'Duygu'suz 9 yıl

Bugün, 2001’de demokrasi için doğuya giden Duygu Asena’nın 9. ölüm yıldönümü

Yayınlanma: 30.07.2015 - 05:42
Abone Ol google-news

“Sevgiliniz size tokat attıysa ondan ayrılın” demişti köşesinde. Henüz 90’lı yıllardı. Kadın-erkek eşitliği meselesini gündeme getiren oldukça azdı. Akademik çalışmalar yapan kadınların da yaptıkları önemli bir yer teşkil ederken Asena gündelik gazetelerde kadın cinayetlerine karşı isyanının dışında temsiliyet yetersizliğinden, kürtaj hakkına, kadının cinselliğine değiniyordu. Son yazılarını Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanmak üzere kaleme almıştı Asena. Asena aramızdan 30 Temmuz 2006 günü ayrıldı. Bugün ölümünün 9. yılı. Asena’nın dile getirdiği sorunlardaki mevcut tablo ise hala şöyle:

Kürtaj hakkı uygulanmıyor

2012 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her kürtaj bir Uludere’dir” dedi. Açıklamanın ardından kürtajı yasaklayan yasal bir düzenleme hazırlandı, tepkiler üzerine askıda kaldı. Mevcut durumda 10 haftaya kadar kürtaj yasal hak. Ancak Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı araştırmasına göre devlet hastaneleri kürtaj yapmamakta ısrarcı. Vakıfın İstanbul’daki 37 kamu hastanesi üzerinden yaptığı araştırmaya göre: Sadece 3 kamu hastanesi isteğe bağlı kürtaj yapmakta, bunlardan 1 tanesi yasal sınır olan 10 haftaya, diğer ikisi ise 8 haftaya kadar kürtaj yapıyor. 12’si hiçbir şekilde kürtaj yapmazken, 17 hastane tıbbi komplikasyonların zorunlu kıldığı durumlarda kürtaj yapmakta.

Kadın cinayetleri hız kesmiyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam kadın cinayetlerinin medyada yer almasıyla artıyor algısı oluşturulduğunu sıkça vurguluyor. İslam, “Almanya’daki durumu hiç duymuyoruz ama Türkiye’dekini sağır sultan bile duyuyor” sözleri ile tepki toplarken, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu da geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda “Kadına şiddet demek konuyu büyütüyor” dedi. Oysa Anıt sayaç verilerine göre 2015’in ilk 7 ayında en az 166 kadın erkek şiddeti sonucu öldürüldü. Bu sayı 2014’de 286, 2013’de 228, 2012’de 139.

2015 Genel Seçimleri Meclis’te kadın devrimi olarak okundu. Oysa kadınların seçme ve seçilme hakkının 1934 yılında tanındığı Türkiye’de 81 yılın sonunda mecliste 97 kadın vekil ile temsil oranı yüzde 18. Yerel yönetimlerde de 81 ilden 4 ilin belediye başkanı kadın. Yargıda ise 17 üyesi bulunan Anayasa Mahkemesi’nde, hiç kadın üye yok. Hakimlerin yüzde 33,6’sı, savcıların yüzde 8,3’ü kadın.

Akademide kadın öğretim elemanı oranı yüzde 41.5, kadın rektör oranı yüzde 5.2, kadın dekan oranı yüzde 15.3. Medyada da durum farksız. Gazetelerde hiç kadın genel yayın yönetmeni yok.

Duygu Asena’nın 14 yıl önceki yazısından:

O köyler yine ‘Barış barış’ diye inliyor

Asena Mart 2001’de Barış İçin Kadın Dayanışma Grubu üyesi olarak Zeynep Oral, Şükran Soner, Nilgün Cerrahoğlu, Pınar Selek gibi isimlerin bulunduğu ekiple Diyarbakır’a gitmişti.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün, “Süreci devam ettirmek mümkün değil” dedi. Bu tabloya göre o köyler tekrar “Barış barış” diye inleyecek. İşte Duygu Asena’nın 14 yıl önce Cumhuriyet’e yazdığı “Banş banş diye inleyen bölge” başlıklı yazısından bir bölüm:

“Sıradan bir slogan değildi bu... Orada kadınlar, batılısı, doğulusu Türk’ü Kürt’ü halay çekti eğlendi, dertleşti ağlaştı. Ama hepsi de banş istedi. ”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler