Gazeteci Hasan Pulur hayatını kaybetti

Gazeteci Hasan Pulur hayatını kaybetti. Haberi, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç Twitter hesabından, "Efsane Milliyet'in efsane yazarı ve yazı işleri müdürü Hasan Pulur'u az önce kaybettik" sözleriyle duyurdu.

Yayınlanma: 29.11.2015 - 13:34
Abone Ol google-news

Özel bir hastanenin yoğun bakım servisinde üç aydır tedavi gören Hasan Pulur, dün saat 12.00 sıralarında organ yetmezliğinden hayatını kaybetti. Pulur, yarın İstanbul’daki Levent Camii’nde düzenlenecek cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.

Milliyet gazetesi ekonomi yazarı Güngör Uras, geçen ağustosta Hasan Pulur’un hastalığı nedeniyle bir süre yazamayacağını açıklamıştı. Uras yazısında, “Hasan Pulur son iki aydır hastanede yoğun bakımda. Oğlu Bülent Pulur ve dostları iyiliği için dua ediyorlar. Hasan Pulur’un ‘Hayatı Gazetecilik’tir. Muhabirlikten yayın koordinatörlüğüne ve köşe yazarlığına, gazeteciliğin her kademesinde başarılı oldu. Olayların sivri yanlarını yakalamakta ve sergilemekte o kadar ünlendi ki ‘olağandışı gelişmeler’ karşısında insanlar ‘Tam Hasan Pulur’luk’ diyerek tepki gösteriyorlar” demişti.

Basına damga vurdu

Türk basınına damga vuran kitap serisi ‘Olaylar ve İnsanlar’ başlıklı dizide köşesinde yazdığı yazıları bir araya getiren Hasan Pulur, 1932’de İstanbul’da doğdu. Babası subay olduğu için birçok okulda öğrenim gören Pulur sırasıyla, Son Saat (1954), Yeni İstanbul (1955), Vatan, Havadis, Akşam (1957), Milliyet (1 Mart 1961-79 yazı işleri müdürü); Hürriyet (1979-86, yayın koordinatörü), Güneş (1986-88), Milliyet (Temmuz 1988’den bugüne) gazetelerinde çeşitli kademelerde çalıştı. Milliyet gazetesine ilk olarak, 1 Şubat 1979’da öldürülen Abdi İpekçi’nin yardımcısı olarak adım atmıştı.

“Olaylar ve İnsanlar” adlı köşesiyle bilinen Pulur, yazıları ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın yarışmalarında başarı ödülleri kazandı. Pulur’un köşe yazılarını topladığı altı kitaplık ‘Olaylar ve İnsanlar’ serisinin yanı sıra, ‘Muhafızı Atatürk’ü Anlatıyor’ (2000) adlı bir kitabı da bulunuyor. Pulur yaşam öyküsünü Sefa Kaplan’ın hazırladığı, 2006’da Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan nehir söyleşi kitabı ‘Olaylar ve İnsanlar’ın Peşinde bir Ömür’de anlattı. Son yazısı ise ‘Gidişat’ başlığıyla 28 Mayıs tarihinde Milliyet Gazetesi’nde yayımlandı.

Pulur, 13 Şubat 2007’de 50 yıllık hayat arkadaşı Meral Pulur’u, 17 Ağustos 2010 tarihinde ise kanser hastalığı nedeni ile 53 yaşındaki oğlu Korkut Pulur’u kaybetmişti.

Kılıçdaroğlu: Bir çınar daha ayrıldı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hasan Pulur’un vefatına ilişkin Twitter’dan mesaj yayımladı: “Basın emekçisi bir çınarın daha aramızdan ayrılmasının hüznünü yaşıyorum. Mekanın cennet olsun Hasan Pulur.”

Erdoğan’dan taziye telefonu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merhum Hasan Pulur’un oğlu Bülent Pulur’u telefonla arayarak, Pulur’un vefatından müteessir olduğunu belirtti.

NE DEDİLER

Bizi çok tedirgin etti

Orhan Erinç: “Hasan Abi benim ustamdır. Ben gazeteciliğe başladığımda Hasan Pulur Türkiye’nin önde gelen adliye muhabirlerinden biriydi. Biz çömezler neredeyse günümüzün çoğunu duruşma listelerini okuyarak ve duruşmaları izleyerek adliyede geçirirken, Hasan Abi kimi günler saat 17.00’ye doğru gelir, kalemleri dolaşır, haberleri toplar, giderdi. Tabii o dönem haber atlama çok ayıp ve sunturlu fırça yemenin nedenlerinden biriydi. O yüzden hep tedirgin olurduk. Hasan Abi sonra yazı işleri müdürü oldu, köşe yazmaya başladı. Bir dönem Hürriyet’te birlikte çalıştık. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nda da birlikte görev yaptık. Hasan Abi gazeteciliğe önemli katkıları olan ustalarımız arasındaydı. Bir süredir gazeteleri korka korka açtığımız, ekranlardaki altyazıları çekinerek izlediğimiz süreç bugün başımıza geldi. Hasan Abi’yi de sonsuzluğa uğurlayacağız ama o da daha önce kaybettiğimiz ustalarımız gibi bizlerle olmayı sürdürecek.”

