Partili HSK’den yargıda kıyım

16 Nisan referandumuyla yapısı değiştirilen ve üyeleri partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Meclis tarafından atanan Hâkimler ve Savcılık Kurulu (HSK) ilk kararnamesinde yargıda büyük bir kıyıma imza attı. Yargıçlar Sendikası üyesi 9 hâkim ve savcıyı süren HSK, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çatı iddianamede siyasi sorumluluğa işaret eden Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen gibi kritik görevler yapan isimleri pasifize etti. Cumhuriyet gazetesine Charlie Hebdo olayı nedeniyle desteğe gelen ve Akit tarafından yapılan haberde “Charlie’nin hâkimleri!” diye ismi geçen Yargıçlar Sendikası’nın 6 üyesinin tamamının HSK tarafından sürülmesi dikkat çekti. Eski Başbakanlık Müşaviri Birol Erdem’in tutuklanan eşi Gülümser Erdem’i tahliye eden ve kararı başka hâkim tarafından yok hükmünde kabul edilen Ankara Sulh Ceza Hâkimi Yunus Süer, muhafazakar cephede yer almasına karşın Çorum’a gönderildi. Ankara Başsavcı Vekilliği’nden Yargıtay Savcılığı’na gönderilen bir isim, “Biat etmeyenler kararnamesidir bu” dedi. Üyeleri arasında Cumhuriyet’e dava açan Mehmek Akif Ekinci’nin olduğu HSYK 1. Dairesi, pazartesiyi salıya bağlayan gece yarısı bölge adliye ve adli yargı yaz kararnamesini yayımladı. Kararnameyle bölge adliye ve adli yargıda görevli 780 hâkim ve savcının yerleri değiştirildi. Bu kapsamda ilçeler dahil 72 başsavcı, 71 başsavcı vekilinin yerleri değiştirildi. Birçok hâkim ve savcı, sürgün haberini tatildeyken aldı.

33 ilin başsavcısı değişti

Kararname ile 33 ilin başsavcılığında değişim yaşandı. Afyon Başsavcısı Bayram Eray, İstanbul Anadolu Başsavcısı Fehmi Tosun, Manisa Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, Aydın Başsavcısı Hakan Arslan, Muğla Başsavcısı Necip Topuz, Çankırı Başsavcısı Hüsnü Aldemir, Alanya Başsavcısı Musa Taşkın, Bolu Başsavcısı Mehmet Yurtseven Yargıtay’a düz savcı olarak atandı. Özellikle yargıdaki milliyetçi cephede Manisa ve Muğla başsavcılarının pasifize edilmesinin tepki yarattığı öğrenildi. Necip Topuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Marmaris’te suikast girişimi iddianamesini hazırlayan başsavcıydı. Celalettin Şimşek ise Manisa’daki askerlerin zehirlenmesine ilişkin soruşturmayı yürütüyordu. Ayrıca Bolu, Kayseri, Malatya, Niğde, Çanakkale, Karaman, Tekirdağ, Ordu, Giresun, Sakarya, Kilis, Şanlıurfa, Nevşehir, Bartın, Burdur, Batman, Muş, Hakkari, Ardahan, Ağrı, Bartın, Rize, Kars başsavcıları değişen iller oldu.

Ankara’da deprem

Ankara Adliyesi’nde Başsavcı Vekili olarak görev yapan Mustafa Sağıroğlu, Mehtap Öğeç, Zafer Ediş, Gürhan Aktaş, İbrahim Halil Selçik, Zekai Yusuf Sarıbay, Hakan Pektaş, Necip Cem İşçimen, Ahmet Berke tenzil-i rutbe ile Yargıtay Savcılığı’na atandı. Bu isimlerden en çok dikkat çekeni Necip Cem İşçimen oldu. 15 Temmuz öncesinde Anayasal Suçlar Bürosu’nun başına atanan İşçimen, FETÖ ile mücadele kapsamında kritik soruşturmalar yaptı. Bu kapsamda FETÖ çatı iddianamesini hazırlayan İşçimen, burada cemaatin TSK’yi ele geçirdiğini ve darbe yapabileceği uyarısında bulundu.

