Kuyruklu kütüphane

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Atatürk Kitaplığı’na gelen öğrenciler yer darlığı nedeniyle içeriye girmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Kimi evinde kendine ait odası, masası olmadığı için kuyrukta beklemeye razı olmuş kimi de deniz manzarasına karşı ders çalışmak için. 

Çevresinde 4 büyük AVM ve yüzlerce mağazanın yer aldığı kitaplık 24 saat hizmet vermesine karşın fiziksel olarak yetersizlikleriyle dikkat çekiyor. Hem salonun darlığı hem de tuvalet gibi bölümlerin yetersizliği ve hijyen eksikliği öğrencilerin en büyük şikayetleri arasında yer alıyor. 

Biz de kuyrukta bekleyip ders çalışmak için sıra bekleyen öğrencilerle konuşup şikayetlerini dinledik:

Metkan Temel: Civarda çok okul var. Öğrenci çok ama kütüphane az. Okuldan sıraya yakalanmamak için koşuyoruz. Çalışma masalarındaki ışık sistemi gibi olanakları seviliyor. Misal evde bu kadar geniş masa yok. 

Norda Lazoğlu: Yoğunluğun nedeni Taksim gibi merkezi ve ulaşımın kolay olduğu bir yerde olması, manzarası ve geniş kaynaklara sahip olması. Belli ki talep var, o zaman bunun gibi daha çok kütüphane açabilirler ya da burayı büyütebilirler.

Burak Manay: Sıraya girmemek için sabah saat 08.15’te geldim. Asıl sorun kütüphanenin küçük olması. Masaya kitabını bırakıp gidip dışarda gezen yani 2 saat çalışıp 6 saat dışarıda olanlar da oluyor. Kapıda bekleyenin hakkı yenmiş oluyor. Ücretsiz internet ağının olması da burada fazla vakit geçirilmesinin diğer bir nedeni. 

Cihan Maltepe: Bazı öğrencileri kollayan, ‘toprağım’ deyip ayrımcılık yapan güvenlikçiler var. Akşam cam kenarında kitap okunmuyor, gözlerimiz bozuluyor, çok karanlık. Bir ara, ‘kalkarsanız ve yarım saate gelmezseniz çantanızı kaldıracağız’ diyorlardı ama şu an bu uygulama yok.