Suikast da yalan çıktı

Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlayan soruşturmada takipsizlik kararı çıktı, polisler hakkında soruşturma açıldı

Yayınlanma: 09.03.2015 - 21:14
Abone Ol google-news

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiasıyla 5 yıl 3 ay önce başlatılan ve Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanlığı’nın Kozmik Odası’na girilmesine kadar varan soruşturmayı “takipsizlikle” sonuçlandı. Arınç’a suikast iddiası çökerken bazı polisler hakkında “kumpas” soruşturması açıldı.

Özel Harp Dairesi olarak bilinen Seferberlik Tetkik Kurulu’nun sırlarını deşifre eden Kozmik Oda soruşturması, 2009’da Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiasıyla başlamıştı. Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görevli Albay E.Y.B. ve Binbaşı İ.G, bir ihbar üzerine polis tarafından 19 Aralık 2009 günü Arınç’ın evinin yakınlarında durduruldu. İddiaya göre, subaylardan biri üzerinde Arınç’ın evinin krokisinin yer aldığı bir kağıdı yutmaya çalışıyordu. Bu kağıtta ise Arınç’ın evinin adresinin yazılı olduğu öne sürüldü.

Dönemin özel yetkili savcısı Mustafa Bilgili’ye ifade veren Albay E.Y.B. bilgi sızdırdığından şüphelenilen bir albaya izlediklerini iddia etti. E.Y.B, Arınç’ın adresinin olduğu kâğıt için ise, “Kağıdı polis cebime koydu” iddiasında bulundu. Mahkemeye sevk edilen askerler serbest bırakıldı. Savcılık, Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yaptı. Kozmik Oda’daki aramayı ise dönemin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Hakim Kadir Kayan yaptı. Aramla 26 gün sürdü.

Dosyayı devralan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Küçük, yaklaşık 5 yıl 3 aydır yürütülen soruşturmada dün yaklaşık 30 sanık hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararda, Arınç’a suikast iddiasına ilişkin delil elde edilemediği, Kozmik Oda’da ise suç bulgusuna rastlanmadığı ifade edildi. Savcılık, buna karşın karşı kumpas soruşturması başlattı. Bu kapsamda bazı polisler hakkında dosyayla ilgisi olmayan bazı isimlerin telefonlarının “usulsüz dinlenmesi”, olaya ilişkin “sahte belgeler” hazırlanması ve “olmayan ihbarlarla” işlemler yapıldığı iddiasıyla ayrı bir dosya açılarak soruşturma kararı alındı.

Arınç’a suikast iddiasının gündemde olduğu dönemde, Kıbrıs’ta görevli bir askerin alkollüyken, “Bu Arınç’ı da öldürmek lazım” dediği, bir astsubayın da soruşturmayı ilgilendirebileceği gerekçesiyle savcılığa ihbarda bulunduğu anlaşıldı. İhbar üzerine söz konusu konuşmayı yapan askerin teknik takibe alındığı ve böylece şüpheli sayısının arttığı kaydedildi.

 

AK yalanlar

KABATAŞ OLAYI: Gezi Direnişi sırasında AKP Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu, Kabataş’ta “üstleri çıplak, alınları bandanalı, 70-80 kişi”nin saldırısına uğradığını iddia etti. Develioğlu’nun bebeğinin yaralandığı, saldırganların üzerine “idrarını yaptığı” iddiaları iktidara yakın medya tarafından servis edildi. Bazı gazeteciler, saldırı anının görüntülerini izlediklerini iddia etti. Ancak olay anının görüntülerine göre herhangi bir saldırı olmadığı ortaya çıktı. Polis raporunda da, iddia edilen görüntülere rastlanmadığı anlaşıldı

CAMİDE İÇKİ İÇTİLER: Gezi Direnişi sırasında eylemcilerin Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne ayakkabılarıyla girip içki içtiği öne sürüldü. Cami imamı, iddiaların doğru olmadığını söyleyince, “sürgün”e gönderildi.

SÜMEYYE ERDOĞAN’A SUİKAST: Fuat Avni’nin CHP’li Umut Oran’a Twitter üzerinden Sümeyye Erdoğan’a “suikast planı” anlattığı öne sürüldü. Oran, Fuat Avni ile “takipleşmedikleri”ni, Twitter’dan aldığı belgelerle çürüttü.

BİLAL DE Mİ BAŞÖRTÜSÜ MAĞDURU: “Türban yasağı” nedeniyle çocuklarını yurtdışında okutmak zorunda kaldığını sık sık dile getiren Erdoğan’ın sadece kızlarını değil erkek çocuklarını da yurtdışında okutması, “Bilal de mi türbanlıydı?” esprilerine yol açtı. Erdoğan’ın çocuklarının eğitim masraflarının yakın arkadaşı Remzi Gür’ün verdiği burstan karşılandığı ortaya çıktı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler