İzmir'i, savaşın sürdüğü ve iç karışıklıklarını yaşandığı ülkelerden kaçan sığınmacıların, Avrupa ülkelerine geçişlerindeki son durak durumunda olması, kentte birçok yeni sektör yarattı. Bunların başında ise, can yelekleri yeraldı. Sığınmacıların Yunan adalarına kaçak geçişleri sırasında kullandıkları can yeleklerindeki, acı gerçek, denizde yaşanan can kayıplarından sonra gözler önüne serildi.
En son Dikili ve Ayvalık sahillerinde toplam 31 mültecinin hayatını kaybetmesinin ardından, kıyıya vuran can yelekleri incelendiğinde korkunç gerçek ortaya çıktı. Can yeleklerinin, içerisinin suyu emme özelliğine sahip, plastik malzemelerin kullanıldığı, yine içerisinde atık süngerlerin konulduğu ortaya çıktı.
POLİSİN DENETİMLERİ ARTTI Son trajediden sonra, İzmir'de sığınmacıların yoğun olarak bulunup alışveriş yaptıkları İzmir'de polis denetimlerini arttırdı. Dün yaptığı baskında standart dışı can yeleği imalathanesini ortaya çıkartan Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, denetimlerini bugün de sürdürdü. Özellikle Basmane semtinde can yeleği satışı yapılan, konfeksiyon mağazalarına da baskın yapıldı. Denetimlerde, normali 70 TL olan ancak 20 TL'den satılan yüzlerce can yeleğine el konuldu.
El konulan bu can yeleklerinin içleri açıldığında, bir gün önce hayatını kaybeden 31 kişinin kullandığı can yelekleriyle aynı malzemelerden yapıldıkları tespit edildi. Polis bu şekilde kaçak can yeleği satışı yapan işyerleri hakkında, adli soruşturmanın yanı sıra vergi müfettişleriyle, para cezalarının da kesilmesini sağladı.
