Sanal gerçekliğe doğru

Sanal gerçeklik sinemada gittikçe yaygınlaşmaya başladı. Film festivalleri sanal gerçeklik tekniğiyle çevrilen yapımları programlarına almaya başladılar, yeni sinema salonları kullanıma girdi. Gerçeğin bu 360 derecelik görünümü yakında sinemanın yerini alacak mı?

Yayınlanma: 01.09.2017 - 12:28
Abone Ol google-news

Sanal gerçeklikle izleyici çok sayıda tekniğin birleşimiyle varolan inandırıcı bir evrenin içine girebiliyor. Sanal gerçeklik konusunda uzman olan Okio Stüdyosu’nun kurucusu ve yapımcısı Antoine Cayrol bu yeni teknolojiyi şöyle tanımlıyor: “İzleyiciye bir öykü, bir olay yaşatma süreci. Değişik bir anlatım, aktarım biçimi”. Sanal gerçeklik izleyici edilgenlikten çıkarıp etkin konuma geçiriyor, gözlerinin önünden geçen görüntülerin oyuncusuna dönüştürüyor, perdenin adeta içine giriyor, perdeyle bütünleşiyor. Beyaz perdeyle izleyici arasındaki mesafe ortadan kalkıveriyor.

Sanal gerçeklik bugüne dek video oyunlarıyla tanındı. Son zamanlarda sinemada da kendini kabul ettirmeyi başardı.70. Cannes Film Festivali’nde Oscar ödüllü Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez Inarritu, Carne y Arena filmini sanal gerçeklik ortamında sundu. İzleyici Meksika sınırından ABD’ine girmeye çalışan sığınmacıların zorlu yolculuklarını, yaşamlarını riske  atmalarını anlatan film güncel jeopolitik soruların kavranması açısından  yoğun bir deneyimi aktarıyor. 21 Mart 2018’de Steven Spielberg, Ernest Cline’ın bilimkurgu romanından uyarladığı ilk sanal gerçek filmi Ready Player One’la izleyiciyle buluşacak.

Sanal gerçeklik Oculus Rift, Gear VR, HTC Vive gibi yeni araçların gelişmesini sağladı. Dünyayı farklı biçimde algılamayı sağlayan  başlıklar üretildi. Hastaların ameliyatlarında tıp bilimi sanal gerçekliği test etmeye başladı bile. Toplumların gündelik yaşamları gözönüne alınırsa bu yeni teknolojinin alışkanlıkları değişime uğratacağı görünüyor. Bireyi gerçeklik banyosuna sokmanın çeşitli faydaları olabiliyor. Bu faydaları çoktan anlayan belgeselciler bu türde filmler üretmeye başladılar.

Mia Donovan, Deprogrammed’da köktenci mekanizmaların ve bağnaz sapmaların karmaşık bulgusunu irdeledi. Indefinite’te Darren Emerson Birleşik Krallık’taki sığınmacılar sorununu betimledi. Sanal gerçeklikte görüntüler vicdanların uyanmasını sağlayan araçlar konumundalar. Laurent Bazin, Falaises de V’nin, Jan Kounen, Kosmik Journey’in senaryolarını sanal gerçeklik ortamında yazdılar. Sanal gerçeklik belki sinemanın geleceği olmayacak ama basit bir aygıtta değil. Sanal gerçeklik sinema salonlarında yeni deneyimler yaşatacak, klasik görsel yazımı  etkileyecek, başka programlar üretilmesini sağlayacak. Böylelikle giderek daha melez, kırma formlara başvurulacak.

Carne y Arena’da Inarritu sinema filmi gerçekleğinden çok kurulumdan söz ediyor: “ Sanal gerçekliği insanlığın durumunu incelemek için  seçtim. Çerçevenin, kadrajın sınırından kurtularak izleyiciyi basit gözlemci konumundan çıkardım. İzleyici Meksikalı sığınmacıların yaşadığı mekanın içine soktum, onlarla birlikte kilometrelerce yürüttüm, onların bedenlerine daha ötesi yüreklerine soktum”.

“Sanal gerçeklikte film çekmek en başta düşünce biçiminizi buna göre uyarlamanızı gerektiriyor. Küresel düşünce ve küresel anlatım. Görsel biçimin bütünlüğüne odaklanmanız gerek” diyor Vincent Ravalec. Bir yıldızın hayranları tarafından kaçırılıp rehin alınmasını anlatan Fan Club’ı Ravalec sanal gerçeklik teknolojisiyle çekti. “Bu teknoloji sayesinde plan sekanslarımı sırayla çekmek zorundayım. Tiyatrodaki gibi prova  yapılacak, bedensel gerçek bir çalışma olacak” diyor Houda Benyamina
yeni projesi için.

Sanal gerçeklik evlerimize kadar girecek mi sorusuna gelince bunun için bir  pazarın ve talebin olması şart. Ekonomik açıdan bu teknoloji güzel bir gelecek vaad ediyor. Başlık satışları böyle bir pazarın geliştiğini göstermekte: 2017’de 18 milyon satışı olan başlıkların 2020’de 38 milyona ulaşacağı öngörülüyor.  Çok rakipli bu pazarda Samsung Gear, Oculus Rift, HTC Vive gibi markalar yarışmakta.

Sanal gerçekliği 10. sanat olarak tanımlayan Alejandro Gonzalez Inarritu teknolojiyi interaktif hobi, sinema ve çağdaş sanat kurulumu arasında bir köprü olarak açıklıyor. Jan Kounen, 7 Lives adlı filminin post prodüksiyon aşamasında, Kosmovision’da 360 derecelik deneysel bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor.

Kurmacayı anlatmanın en iyi yolu nedir , oyuncuyu oyuna en iyi şekilde nasıl sokarsınız sorularının ucu doğrudan doğruya sanal gerçekliğe  bağlanıyor. Bu teknoloji sanatın, tiyatronun, resmin, sinemanını, oyunların çeşitli formlarını içinde barındırmakta. Okio Stüdyosu, I, Philip ve Alteration adlı iki yapım üretmekte. İster istemez sanal gerçeklik  kültürel ayrıklığımıza girdi. Önümüzdeki yıllarda sanal gerçeklikle üretilmiş çok sayıda filmle karşılaşacağız. 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon