İzmir Valiliğinden "skandal" talimat

Talimatta, Haziran Hareketi, "Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan ile Ak Parti politikalarının karşıtı olarak, radikal sol söylemli etkin bir seçim propaganda faaliyeti içerisinde olacağı anlaşılmaktadır” denildi.

İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu’nun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yolladığı gizli yazıda,  Alevi örgütleri, Eğitim Sen ve Birleşik Haziran Hareketi'nin (BHH) 13 Şubat’ta ülke genelinde çağrı yaptığı “laik ve bilimsel eğitim” için okul boykotuna katılacak 'milli eğitim personeli' ve 'öğrenciler'e disiplin işlemi yapılması talimatı verildi.

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu tarafından 6 Şubat’ta İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, “Gezi Parkı eylemlerinde etkin rol aldığı bilinen gruplardan” ÖDP ve EHP’nin BHH adıyla Mayıs 2014’te bir araya geldiği ifade edildi. Gruba, “Marksist akademisyen ve grupların destek verdiği” ifade edilirken, tamamı yasal olan Fikir Kulüpleri Federasyonu, Gençlik Muhalefeti ve Red Dergisi gibi, “terör örgütlerine müzahir yapılanmaların” da bu oluşuma katıldığı savunuldu. BHH’nin Kasım ve Aralık 2014’te 14 şehirde toplantı yaptığı, bazı üniversitelerle öğrenci meclisleri kurduğu, “Gericiliğe ve Faşizme Karşı Gençlik Çağırıyor” başlıklı yüksek katılımlı toplantılar düzenlendiği anlatıldı. BHH’nin Erdoğan ve AKP karşıtı bir çizgi izlediği belirtildi. 

İzmir Eğitim-Sen 1 No'lu Şube Başkanı Bahri Akkan: “İzmir Valiliği'nin hukuksuz uygulamalarından biriyle daha karşılaşıyoruz. Türkiye; uluslararası anlaşmalara ve ILO ilgili maddeleri çerçevesine imza atmış bir ülke. Sendikaların almış olduğu eylem kararlarının suç olamadığına dair bir çok karara karşın İzmir Valiliği adeta uluslararası sözleşmeleri ve yargı kararların takmadığını ifade etmektedir. İzmir Valiliği Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ilinin valisi olduğunu unutarak, Ortaçağ Avrupa'sındaki derebeyliklerde olduğu gibi adeta kendi hukukunu kendi yaratmaya çalışmaktadır. Burada temel amacı eyleme katılımı azaltmaktır. Fakat eğitim emekçileri bu tür baskı ve yıldırma politikalarıyla çok sık karşılaştığından cuma günkü eyleme daha kitlesel ve daha kararlı katılarak kendi yanıtlarını verecektir. Bu çerçevede bu yasaklar 13 Şubat' ta gerçekleştireceğimiz eyleme gölge düşüremeyecektir. Bu nedenle İzmir Valiliğini anayasa ve yasalara uymaya davet ediyoruz.” dedi