İnsan İstanbul belediye başkanını kendisi seçebilir

21 Haziran 2019 Cuma

İnsan hayatta üç şeyi kendisi seçemez.
1- Ailesini
2- Ülkesini
3- İstanbul belediye başkanını”
Sosyal medyada dolaşan ve son maddesi zamanın seçim gündemine göre Cumhurbaşkanı’ndan anayasaya, devamlı değişen bu şaka, son birkaç yıldır başımıza üst üste gelen seçimlerle ilgili sorunu kestirmeden özetliyor.
Şaka, arada neşelenmek için cepte dursun, ama aslında her şeyi bal gibi de kendimiz seçeriz.
Buna ailemiz ve ülkemiz de dahil.
Kendimizi bazı şeyleri seçemeyeceğimize inandırmak üzere inşa ettiğimiz sistemi, her şeyi seçebileceğimize inandığımız anda baştan sona değiştirmemiz an meselesi.
Yeter ki bu sistemi bizzat kendi kendimize oluşturduğumuzu...
Seçimlerimizin ne anlama geldiğini idrak edebilecek noktada inatla duralım.
Eski seçimlerimizin bize neye mal olduğunu artık anlayalım.
Kısa vadeli konfor için uzun vadeli ezayı göze alabildiğimiz gerçeğiyle yüzleşelim.
Üzerimizdeki sorumlulukları soyutlaştırdıkça onlara yabancılaştığımızı kabul edelim.
Varlığını sezdiğimiz ama ısrarla reddettiğimiz sorumluluklarımıza yabancılaşmak bizi gerçekçiliğin ağır yüküne tahammülsüz kılar.
Dünyevi zaaflarımızı inanç diline tercüme edip yukarıdan bir buyrukla kendimize tekrarladıkça...
Farkında olduğumuz kötüyü kendi kendimize ilahi bir dil vasıtasıyla yasakladıkça...
Ve gene aynı yolla ödül ve ceza sistemi kurdukça...
Hayatı cennet değil cehennem olarak inşa ederiz.
Ve kendimizi bu cehennemde hep ama hep mağdur hissederiz.
Soyut tahakkümlere boyun eğmesek...
Somut gerçeklere kulak tıkamasak hemen göreceğiz.
İnsan...
Aslen ailesini de seçebilir, ülkesini de...
Başına gelenleri de... gelecekleri de... sadece ama sadece tercihleriyle.
Ahlaki değerlerden kültürel değerlere, tüketim alışkanlıklarından adalet anlayışına kadar her şeyi, varlığını biçimlendiren ve anlamlandıran tercihleriyle baştan sona seçen ve onaylayan insanın savaşı da aslında hep kendisine karşıdır.
İnsan ailesine nasıl davranırsa, o da ona öyle davranır.
Ve insan ülke dendiğinde ne anlarsa...
Tercihleriyle tam o ülkeyi yaratır.
O yüzden başımıza gelen her şeyi önce tercihlerimizi gözden geçirerek anlamlandırmamız gerekir.
Kabul ettiklerimiz, boyun eğdiklerimiz, karşısında suskun kaldıklarımız, görmezden geldiklerimiz de tercihlerimize dahildir.
Evet, aile ve ülke insanın kaderidir.
Ama ondan önce insan ailenin ve ülkenin kaderidir.
Ve inat ederse ülkeyi de, aileyi de, İstanbul belediye başkanını da bizzat kendisi seçebilir.
Daha da önemlisi...
Hepsini dilediği zaman şıp diye değiştiredebilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları