İşçilerden Ankara'ya 'Adalet Yürüyüşü'

Şişli Belediyesi, Kent-Yol AŞ’de çalışan Genel-İş üyesi işçiler, şirket değişikliği yapılacağı ihaleyi protesto etmek için iş bırakma eylemine devam etti. İhale protestolar arasında tamamlanırken, işçiler “Ekmeğimizi alın terimizi, iş güvencemizi, asla taşerona teslim etmeyeceğiz, bedeller ödeyerek kazandığımız haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Evrensel'in haberine göre Yarın ihalenin iptal edilmesi talebiyle 25 kişiyle Ankara’ya yürüyüş başlatacak olan işçiler, belediye önüne de direniş çadırı kuracak. 

Şişli Belediyesi'nin başkanlık binası önünde dün sabah saatlerinde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla CHP’li belediye yönetimini protesto etti. “Emekçiler burada başkan nerede”, “Direne direne kazanacağız”, “İş, ekmek, adalet”, “Hak, hukuk, adalet” sloganlarının atıldığı eyleme 3 TOMA ve çevik kuvvet ekipleri de yığınak yaptı. Eylem nedeniyle Şişli’de çöpler dün de toplanmadı. İhalenin yapılacağı belediye katında çevik kuvvet ekipleri beklerken, belediye binasında asansörler çalıştırılmadı.

BİZİ İHALEYLE SATIYORLAR

“Kendimizi kamu işçisi hissediyoruz” diyen bir işçi gazetemize şöyle konuştu: “Bizi kamudan alıp özel şirkete satıyorlar. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Buraya güvenerek arsa, ev almışlar. İnandığımız güvendiğimiz, İsmet İnönü’nün torunu Belediye Başkanı Hayri İnönü cebimizdeki paraya göz dikmiş. Bizi ihaleyle satıyorlar.”

'İHALENİN İPTALİNİ İSTİYORUZ'

Sendikalı ve sosyal haklara sahip olduklarını söyleyen bir başka işçi ise ihalenin iptal edilmesini talep ettiklerini söyledi: “Mevcut yönetim, adalet yürüyüşünü başlatan CHP bize sahip çıkmadı. Burada sosyal adalet yok. 10 günlük süremiz var. İhalenin iptalini istiyoruz. Bu sürede bu ihaleyi iptal ettireceğiz. İşçinin dayanışmasını örgütlülüğünü kırmak istiyorlar. Kent yol çalışanı borçlu, bu borçlar ne olacak?”

ALİ-CENGİZ OYUNU

İhaleyi alan firmanın kazanılmış  haklarını  ellerinden alacağını düşünen bir başka işçi gazetemize şöyle konuştu: “Onlar direk ücretlerimizi, haklarımızı kısamayacakları için Ali-Cengiz oyunu yapıyorlar. Kılıçdaroğlu 500 kilometre yol yürüdü. Kendi içinde adaleti çözemezse olmaz. İşçiye adalet yok. Yukarıda bir görüşme yapıyorlar ve hayatımızı tamamen belirliyorlar bu işin neresinde adalet var?”

ANKARA’YA YÜRÜNECEK, DİRENİŞ ÇADIRI KURULACAK

İşçilerin protestosu arasında yapılan ihaleyi, ihaleye ortak olarak giren Marmara Temizlik İnşaat AŞ, Burç Yapı Temizlik İnşaat AŞ ve Doğan Sosyal Hizmetler kazandı. İhalenin ardından Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Şenol Erdem şöyle konuştu: “Düne kadar adalet isteyenler bugün Kent-Yol işçisini Ankara’ya beklesin. Yarın saat 10 itibariyle 25 arkadaşımızla beraber belediye önünden Ankara yürüyüşümüzü başlatıyoruz. İlk etapta 25 kişi. Sayın CHP başkanı 25 günde gelmişti. Yola çıkacağımız arkadaşlarımızı saat 10’da Mecidiyeköy’e kadar yolcu edeceğiz. Biz artık çok hızlı hareket etmek zorundayız. İhalenin yasal olarak iptal edilebileceği süre 10 gün. Eylemin aktifleşmesi lazım. 3 firma bu işi ortak almışlar. Biz taşeron işçi olmak istemiyoruz.”

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Sekreteri Cafer Konca da “Başka firmaya ihale vererek sosyal kazanımları yok etmek ve taşeron cehenneminde sizi çalıştırmak istediler. Genel Başkanımız CHP ile görüşmede. Yarın saat 10’da direniş çadırını da kuracağız. Adalet herkes için. Adaletin olmadığı yerde eşitlik, özgürlük olmaz” dedi.

'NİYE BERABER YÜRÜMÜYORUZ ŞİMDİ?'

Direnişe destek veren sendikacılar da işçilere seslendi. Cam Keramik-İş Genel Başkanı Birol Sarıkaş, “Günlerdir süren endişeli bekleyiş umarım olumlu sonuçlanacak. Olumsuz sonuç çıksa da bu bir son olmayacak. Başarı mücadelenin sonunda gelir. Yaşasın işçilerin haklı mücadelesi” dedi. 

DİSK/Gıda-İş Marmara Bölge Temsilcisi İbrahim Kızılyer ise şöyle konuştu: “Buradaki tablo aslında basit bir görüntüye değildir 20-30 yıldır fabrikalarda belediyelerde işyerlerinde taşerona karşı mücadele eden işçi sınıfının önemli bir parçasıdır. Taşeron belasını başımıza salanlar, ücretleri düşürmek için icat edilmiştir. Sömürüyü artıran bir düzendir. Sermaye tek başına yönetmek istiyor. Siz bu zamana kadar mücadele içinde. Sizin haklarınızı geriletmek istiyorlar.”

“Adalet yürüyüşünde dağları taşları beraberce aştık” diyen DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Adil Çiftçi ise “Şoförlük yaptık, yolları temizledik, hizmet ettik, gecemizi gündüzümüze kattık. Niye beraber yürümüyoruz şimdi? Niye satıyorsunuz? Evimize ekmek götürüyoruz. Demek ki yoldaşlık bitti aramıza rant girdi. Para çıktı her şey bozuldu. Seçim gelecek oy isteyeceksiniz. Biz açız diyeceğiz” şeklinde konuştu.

ŞİŞLİ BELEDİYESİ'NDEN AÇIKLAMA

Şişli Belediye Başkanı H. Hayri İnönü’nün konuyla ilgili Kent-Yol A.Ş çalışanlarına yaptığı yazılı açıklama şöyle:

Şişli Belediyesi’nin hizmet alımıyla çalıştırılan personelinin ücretleri, belediyenin iştiraki olan Kentyol A.Ş tarafından ödenmektedir. Sözleşme bitiminde yapılacak açık personel ihalesine, Kentyol A.Ş. bu kez katılamayacaktır. Bu nedenle sendika, belediye binası önünde eylem yapmakta ve Şişli’de özellikle çöplerin toplatılmasını engellemeye çalışmaktadır.

 “Değerli Kent-Yol çalışanları,

Kentyol A.Ş’nin, personel ihalesine girebilmesi için gerekli ekonomik şartlara sahip olmadığı, defalarca sendika temsilcilerine ifade edilmesine rağmen, usule uygun olmayan bir konuda belediyenin adım atması için ısrar edilmektedir.

 Buna rağmen, çözüm yolları aranmış ve mevzuata uygun olarak Kentyol A.Ş. alt yüklenici olmaya karar vermiştir. Daha önce gerek Şişli’de, gerek diğer belediyelerde bu uygulama defalarca yapılmış olmasına rağmen, sendika temsilcileri işçileri ne yazık ki yanlış yönlendirmektedir.

 Kent Yol çalışanları, hiçbir şekilde hak kaybı yaşamayacak ve iş güvencesi ile çalışmaya devam edeceklerdir. 2014 yılında göreve geldiğim günden bugüne, işçi haklarını sonuna kadar koruyan ve onların lehine Türkiye’de eşi görülmemiş toplu sözleşmelere imza atmış bir belediye başkanı olarak, her zaman işçilerin yanındayım.

 2014 yılından bu yana;

Tüm çalışanların hakları günü gününe ödenmiş,

Hiçbir çalışanın alacağı olmadan,

Son derece tatminkar oranlarda ücret artırımına giderek, işçi memnuniyeti sağlanmıştır.

Herhangi bir grev kararı olmamasına rağmen, işçilerimizin bir bölümü ne yazık ki sendika tarafından işi bırakmaya zorlanmışlardır. İşçinin yanında olması gereken sendika temsilcilerinden en büyük beklentim, sizlere doğru ve eksiksiz bilgi aktararak, siyasi oyun ve manipülatif davranışlardan uzak olmalarıdır."