İddinamenin mahkemeye sunulmasından birkaç gün sonra 15 Temmuz darbe girişimi yapıldı. İşçimen, darbe gecesi televizyona ilk bağlanan ve darbeciler hakkında gözaltı kararı verildiğini açıklayan isimdi. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çatı iddianameyi de hazırlayan İşçimen, burada siyasi iktidarın sorumluluğuna işaret etti. Darbeyi ihbar eden binbaşı O.K’yi 11 Ağustos 2017’de dinleyen İşçimen, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın tanık olarak ifadesinin alınması için girişimde bulundu ancak başarılı olamadı. Hakan Pektaş da Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun başındayken FETÖ’nün memur ayağına ilişkin kritik soruşturmaları yürütüyordu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalanan Adil Öksüz’ü sorgulayan ve tutuklamaya sevk eden Ankara Batı Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün, Kırıkkale Cumhuriyet Savcısı olarak görevlendirildi. Başbakanlık Başmüşaviri ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in eşi Gülümser Erdem’i tahliye eden, ancak aynı gün başka hâkim tarafından kararı yok sayılan Ankara Sulh Ceza Hâkimi Yunus Süer, Çorum Hâkimliği’ne atandı. FETÖ/PDY ve 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmalarında kritik kararlar veren Süer, Koza İpek’e kayyım atama kararına imza atmıştı. Hakyolcu olarak bilinen Süer’in gönderilmesi dikkat çekti. 16 Nisan referandumunda öncesinde “Hayır diyenler PKK ile aynı muameleyi görecektir” diyen Antalya Başsavcı Vekili Cevdet Kayafoğlu’nun görev yaptığı il değişmedi. Birçok hâkim savcıyı il dışına süren HSK, Kayafoğlu’nu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Savcılığı görevine getirdi.

Kurt davası savcısıydı

İstanbul’dan Erzurum’a gönderilen savcı Ekrem Şakar, Mayıs 2014’te polis kurşunuyla öldürülen Uğur Kurt’un failinin yargılandığı davada sanık polis Sezgin Korkmaz’a verilen 12 bin 600 TL’lik adli para cezasına itiraz etmişti. İstanbul Başsavcı Vekili olan İsmail Uçar, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandı. Uçar, 25 Aralık yolsuzluk soruşturması hakkında takipsizlik kararı vermiş, ardından da bu soruşturmada usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle iddianame düzenlemişti. Gazetemizin 12 yazar, çizer, muhabir ve yöneticisine tutuldukları Silivri Cezaevi’nde uygulanan haksız mektup yasağının altında Uçar’ın imzası bulunuyor. Görev yeri değişen İstanbul hâkimi Hacı İbrahim Gözükara da iktidara yakın Sabah gazetesinin 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla yürüyen davada verilen bir tahliyeye yazdığı muhalefet şerhi ile yere göğe sığdıramadığı isimlerdendi. Gözükara, Şanlıurfa’ya gönderildi. İstanbul Başsavcı Vekili Fatih Karakuş, Büyükçekmece’ye düz savcı olarak atandı. Karakuş, AKP’nin 2014 HSYK seçimlerinde açıktan desteklediği Yargıda Birlik Derneği yönetim kurulu üyesiydi.