Halk için yazdı

Doğan Heper: “Hasan Abi Milliyet’in temel taşlarından biriydi. Yalnız Milliyet’in değil, gazeteciliğin de temel taşlarından biriydi. Kendisi çok tarafsız bir kişiydi. Şimdi onun gibisine çok rastlanmıyor. Şimdi herkese duayen deniyor ama o gerçek bir duayen, namuslu, dürüst gazeteciliğin rehberlerinden biriydi. Hem çalışanlara hem de partilere karşı tarafsızdı. Ben yıllarca onunla beraber çalıştığım halde tarafsızlığını ben bile şahsımda hissederdim. Yani kardeşi bildiği halde bana karşı bile tarafsızdı. Yazarlığı da esprilerle doluydu. Haftada altı gün köşe yazar ve halkın dertlerine derman olmaya çalışırdı. Halk için yazar, kendine siyasi bir yer kapmak için yazmazdı. Onun yaptığı hakikaten genç gazetecilere örnek bir davranıştı. Şimdi az bulunur bir şey. Ona rahmet diliyorum.”

Okurlar için büyük kayıp

Altan Öymen: “Hasan Pulur, gazetecilikte muhabirlikten yazı işleri müdürlüğüne, yöneticilikten köşe yazarlığına kadar birçok alanda yıllar boyu başarıyla görev yapmıştır. Okur kitlesi çok genişti. Çünkü halkın içindeydi, halkın her kesiminin dertlerini, sorunlarını çok iyi bilirdi. O sorunların çaresini arardı. Eleştiriler yapar, çözümler önerirdi. Özetle, herkesin, hepimizin yazarıydı. Ölümü sadece yakınları, dostları, meslektaşları için değil, her kesimden gazete okurları için de büyük bir kayıptır. Hepimize başsağlığı dilerim.”

Ondan çok şey öğrendik

Tufan Türenç: “Hasan Pulur tam bir halk yazarıydı. Halkın nabzını tutan, halkın şikâyetlerini, taleplerini dile getiren bir yazardı. Halkın anlayacağı şekilde yazardı. Babıâli’nin temel direklerinden biriydi. Ondan çok şeyler öğrendik. Ben onun yanında başladım gazeteciliğe. Benim ilk yazı işleri müdürümdü. Nasıl haber yazılır, haber nasıl halka daha kolay anlatılır, hep ondan öğrendik. Dürüsttü. Kalemine çok onurlu şekilde sahip çıkardı. Hiçbir zaman ona buna yaranmak için yazı yazdığını hatırlamıyorum. Bize de hep bunu önerirdi. Bâbıâli bir devini daha yitirdi. Allah rahmet eylesin.”

Yeri doldurulamaz

Fikret Bila: “Milliyet bir büyük çınarını daha kaybetti. Çetin Altan’dan sonra bir diğer büyük ustamız Hasan Pulur da aramızdan ayrıldı. Milliyet ailesi ve Türk basınına başsağlığı diliyorum. Hasan Pulur bizim kuşağın okuyarak büyüdüğü ve örnek aldığı usta bir kalemdi. Onu kaybetmek, yeri doldurulamayacak bir boşluk daha yaratacak.”

Bir dönemin sonu

Nazım Alpman: “‘Olaylar ve İnsanlar’ kitaplarından bir tanesinde Attilâ İlhan ‘Hasan Pulur adında bir halk’ diye yazmıştı. Bu Hasan Pulur’u en güzel anlatan tanımlamaydı. Hasan Pulur eşittir halk. Hasan Abi’nin bir film hakkında yazdığı yazısı mesela, sinema eleştirmenlerinden daha fazla itibar görürdü. Hasan Pulur beğenmişse film gişe yapar, yani halka ulaşmışız demektir, derlerdi. Hasan Abi halkın nabzını tutardı. Hasan Abi’nin aramızdan ayrılması bir dönemin sonu. Onun tarzında ve onun etkinliğinde bir gazetecinin gelmesi artık mümkün değil. Hem yumuşak üslubu hem çok katı ilkeleri olan, ödünsüz yazan bir yazardı. Güç merkezleriyle de ağır mesafeler koyardı arasına.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler