Darbeci sanığı general: Tugayda yaşananları iddianameden öğrendim

15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili dava kapsamında aralarında dönemin Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanı Murat Soysal’ın da bulunduğu 30’i tutuklu 42 sanığın yargılanmasına başlandı.

Yayınlanma: 10.11.2017 - 15:24
Abone Ol google-news

Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, anayasal düzeni ortadan kaldırmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan eski Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Soysal'ın da aralarında bulunduğu 30'u tutuklu 42 sanık hakim karşısına çıktı.


Duruşmada kimlik tespitlerinin ardından iddianamede adı ilk sırada olan Gaziantep 5. Zırhlı Tugay eski Komutanı Murat Soysal savunma yaptı. Duruşmaya TBMM, Başbakanlık ve Gaziantep Barosu’ndan avukatların katılma talebi kabul edildi. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal da duruşmaya savcı olarak katıldı.
Sanık Murat Soysal, “Beynini başka unsurlara satıp memleketimize kurşun atanlar ile memleketi bekleyenler arasında ayrım yapılacağına inancım tamdır’’ diyerek savunmasına başladı.


'ATATÜRKÇÜ İNSANLARI ZOR DURUMA DÜŞÜRMEK İSTEMİŞ OLABİLİRLER'

Mahkeme Başkanı Melik Durmaz’ın "Sıkıyönetim komutanları arasında niçin isminiz yazıyor" sorusuna cevap veren Soysal, “Belgeyi yazanların hiçbirini tanımıyorum. Orada konsey diye yazılan kişilerden 7-8 yaş büyüğüm. Bölgeyi bildiğim için ve bölgedeki tugay komutanları yazılı olduğu için yazıldığını düşünüyorum. Bunları tanımamamın tek nedeni, sınıftan generalim, bunların hiçbiriyle okumadım, görev yapmadım. Bölgenin hassasiyetini düşünmüş olabilirler ve veya bizim gibi Atatürkçü insanları kötü duruma düşürmek de istenmiş olabilir’’ ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ GECESİNİ ANLATTI  

Savunmasına devam eden tutuklu sanık Murat Soysal 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşananlarla ilgili, "15 Temmuz’da sabah kışlada saat 09.00’dan 11.00’e kadar yeni gelen komutanların devir teslim törenin yaptım. Daha sonra Kilis’e gittim. Kilis tabur komutanı yeni gelmişti. 17.50’de Hatay’a vardım. Buradaki devir teslim törenine katıldım. Saat 20.00’de Hatay’dan ayrıldım. Daha sonra Hatay Çurcur Bölüğüne 20.30’da girdim, 21.30’da ayrıldım ve 22.40 sıralarında Gülbaba bölgesinde yaptırmış olduğumuz emniyet sistemini kontrol etmek istedim. Geceyi güvenlik tedbirini kontrol etmek için burada geçirmeyi istiyordum. 22.30’da hareket merkezi subayı Alpaslan beni arayarak, İstanbul boğaz köprüsünde askerler olduğunu bilginiz olsun dedi, ben de bilmiyorum dedim. 5 dakika sonra Gülbaba hudut taburuna girdim. Televizyonda boğaz köprüsünün kapatıldığını gördüm. DEAŞ olabileceğini düşündüm, kişiye özel mesajında da bu konuda geleceğini düşündüm" ifadelerini kullandı.

“DEAŞ SALDIRISI TEHDİDİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜM" 

Hatay’dan Gaziantep’e döndüğü sırada sık sık telefon görüşmeleri yaptığını belirten Soysal, “23.00’te Alpaslan aradı, sıkıyönetim emri mesajı geldiğini söyledi. Hayrolsun inşallah diye tepki gösterdim. Bana Gaziantep ve Kilis’ten sorumlu sıkıyönetim komutanı olduğumu söyledi. Ben de Kilis de mi var dedim. İki ili de bana verdiklerine göre büyük bir DEAŞ saldırısı olacağını düşündüm ve o bölgeye hareket ettim. Bulunduğum bölge dağlık olduğu için telefon çekmiyordu. 22.55’te Gülbaba’dan ayrıldım. Saat 23.10 civarı kurmay başkanı aradı ve mesajın geldiğini söyledi. Mesajın içeriğini bilmediğim için 'herhangi bir şey yapmayın, güvenlik tedbirini arttırın, ben geliyorum, gelince bakarız' dedim’’ şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı Melik Durmaz’ın yönelttiği “Sıkıyönetim komutanı olduğunuzu okuyorlar içeriği okumamışlar mı’’ sorusuna ise sanık Soysal, “İçeriğini ayrıntılı olarak anlamamışlardı, söylememişlerdi. O esnada ilk şokta ne olduğunu anlayamadım, aklıma gelmedi’’ cevabını verdi

Soysal, “Alpaslan Kılıç’tan sonra 23.20’de Adana Tümen Komutanı ile görüştüm. Kendisi de yolda olduğunu, güvenlik tedbirlerini arttırın mesajı dikkate almayın diye talimat verdi. Kahramanmaraş Komutan Yardımcısı Uzay Şahin aradı. Kendisinin sıkıyönetim ilan edildiğini, Kahramanmaraş komutanı olduğunu söyledi sonra telefon kesildi. Daha sonra Gaziantep jandarma alay komutanıyla görüştüğünü, girişim olabileceğini ve benim de sıkıyönetim komutanı olduğumu söyledi. Ben de garnizon komutanı olduğumu söyledim. 'Sıkıyönetim komutanı değilim' demek için bunu söyledim’’ ifadeleri ile savunmasına devam etti.

15 Temmuz gecesi saat 23.30'da Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ile görüştüğünü anlatan Soysal, “Vali bey bana 'paşam ne oluyor' diye sordu, ben de herhangi bir bilgi edinemediğimi, kışlaya gider gitmez sizi arayayım'dedim. Ancak bunun öncesinde Orman Erbaş, 'Kışlanı kontrol altında tut, kendine de dikkat et' demişti. Bunu daha sonra komutanların derdest edildiği için söylediğini anladım" ifadelerine yer verdi.

"O GECE ÖSO'YE 26 TIR YARDIM YAPILDI"  

Yolda Gaziantep’e dönerken saat 23.45 saatinde MİT bölge başkanıyla görüştüğünü ifade eden sanık Soysal, "ÖSO’ya bu gece yapılacak olan 26 tır yardım söz konusuydu, 'uygulayalım mı' diye sordum. O da bana 'Evet aynen uygulayalım paşam' dedi" ifadelerini kullandı. Soysal, sıkıyönetim komutanı olduğu ve Başbakana darbe girişimi yapıldığı yönündeki söylemleri yalanlayarak, "Saat 23.50 gibi Osman Erbaş ile görüştüm. Birlikte araç çıkmamasını emretti ve ben de kurmay başkanına ilettim. Saat 00.05 sularında Kilis İl Jandarma Komutanı Gökhan Şahin aradı, mesajı okuyunca emrimi ileteceğimi söyledim. Ancak tutanak tutulmuş, sıkıyönetim komutanı olduğumu söylemedim, darbe Başbakana yapılıyor dediğimi kabul etmiyorum" dedi.

“KIŞLADAN TEK BİR ARAÇ ÇIKMAYACAK DİYE EMİR VERDİM"

Sanık Sosyal, kışladan tek bir askeri aracın dışarıya çıkmaması için emir verdiğini savunarak, "00.45 sıralarında bir akaryakıt istasyonuna girdim. O zaman kesin anlamıştım, hain bir grubun kalkışması olduğunu. Daha sonra saat 01.15’te kışlaya döndüğümde harekat merkezine girdim. Orada bulunan birlik komutanlarına 'Bu bir darbe kalkışmasıdır, personelin güvenliğinden emin olduktan sonra yatırın. Biz hiçbir şekilde bu kalkışmaya alet olmayacağız. Kışladan tek bir araç çıkmayacak' şeklinde emir verdim" şeklinde konuştu.


O gece kışlada herhangi bir sorun olmadığını tespit etmesinin ardından yeniden Vali Yerlikaya’yı aradığını söyleyen Soysal, "Vali beye, milletimizin yanında olduğumuzu, birlikten dışarı herhangi bir çıkış olmayacağını ilettim. O da bana 'Gaziantep size minnettar kalacaktır' dedi. Ben de bu durumdan mutlu olduğumu belirterek teşekkür ettim’’ ifadelerini kulandı.

"TUGAYDA YAŞANANLARI İDDİANAMEDEN ÖĞRENDİM"

Mahkeme başkanının, o gece tugayda yaşananlarla ilgili bilgisinin olup olmadığını sormasının üzerine sanık Soysal, “O saate kadar tugayda neler olduğunu iddianamede öğrendim. Tunceli Komando Taburu, hudut hattı hazır kıtası olduğu için gönderilmişti. Bunların 6 aracını bulundukları yerden ileride olduğunu gördüm. Başka bir hazırlık görmedim. Ben bir şey uygulamayacağız diye emir verdim’’ ifadelerini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler