Sur’da yasaklı 100 gün

Diyarbakır’ın geçmişi 7 bin yıl öncesine kadar uzanan tarihi ilçesi Sur’da dün operasyonlar tamamlandı ancak sokağa çıkma yasağı kaldırılmadı. Yasağın bugün tam 100. günü...

Yayınlanma: 10.03.2016 - 10:12
Abone Ol google-news
 
Yasak boyunca binlerce aile göç etti. Tarihi binalar, camiler, kiliseler büyük zarar gördü, evler yerle bir oldu. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de 28 Kasım'da çatışmalarda zarar gören tarihe Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasının ardından öldürüldü.  
 
 
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde, 2 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı, bugün 100’üncü gününe girdi. Sur’da, devam eden yasak ve çatışmalar, çok büyük  yıkıma neden oldu. Yaklaşık 24 bin kişinin yaşadığı Sur’un yasak süren Hasırlı, Fatihpaşa, Cevatpaşa, Savaş, Dabanoğlu ve Cemalyılmaz mahallelerinden büyük bir göç dalgası yaşandı.  
 
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) ve Sur Belediyesi işbirliği ile oluşturulan Kriz Masası verilerine göre, yasağın sürdüğü 6 mahalleden aynı ilçenin yasak sürmeyen İskenderpasa, Abdaldede, Alipaşa, Lalebey, Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, Cami Nebi, Cami Kebir, Melik Ahmet mahallelerine 2 bin 89 aile göç etti. Diyarbakır’ın yasak uygulanmayan diğer merkez ilçelerine ise 2 bin 739 aile göç etti. Bu rakamlara göre Sur’da yasaklar nedeniyle göç eden aile sayısı 4 bin 828. 
 
Melek’in ölümü ve  cenazelerini bekleyen aileler 
 
3 Ocak’ta evine top mermisi düşen Melek Alpaydın, kahvaltı sofrasında yaşamını yitirdi. Sur’da en az 11 cenaze hala alınamadı.  Bunlardan biri de 8 ocakta henüz 16 yaşında öldürülen Rozerin Çukur. Baba Mustafa Çukur, 88 gündür cenazelerini almak için nöbet eyleminde olduklarını belirterek,  “Tüm başvurularımız sonuçsuz kaldı. Cenazelerimiz için halk sokaklara çıktı yine de onları bize vermediler. Sur’dan çıkarılan molozlar Dicle Nehri’ne dökülüyor. Cizre’de yapıldığı gibi delillerin karartılmasından endişe ediyoruz. Biz aileler olarak bu duruma daha fazla sessiz kalamayız. Böyle giderse ölüm orucuna başlayacağız” dedi. 
 
Tahir Elçi’nin mirasına sahip çıkamadı
 
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, çatışmalarda zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasının ardından 28 Kasım sabahı başından vurularak öldürüldü. Elçi’nin son sözleri, “insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz.  Tarihe bir değere yönelik bu suikastı, saygısızlığı kınıyoruzTarihine, tarihsel değerlerine tarihsel mirasına sahip çıkmayan toplumlar doğru ve güvenli bir gelecekte kuramazlar. Bu nedenle tarihimize değerlerimize tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkalım diyoruz" ” oldu. Ancak bölgedeki çatışmalarda onlarca tarihi  değer yok büyük zarar gördü.  
 
Tarihi binalar ağır hasarlı 
 
Binlerce yıldır zamana ve insanın tahribatına direnerek gelen tarih, büyük bir sorumsuzlukla yok edilme noktasına geldi. Sur’da kentin en önemli tarihi değerlerini oluşturan Kurşunlu Camii çok büyük zarar gördü. Hacı Hamit Cami minaresi yıkıldı. Behrampaşa Cami sütunlarındaki süslemeler zarar gördü.Paşa Hamamı’nın yanı sıra özgün mimari eserleri oluşturan taş evler isabet aldı. Dünyadaki tek örnek olan Dört Ayaklı Minare’nin kaidesini oluşturan sütunlar, otomatik ağır silahlarla tarandı ve parçalar koptu. Lalebey Mahallesi'ndeki Süryani Meryem Ana Kilisesi’nin kapısı kırıldı. Çok büyük maliyetle daha birkaç yıl önce onarılan Diyarbakır’ın turist çekim merkezlerinden biri olan, bütün Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesi olma özelliğindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi de iddiaya göre zarar gören yerler arasında. 2007 yılında hizmete açılan Dengbej Evi'ndeki bazı heykellerin kafasının koparıldı ve Dengbej Divanı yakıldı
 
Diyarbakır’ın değeriydi 
 
Diyarbakır Surp Giragos Ermeni Kilisesi Yönetim Kurulu Başkanı Ergin Ayık, yasak nedeniyle Sur’a giremedikleri için kilisenin akıbeti hakkında  bir bilgiye sahip olmadıklarını  belirterek, “Camlarının kırıldığını söylüyorlar. Bu kilise Ermeni toplumu için oldukça önemli. Kent için de büyük önemi var. Zire sadece kiliseyi görmek için normal zamanlarda Diyarbakır’a günde 300 kadar kişi geliyor ve bunlar konaklıyorlardı. Kilisemiz için de bu ziyaretçiler bir gelir kaynağı idi ama şimdi bu durumda kimse gelmiyor” dedi.

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler