi Pinewood Stüdyoları’nda,
İspanya’daki mitik Almeria Çölü’nde, Kanarya Adaları’ndaki Fuerteventura
plajında çekilen görkemli yapım, Cécil B.De Mille’in On Emir’inin(1923)
olağanüstülüğünü kendine örnek aldı.

Scott’la Gladyatör ve Kingdom of Heaven’da(Cennetin Krallığı/2005) çalışan çevre
tasarımcısı Arthur Max, Almeria Çölü’nü bugüne dek çalıştığı en geniş alan olarak tanımlıyor.
Bu çölde 1.5 km uzunlukta, 800 metre genişlikte firavunların Mısırı’nı yaratan Max
 “1923’te dev binalar inşa edebiliyorlardı, o zamanlar sendikalar yoktu” diyerek
günümüzde dijital tekniklerden çok gerçek dekorların yapılması gerektiğini vurguluyor.
3 ayrı sette 780 kişi film için çalıştı. Exodus(Mısır’dan Çıkış) kitabından
uyarlanan tarihi epikte 2.Ramses’e(Joel Edgerton) direnen ve İsrail halkını
kölelikten kurtaran Musa’yı Christian Bale canlandırıyor. Öteki rollerde
Aaron Paul, John Turturro, Sigourney Weaver, İndira Varma, Hiam Abbas var.
Tüm dünyada 24 Aralık’ta Noel zamanında gösterime girecek olan Exodus
dev bir şölen vaad ediyor.

Antik çağların görsel referansı olarak Edward Poynter gibi 19.yüzyılın Batılı
ressamlarından ilham alındı. Gladyatör’de Roma İmparatorluğu, Cennetin Krallığı’nda
Orta Çağ için uzman akademisyen desteğiyle çalışan Scott, Exodus’ta da bir Eski Mısır
uzmanıyla çalıştı. 125 atında yer aldığı açılış sekansında Musa’nın önderliğinde
İsrailliler, 2. Ramses ve Mısır ordusuna karşı baş kaldırıyorlar. Final sahnesi ise
Fuerteventura plajında çekilen Mısırlıların kovaladığı İsraillilerin kaçışı.
235 figüranlı bu sahnede Kızıl Deniz’in tabanını oluşturmak için kumun
yüzeyine yapay kayalar yerleştirildi. Eseri materyalist ve Tanrıtanımaz bulan
Scott “Ben temelde bilinemezciyim. Musa tek bir Tanrı adına binlerce Mısır tanrısına
karşı çıkıyor. Bence bu çok çağdaş bir düşünce” diyor. İncil çok sayıda insan için epey
duyarlı bir konu, filmin bolca tartışma yaratacağı kesin.

Filmini üç düşselin, İncil’in, 19.yüzyıl Batılı ressamların ve Eski Mısır’ın üzerine kuran
Scott, müziğini bu kez Pedro Almodovar’ın bestecisi Alberto Iglesias’a verdi.
Ridley Scott, Alan Parker, Adrian Lyne, Hugh Hudson, Roland Joffé, Tony Scott
gibi 80’lerin başında Hollywood’du fetheden İngiliz reklamcıların kuşağından.
Sanat okulunda 7 yıl tasarım okuması onu grafik, plastik kompozisyonda yetkinleştirmiş.
Reklam filmlerinin ardından sinemaya giren yönetmen öykü çizimlerini
(story board) kendi hazırlıyor. Alien(Yaratık/1979) ve Blade Runner’da(Bıçak Sırtı/1982)
devinimi ve görüntüyü yüzleştirdi. “Hep güzel görüntülü filmler yaptığım için
eleştirildim. Reklam sektöründen geldiğim içinse bağışlanmadım. Barry Lyndon’ı
güzel çektiği için kimse Stanley Kubrick’i eleştirmedi. O ressamdı, bense
reklamcıyım” diyen Scott, Gladyatör’le adeta yeniden doğdu.

Gladyatör gösterimdeyken o James Cameron’ın Titanik’le Hollywood’da
yeni bir dönem başlatacağını önceden biliyordu. İzleyici aksiyondan çok yürekli
kahramanların büyük öykülerini istiyordu, çağını çok iyi tanıyan Scott
bunun ayrımındaydı. Yepyeni dünyalar kurmayı bilen usta, eskiye, geleceğe ait
değişik evrenler yarattı. Tek bir türe bağlı kalmadı. Onun amacı iyi sinema yapmaktı.
Scott düşmanın, yabancının her yerde bulunma, varlığını sürdürme durumunu
sorguluyor, savaşçıların, güçlü kadınların öykülerini anlatıyor. Muhteşem bir
öykücü, kusursuz bir teknisyen.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler