Ömer Cansu'nun cenazesinin bugün Başyayla İlçesi Üzümlü Köyü'nde toprağa verilmesi bekleniyor. Ermenek İlçesi Pakumlu Köyü Cenne Mevkii'nde 28 Ekim Günü Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağında eski ocakta biriken suyun basması sonucu 18 işçi mahsur kaldı. Yapılan kurtarma çalışmalarında 6 Kasım 2, 17 Kasım 2, 18 Kasım 6, 29 Kasım günü 2 işçinin cansız bedenleri çıkartıldı. Dün saat 02.00 sıralarında ise 2'nci Başaşağı bölümünün yakınındaki ana arterde 1 işçinin daha cesedi bulundu. Ocaktan çıkartılan işçinin cesedi Ermenek Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Yapılan DNA testi sonucunda cesedin Ömer Cansu'ya ait olduğu belirlendi.
ENGELLİ AĞABEYİ İLE ANNE VE BABASINA BAKIYORDU
Başyayla İlçesi'ne bağlı Üzümlü Köyü'nde oturan Ömer Cansu, balkondan düşmesi sonucu bedensel engelli olan 25 yaşındaki ağabeyi Abdurrahman Cansu ile anne ve babasına bakmak için maden ocağında çalışıyordu. 'Kardeşim beni evimizin önündeki yokuştan omzumdan destek vererek indirip çıkarıp egzersiz yaptırıyordu. O benim ayaklarımdı' diyen ağabeyi Abdurrahman Cansu, kardeşinin çalışacak başka bir iş bulamadığı ve maddi imkansızlıktan dolayı madende çalıştığını dile getirmişti. Üzümlü Köyü'nde annesi, babası ve engelli ağabeyiyle aynı evde yaşayan Ömer Cansu'nun, oturdukları tek katlı evin toprak tavanından yağmur ve kar suyu akmaması için üstünü naylonla örtmeleri dikkat çekti. Facia ocağında ise halen mahsur kalan Kamil Yaman, Hüseyin Gültekin, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Ali Haznedar'ın kurtarılması için çalışmalar sürüyor.Ocaktan bugüne kadar Kerim Haznedar, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler, Hüseyin Çolak, İsmail Gürses, Uğur İlhan, Mehmet Tokat, Tezcan Gökçe, Recep Çiloğlu ve Mehmet Baha'nın cenazeleri çıkartılmıştı.
'KARDEŞİM OLDUĞUNA İNANAMIYORUM, ONU HALA BEKLİYORUM'
Facia ocağından dün cesedi çıkartılan işçinin Ömer Cansu olduğunun belirlenmesi üzerine ailesi Ermenek Devlet Hastanesi morgu önüne geldi. 6 yıl önce 2 katlı ahşap evlerinin balkonunu yaparken yere düşmesi sonucu, engelli kalan ve güçlükle koltuk değnekleriyle yürüyen Abdurrahman Cansu, hastaneye geldi.
Cenazenin kardeşine ait olduğuna inanmak istediğimi ve kardeşini hala umutla beklediğini belirten Abdurrahman Cansu, şunları söyledi: "37 gündür hakkımızı yediler. Hakkımızı arayacağım. Ne olduğunu bilemedik. Başbakanımız sözünü tutup, bunların haklarını arasın. Dayanamıyoruz. Ben cenazenin Ömer'e ait olduğuna inanmak istemiyorum. Hala onu umutla bekliyorum. Ben onu gülerek işe gönderdim ve hala gelecek gibi bekliyorum".
Acı haberle annesi Pakize Cansu'nun da fenalaştığını ve hastanede müdahale edildiğini belirten Abdurrahman Cansu, gözyaşlarına hakim olamadı.
Abdurrahman Cansu, daha önceki röportajlarında, kardeşinin olay günü gece vardiyasında olduğunu ancak işyerinden çağırdıkları için gündüz vardiyasına gittiği, kardeşinin çok zor şartlar altında çalıştığını, yemeklerini ocağın içinde ayakta yediklerini ve tuvalet ihtiyaçlarını bile orada gidermeye çalıştıklarını öne sürmüştü.
Oğlunun acı haberi aldıktan sonra fenalaşan ve hastanede tedavi altına alınan Pakize Cansu da, olay günü oğlunu, öğle yemeği için küçük bir ekmek parçası ve zeytin koyup gülerek uğurladığını belirtmişti.
2'si erkek 7 kardeş olan Ömer Cansu'nun hastanede önünde bekleyen ablaları da fenalaşması sonucu acil servise alınıp müdahale edildi.