Akit ’in HSK’si

HSK’nin kararnamesinin özellikle Yargıçlar Sendikası’nı hedef alması dikkat çekti. Yargıçlar Sendikası üyeleri Ali Haydar Yücesoy, Nuh Hüseyin Köse, Tamer Akgökçe, Mustafa Övüç, Sevgi Övüç, Ali Hacıibrahimoğlu, Mustafa Bağarkası, Aydan Büyükyıldız, Naciye Füsun Çağlar’ın görev yerleri sürgün yoluyla değiştirildi. Özellikle Akit gazetesinin Cumhuriyet’i Charlie Hebdo seçkisini yayımladığı için yönelen baskı nedeniyle ziyaret eden Yargıçlar Sendikası üyelerine ilişkin 14 Mart 2015 tarihli haberinde adı geçen tüm Yargıçlar Sendikası üyelerinin sürülmesi dikkat çekti. Kararnamenin İstanbul’da hedef aldığı Yargıçlar Sendikası’nın başkanı Mustafa Karadağ daha önce Ankara’dan Şanlıurfa’ya gönderilmişti. Son olarak da Yargıçlar Sendikası üyeleri İstanbul hâkimleri Nuh Hüseyin Köse Kayseri’ye, Mustafa Bağarkası Ordu’ya, Ali Haydar Yücesoy Afyonkarahisar’a, Tamer Akgökçe Trabzon’a, Aydan Büyükyıldız Malatya’ya, Naciye Füsun Çağlar da Van’a sürüldü. Antalya hâkimleri Sevgi Övüç ve Mustafa Övüç de Mardin’e gönderilirken, İstanbul Anadolu savcısı olan Ali Hacıibrahimoğlu da Büyükçekmece Başsavcılığı’nda görevlendirildi. Mardin’e sürülen Sevgi Övüç, 2008 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan’ı şehitlere “kelle” dediği gerekçesiyle 3 kuruş para cezasına çarptırmıştı.

Yargıçlar Sendikası: Mücadelemizi sürdüreceğiz

Sürülen Yargıçlar Sendikası üyeleri, tepkilerini twitter’dan şöyle dile getirdi:

Nuh Hüseyin Köse: Cübbesini çıkardığında çıplak kalan yargıçlardan olmayacaksın, gerisi teferruat...

Ali Haydar Yücesoy: 30 yıl hâkimlikten sonra sürgün sırası bizde: İstanbul’dan Afyonkarahisar’a. Başta Yargıçlar Sendikası üyeleri, tam bir kıyım kararnamesi. Diyar diyar dolaşıp hâkimlik yaparak çocuklarımızı büyüttük. Şimdi çocuklarımızın yaşındakiler İstanbul’a atanırken, biz yine Anadolu’ya.. Yargıda bir zamanlar kıdemliyâkat esası vardı. On yıllarca verilen emeğin, birçok bölgede yaşanan mahrumiyetin sonucu bir yerlere gelinirdi.

Tamer Akgökçe: Yargıçlar Sendikası üye ve yöneticilerini sürerek korkutamaz ve yıldıramazsınız. Bağımsız yargı ve adalet mücadelesi sürüyor, sürecektir.

Ali Hacıibrahimoğlu: Yargıçlar Sendikası üyeleri olarak, sürgün kararları bağımsız yargı yolunda vermiş olduğumuz mücadeleden bizi alıkoyamaz.

'Biat etmeyenlerin kararnamesi'

Kararnameyle özellikle Yargıda Birlik içerisinde yer alan sosyal demokrat isimler unvanlı görevlerden alınarak pasifize edildi. 2014 HSYK seçim sürecinde cemaate karşı Yargıda Birlik listesini destekleyen sosyal demokratların, iktidarın 16 Nisan’da HSK seçim sistemini değiştirmesinin hemen ardından pasifize edilmesi dikkat çekti. Ayrıca bazı Hakyolcu ve Milliyetçi hâkim ve savcıların daha alt görevlere getirildiği görüldü. Tenzili rütbe ile Yargıtay Savcılığı’na gönderilen bir başsavcı vekili, Cumhuriyet’e “Bunlar bizim madalyalarımızdır. Biat etmeyenler kararnamesidir” dedi. Yargıda Birlik’in hâkim olduğu eski HSYK’nin kritik görevlere atadığı isimlerin büyük bölümünün görevlerinden alınması, ‘temizlik’ olarak değerlendirildi. Yargı kulislerinde “Yargıda Birlik Platformu dönemi kapandı. Hükümetin artık bize ihtiyacı kalmadı. Şimdi tasfiye ediliyoruz” yorumları yapıldı.